AK Parti Mersin Kadın Kolları İl Başkanlığı üyeleri, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında parti binası önünde bir araya geldi. Kadına yönelik şiddete ‘dur’ demek için toplanan AK Parti’li kadınlar, ‘Sesimizi sen de duy’, ‘Kadına şiddet insanlığa ihanettir’, ‘Kadına şiddete sıfır tolerans’, ‘Haddini aşan öfkeye yenik düşme’, ‘Kadına karşı şiddete buradayım de’ yazalı pankartlar taşıdı.
Kadınlar adına bir açıklama yapan AK Parti Mersin Kadın Kolları Aysel Mavioğlu Öner, AK Kadınlar olarak bu yıl da kadına yönelik şiddetle mücadelede çağrılarını tekrarlamak, sadece kadınlara değil, tüm dünyaya haykırmak üzere 81 ilimizde eş zamanlı olarak toplandıklarını söyledi. Öner, “AK Parti’nin kadın kolları teşkilatları olarak, bir kez daha doğru olanı, bir kez daha adaletli olanı, bir kez daha vicdanlı olanı haykırıyoruz. Bugün yılın sadece bir gününe hapsedilmiş, kalan 364 günde unutulan bir gün değildir. Maalesef bugün ve kalan her gün kadına yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet devam ediyor; tüm çabalara, çığlıklara, kanunlara rağmen. Bahaneleriyle kaim bazı cahillerin elleri, dilleri kadınların, çocukların bedenlerine, ruhlarına adeta bir balyoz gibi iniyor. Şiddet bizim turuncu çizgimizdir demiştik. O çizgiyi aşanlarla çetin mücadelemiz dün olduğu gibi bugün de yarın da sürecektir” diye konuştu.

“Kadına şiddet en büyük acizlik ve cahilliktir”
2000’li yıllarda bu ilkelliği ve zorbalığı durdurmak için tüm dünyanın mücadele ettiğini belirten Öner, kadına yönelik şiddetin tüm toplumun huzuruna kastettiğini, aileyi parçaladığını dile getirerek, “Geriye hayatını kaybetmiş ya da travmalarla dolu kadınlar, mutsuz çocuklar ve karanlık bir gelecek bırakıyor. Şiddet uygulayan ise insanlıktan çıkıyor” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin, kadına yönelik şiddeti durdurmak için yoğun çaba gösterdiğini vurgulayan Öner, “Biz hiçbir zaman bahanelerin arkasına saklanmadık, imkansızlıkların partisi olmadık. Bugün bir kez daha tüm popülist yaklaşımları elimizin tersiyle iterek şiddetle mücadelede yolumuza kararlılıkla devam ettiğimizi gür sesimizle haykırıyoruz. Bize göre kadına şiddet; fikri ve vicdani yoksunluğu zorbalıkla kapatmaktır. Kadına şiddet en büyük acizlik ve cahilliktir. Şiddet uygulayanları en ağır şekilde cezalandırmak çok önemli olsa da esas önemli olan şiddeti uygulanmadan önce engelleyebilmektir. Bunun toplumun her ferdini bilinçlendirmekten geçtiğini biliyor ve çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırıyoruz” şeklinde konuştu.

“Her türlü şiddete karşı turuncu çizgimizi çekiyoruz”
Bugüne kadar şiddetle çok yönlü bir mücadele verildiğini ve verilmeye devam edildiğini vurgulayan Öner, “Ancak gidilmesi gereken yol uzundur. Bu uzun yolda tüm tarafların, sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun el birliği yapması şarttır. Her türlü canlıya yönelik şiddetin yeryüzünden silindiği bir dünya duasıyla bizler ilk günkü hassasiyetimiz ve titizliğimizle bu konuda tavizsiz duruşumuzu göstermeye devam edeceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde, her türlü şiddete karşı turuncu çizgimizi çekiyoruz. Aynı duyarlılığa sahip toplumumuzun tüm bireylerini de şiddete karşı turuncu çizgilerini çekmeye davet ediyoruz” dedi.

Editör: Barış Köksal