Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemik, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaparak, hastalığa dikkat çekti. AIDS’in, vücudun mikroplara karşı koyma yeteneğinin bozulduğu bir hastalık, etkeninin de HIV adı verilen bir virüs olduğunu dile getiren Dr. Kemik, “İlk kez 1980’li yıllarda tanımlanan HIV enfeksiyonu tüm dünyada yayılmaya devam etmektedir. AIDS dünyada her yıl 1 milyonun üzerinde insanın ölümüne neden olmaktadır. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre, dünyada 2013 yılı içinde yaklaşık 2,1 milyon kişinin HIV’e yakalandığı, 35 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1,5 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü tahmin edilmektedir. 2014’te ise dünya genelinde AIDS’ten hayatını kaybedenlerin sayısının 1,2 milyon kişi olduğu ifade edilmektedir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE, AIDS’IN AZ SIKLIKTA GÖRÜLDÜĞÜ ÜLKELER ARASINDA YER ALIYOR”

Türkiye’nin, dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirildiğini kaydeden Kemik, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığımıza 1985’den 2013 yılı Kasım ayına kadar toplam 7 bin 50 HIV(pozitif) kişi bildirimi yapılmıştır. Vakaların yaklaşık yüzde 73’ünü erkekler oluşturmaktadır. Enfeksiyondan en fazla etkilenenler 40-49 yaş arasındaki kişilerdir. Ülkemizde bulaşma en sık cinsel yolla olmakta, vakaların yaklaşık yüzde 17’sinin yabancı uyruklu olduğu görülmektedir. Bireylerin ayrımcılık ve damgalanmaya uğramalarına engel olmak üzere, birimlerimiz tarafından tanı konulan hastaların bildirimleri kodlu bir şekilde yapılmaktadır. Kişilerin bilgileri üçüncü kişiler ile kesinlikle paylaşılmamaktadır.”

AIDS’ın korunmasız cinsel temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde kullanımı, gebelik sırasında ve doğum sırasında anneden bebeğe ve kan transfüzyonu yolu ile bulaşabildiğinin altını çizen Kemik, bu geçiş yolları nedeniyle HIV enfeksiyonunun erişkinlerin yanı sıra tüm yaş gruplarında görülebildiğini vurguladı. Hastalığın tam anlamıyla tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümlerin azaldığını ve kişiler yaşantılarına devam edebildiğini ifade eden Kemik, şunları kaydetti: “Hastalıktan korunmak için henüz aşı bulunmamaktadır. Önlenebilir bir hastalık olan HIV/AIDS ile mücadelenin en etkili yolu, korunma önlemlerini uygulamaktır. Tek eşliliğin yanı sıra cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. Hastalık, aynı evi, iş yerini, tuvaleti kullanmak, sivrisinek ve benzeri haşereler, yüzme havuzları, aile yaşantısı, toplumsal yaşam, el sıkışma, kucaklaşma, cilt temasları, sosyal öpüşme, yemek ve içki, tabak-kaşık-bardak, yüzme havuzu, banyo, tuvalet, giysi ve çamaşır, böcek ve sinek sokmaları ile bulaşmaz. Çünkü AIDS mikrobu dış ortamda yaşayamayan, dayanıksız bir virüstür.”
AIDS virüsünün bir insana bulaşması ile hastalığın ortaya çıkması arasında ortalama 2-10 yıl arasında bir süre geçtiğine dikkat çeken Kemik, açıklamasında şu bilgilere yer verdi: “HIV (pozitif) kişiler, ortalama 10 yıllık bir süre içinde mutlaka AIDS tablosuna girerler. Virüsün varlığı HIV testi denilen ELİSA test ile belirlenir. Sağlık Bakanlığımız, akademik çevreler, sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği içinde, HIV/AIDS konusunda toplumsal duyarlılığın artırılması, halkımızın HIV/AIDS hastalığının bulaşma yolları ve sağlıklı cinsel hayat konusunda bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi, kişilerin toplumda ayrımcılık ve damgalanmaya uğramalarının azaltması hatta ortadan kaldırılması, şüpheli teması olan kişilerin HIV/AIDS hastalığı, bulaşma, korunma yolları konusunda bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmeleri için çalışmalarını sürdürmektedir.”
Editör: Barış Köksal