Mersin'de 1951 yılından 2014 yılına kadar hizmet veren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yerine 'Millet Bahçesi' yapılması planlanan Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'nda yıkım başladı. Geçtiğimiz günlerde ışıklandırma sistemleri, koltukları ve üst çatısı sökülen stadın duvarlarının yıkımına başlandı.

1925 yılında kurulan ve bir zamanlar Süper Lig'de büyük takımların korkulu rüyası olan Mersin İdmanyurdu'nun bu yıl amatöre düşmesinin ardından kentte başka bir tarih olan Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'nun da yıkımına başlandı. 1943-1947 yılları arasında dönemin Valisi Tevfik Sırrı Gür tarafından yaptırılan ve 1951 yılında tamamlanıp o dönem Çukurova İdmanyurdu olan Mersin İdmanyurdu'na tahsis edilen stadyum, Galatasaray ile yapılan hazırlık maçıyla açıldı. 63 yıllık tarihinde Mersin İdmanyurdu'nun sayısız başarısına tanıklık eden stadyum, 2013 Akdeniz Oyunları kapsamında yapılan Mersin Stadyumu'nun açılması ile birlikte kullanılmamaya başlandı. 
2013-2014 sezonunda oynanan Adana Demirspor maçıyla kilit vurulan stadyum, o günden beri kullanılmıyordu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla yıkımına başlanılan stadyumunun yerine, 'Millet Bahçesi' yapılacak. Geçtiğimiz günlerde ışıklandırma sistemi, koltukları ve üst çatısı sökülen stadın, duvarları da yıkılmaya başlandı. 

"Acı bir gün yaşıyoruz" 
Kentte statta en çok zaman geçirenlerden biri olan ve yarım asırdan fazla Mersin İdmanyurdu'nun içinde olan takımın Onursal Menajeri Hacı Bayram Birinci, en acı günlerden birini yaşadıklarını söyledi. Stadın yıkılmasına çok üzüldüğünü vurgulayan Birinci, "Çünkü burada öyle bir hayat yaşadık ki bütün sporcuların burada bir anısı var. Antrenman günlerinde bile burası bir bayram yerine dönüyordu. En güzel günlerimizi burada yaşadık. Burası Tevfik Sırrı Gür sayesinde yapıldı. Şimdi burayı böyle yıkılırken görünce göz yaşlarımı tutamıyorum. O kadar anımız var ki burada. Bu statta 1964-1965 yıllarında kamp yapardık. Burada Avrupa maçı yaptık. Şampiyonluklar yaşadık, küme düşmeler yaşadık.

Buralar eskiden toprak sahaydı. Daha sonra stat bu hale geldi. Acılar da yaşadık ama güzel şeyler, şampiyonluklar, zevkler o acıların hepsini bize unutturdu. Burası Mersin’in tam merkezinde bulunan bir yerdi. İnsanlar buraya kentin her yerinden rahatça gelebiliyordu. Antrenman günlerinde bile şu andaki sahaya giden taraftardan daha çok insan geliyordu. İnsanlar burada yoldan geçerken bile bir antrenmana, bir maça giriyordu. Mersin’de her sporcu bu statta bir şeyler yaşadı. O anları yaşamak için görmek lazımdı. Burada maç olduğu gün kentin her yerinden traktörlerle, otobüslerle maça gelinirdi. Çünkü buranın ulaşımı kolay ve yer açısından sorun yoktu. Burada maç oynadığımız yıllarda herkes hafta sonunu beklerdi ki Mersin İdmanyurdu maç oynasın da maça gidelim diye" dedi. 

"Buraya kazma vurdukları zaman benim kalbime vurmuşlar gibi oluyor" 
Bu statta çok anılarının olduğunun altını çizen Birinci, "Mersin İdmanyurdu bu sahaya çıktığı zaman bizim kalbimizle birlikte sahaya çıkıyordu. Burada en çok emeği geçenlerden ikisi de Nazım Kokadır ile Edip Buran’dır. Şu anda hayatta yoklar ama bu anı görselerdi tekrar ölürdü. Çünkü bu insanlar spor aşığı insanlardı. Zaten böyle ağabeylerimiz aramızdan ayrılınca kentte spor düştü. Eskiden üst liglerde mücadele eden her kategoride takımımız vardı ama şimdi maalesef göremiyoruz. Bu sahanın yıkılması acı. Ancak emir, demiri kırıyor. Elimizden gelen bir şey yok.

Allah’tan hayırlısı olsun. İnşallah buraya binalar dikilmez. Burası park olursa, Millet Bahçesi olursa, gençlik için bir şey yapılırsa mutlu oluruz. Başka türlü yapacağımız bir şey yok. Burada kazma vurdukları zaman benim kalbime vurmuşlar gibi oluyor. Kazma vuranı gördüğüm zaman elinden tutup, ‘Vurma kardeşim ya, vurma yazık. Bunlar ne güçle yapıldı, ne emekler verildi’ diyesim geliyor. Çünkü biz burada yaşadık. Onun için acı bir gün yaşıyoruz. Her şeye rağmen Mersin İdmanyurdu’nu bırakmamak lazım. Mersin İdmanyurdu bu şehrin kalbidir, sevgisidir" ifadelerini kullandı

Editör: Barış Köksal