Mersin Barosu, bugün kuruluşunun 91. yılını kutluyor. Yıl dönümü dolayısıyla bir haftaya yayılan çeşitli etkinlikler hazırlayan Baro yönetimi, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi nedeniyle etkinliklerin büyük bölümünü iptal etti.

Mersin Barosu Başkanı Antmen, Mersin Barosu’nun 91. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Tahir Elçi’nin katledilmesi nedeniyle kederli ve yasta olduklarını söyledi. Gökdelen 16. kattaki Baro Hizmet Birimi’nde düzenlenen toplantıda, Mersin Barosu’nun kurulduğundan bu yana şanlı ve onurlu geçmişe sahip olduğunu belirten Başkan Antmen, bunu da hukukun üstünlüğü ilkesi ve halkın avukatlığı mücadelesinde tavizsiz olarak verdiği çabalarla gösterdiğini dile getirdi. Baro olarak öncelikle meslektaşları ve meslekleri için var olduklarını vurgulayan Antmen, ancak Türkiye’de hukukun üstünlüğü ilkesinin yerleşmesi, insan haklarının kalıcı olması ve sağlanması, halkın hak mücadelesinde yalnız yürümemesi için de ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti.

“CAN EVİMİZDEN VURULDUK. ACIMIZ BÜYÜK”

Bu haftayı bir şölen havasında kutlamak istediklerini, halkla bir araya gelecekleri pek çok etkinlik planladıklarını anlatan Antmen, “Fakat cumartesi günü can evimizden vurulduk. Bir baro başkanı sokak ortasında, ister ‘çatışma ortasında kaldı, hayatını kaybetti’ deyin, ister ‘insafsızca infaz edildi, katledildi’ deyin, acımız büyük. Şahsım ve Mersin Barosu olarak, Mersin Barosu’nun kuruluş yıl dönümünü öncelikle Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Tahir Elçi’ye adıyorum. Tahir Elçi’yi, sadece bir tartışma programında topluma bir mesaj vermeye çalışırken kullandığı bir cümleyi cımbızlayarak tanıyamazsınız. Tahir Elçi, hayatını insan hakları mücadelesine vermiş, bütün söylemleri barış ve kardeşlik olan, asla silahlı mücadeleye onay vermeyen, terörün her türlüsüne karşı, insan hayatını her şeyden üstün tutan gerçek demokrat bir insandı. Ve konuşmasından sonra bazı kesimlerce siyaseten linç edildi. Normaldir, siyasi olarak her şey olabilir, her tür fikri eleştirebilirsiniz, fakat bu siyaseten linç hayatına son vermeye kadar, bunun çığırtkanlığını yapmaya varana kadar devam etti. Tarih, bu günleri Türk demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yazacaktır. Türkiye’de, aydınlatılmayan her faili meçhul cinayet maalesef bir sonrakini doğurmakta” diye konuştu.

“HAK İHLALİNE UĞRAYANLARIN YANINDA OLACAĞIZ”

Türkiye’de son bir yıl içinde yaşanan Suruç katliamı, Ankara katliamı, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerine de değinen Antmen, 1 Kasım seçimlerinde yüzde 49,5 oy alan AK Parti’nin, 4 yıl boyunca hukukun üstünlüğü ve eşitlik ilkelerinden ayrılmadan Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan herkesin iktidarı ve hükümeti olmak zorunda olduğunu vurguladı. Ancak, Türkiye’de arka arkaya yaşanan olayların her geçen gün umutlarını sarstığını, daha çok karamsarlık duymalarına neden olduğunu ifade eden Antmen, şöyle devam etti: “Umarım bu günler geçecek. Biz Mersin Barosu olarak elimizden geldiğince dik durmaya çalışıyoruz. Nereden gelirse gelsin, kime olursa olsun hukuka aykırı her tür tutum ve davranışın karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Kim hak ihlaline uğrarsa uğrasın, siyasi görüşü ne olursa olsun biz Mersin Barosu olarak, insan hakları savunucusu olmaya ve hak ihlaline uğrayan herkesin yanında olmaya hiçbir ayrım yapmadan devam edeceğiz. Buna şahsım, Yönetim Kurulu ve Barom adına söz veriyorum.”

“HALKIN AVUKATIYIZ, HALKIMIZ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Toros Üniversitesi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi ile imzaladıkları protokoller çerçevesinde Mersin için de çeşitli çalışmalar yapacaklarını aktaran Antmen, ayrıca Mersin Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Mersin Üniversitesi ile birlikte hayata geçirecekleri bir proje kapsamında, ilk ve orta öğretim okullarında binin üzerinde çocuğa cinsiyet ayrımcılığı ve cinsel istismar konularında eğitim vereceklerini bildirdi.

“Halkın avukatıyız, kesinlikle halkımız için çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullanan Antmen, Mersin Barosu’nun son 1 yılda halka verdiği destek ve çalışmaları ise şöyle sıraladı: “Kadın Hakları Merkezimiz ile ilk 11 ayda adli yardım hariç 145 şiddet mağduru kadınımıza hukuki destek sağladık. Hukuk davalarında, özellikle boşanma ve şiddetle ilgili davalarda 825 adli yardım başvurusuna 735 avukat arkadaşımız destek verdi. Ceza davalarında ise ilk 11 ayda 16 bin 250 dosyadan avukat talebi oldu, avukat arkadaşlarımız ücretsiz olarak 20 bin 500 kez ceza davalarında karakollarda, mahkemelerde, savcılıkta görev aldılar. Ayrıca 95 uzlaşma vakasında avukatlar ceza davalarında uzlaşıcı avukat olarak görev aldılar.”

“BUGÜN KEDER İÇİNDEYİZ, BUGÜN YASTAYIZ”

Mücadelelerine ne pahasına olursa olsun devam edeceklerinin altını çizen Antmen, sözlerini şöyle bitirdi: “Mersin halkı asla yalnız değildir. Mersin Barosu daima yanlarında olacak. Nerede bir hak ihlali varsa biz Mersin Barosu olarak oradayız, olmaya da devam edeceğiz. Bugün biz acı içindeyiz, bugün keder içindeyiz, bugün yastayız. Her nereden, her kimden gelirse gelsin, baskılara asla boyun eğmeden, evrensel hukuk normlarının ışığında, hukukun üstünlüğü ve insan hakları ilkesinden vazgeçmeden mücadelemize ne pahasına olursa olsun devam edeceğiz.”

Editör: Barış Köksal