Parti binası önünde düzenlenen törende konuşan AK Parti Mersin İl Başkanı İsmail Taşpınar, bayramların, birlik ve beraberlik duygularının, kardeşliğin, dayanışmanın en üst noktaya çıktığı gün olduğunu belirtti. Her türlü dayanışma ve yüce duygunun tezahür ettiği, sevgi, barış, dostluk ve kardeşlik duygularının yoğunlaştığı, dargınların barıştığı, küskünlerin kucaklaşmanın yaşandığı bir Ramazan Bayramı'na daha eriştiklerini kaydeden Taşpınar, "Dünyanın her yerinde bilhassa Mısır'da, Suriye'de, Irak’ta, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Gazze'de acı çeken, zulme uğrayan kardeşlerimizin burukluğuyla Ramazan Bayramı’na erişmenin mutluluğunu yaşayamıyoruz. Bu zulmün biran önce bitmesini huzur, güven ve istikrar ortamına kavuşmasını yüce Allah’tan niyaz ediyoruz" dedi.
AK Parti Mersin Milletvekili Çiğdem Münevver Ökten ise, Türkiye'nin bu coğrafyada çok özel sınavlardan geçen ama bunun karşısında dim dik, dirayetle ayakta duran bir ülke olduğunu söyledi. Yakın tarihe bakıldığında, ülkenin 17 ve 25 Aralık olaylarını yaşadığını hatırlatan Ökten, "Neydi bu? Hepimizin bildiği gibi 'gönül dostlarımız' dediğimiz, birlikte 'başımızın secdeye vardığı' dediğimiz, bu inanç iklimi içerisinde bir dava uğruna birlikte hizmet etmeyi ilke edindiğimiz, hep dost kabul ettiğimiz, yalnız kendimiz için değil bu ülke için de dost kabul ettiğimiz insanların, Türkiye'nin bekası için bir düşman halinde olduklarının keşfedildiği gündür 17 ve 25 Aralık tarihi. Tarihi doğru okumamız gerekir. Hem geçmiş tarihimizi hem de yakın tarihimizi çok iyi okumamız, görmemiz, idrak etmemiz gerekir ki, bugünü ve yarını şekillendirirken, ona göre bir tavır alalım, ona göre bir dik duruş sergileyelim, dostumuz ve düşmanımızın kim olduğunu ona göre bilip idrak edelim" diye konuştu.
Türkiye'nin AK Parti iktidarları döneminde, daha önce kendi ayak sesinden korkan bir ülke iken şimdi yalnız kendi ülkesinde değil, kendi coğrafyası içerisinde umutlarının karşılığını görebilecekleri bir ülke haline geldiğini ifade eden Ökten, şöyle devam etti; "Bu da Sayın Başbakanımızın cesareti sayesinde oldu. Eğer AK Parti 12 yıldır kesintisiz iktidarda ise, bu ülkede ekonomik ve siyasi istikrar var ise, yalnız bu ülkede yaşayan vatandaşların değil, kendi coğrafyamız içerisinde yaşayan başka ülkelerin vatandaşlarının da Türkiye'yi umut
olarak görmesine neden oldu. Bugün geldiğimiz noktada İslam aleminde yaşanan zulmü ve oradaki vicdansızlığı, Filistin'de yapılan zulmü, Irak'taki Türkmen kardeşlerimize yapılan zulmü, Suriye'deki, Arakan'daki zulmü hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Zalimin karşısında dim dik duracağız ve zulmü hiçbir zaman alkışlamayacağız."
AK Parti Mersin Milletvekili Nebi Bozkurt da, milletçe buruk bir bayram yaşadıklarını dile getirerek, "Özellikle Ramazan ayında ve sonrasında bayram günlerinde çoluk, çocuk demeden Gazze üzerine bomba yağdıran İsrail sebebiyle ve sadece Gazze'de değil Irak'da, Suriye'de, diğer Müslüman topluluklarında yaşanan olaylardan dolayı bayram tadında bir bayram yaşayamıyoruz. Ülkemiz çölün ortasındaki bir vaha gibidir. Çevremizde meydana gelen olaylara baktığımız zaman hakikaten çölün ortasında bulunan bir yeşillik, bir güzellik. Ama inşallah onlar da bir vaha durumuna gelir diye ümit ediyoruz. İnşallah İslam dünyası kendine gelir, bir bütün olursa o zaman onların da bir güç olduğunu bütün dünya hisseder diye ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı.
AK Parti Mersin Milletvekili Ahmet Tevfik Uzun ise konuşmasında, bir taraftan Ramazan ayını uğurlamanın hüznünün, bir taraftan da İslam aleminde devam eden kan ve göz yaşının, bayram sevincini gölgede bıraktığını kaydetti. Buruk geçen bu Ramazan ayının, İslam aleminin birliğine, beraberliğine bir vesile olmasını dileyen Uzun, "Tarihi iyi bilmemiz gerekir. Özellikle yakın tarihimizi şöyle bir gözden geçirmemizde fayda var. Oynanan oyunları iyi irdelemeliyiz. Aktörler değişiyor, şahıslar değişiyor ama zihniyet hiçbir zaman değişmiyor. Sayın Başbakanımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, önünü kesmek için sırf okuduğu şiirden dolayı yasak getirdiler. Bu yüzden cezaevinde yattı. Amaç neydi? Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen güçler bir oyun oynadı. Partimiz 14 Ağustos 2001'de kuruldu. Baktılar kamuoyu araştırmalarında tek başına iktidara gelecek, hemen engeller çıkardılar. Ama bu millet hizmet adamını tanıyor, kendine hizmet edecek insanları biliyor, o yüzden AK Parti'yi 2002 seçimlerinde tek başına iktidara getirdi. Bu zihniyet boş durdu mu? Durmadı. Tek başına iktidar olmasına rağmen, kapatma davaları ile önünü kesmeye çalıştılar. Allah'ın izniyle bu oyunların hepsinden başarı ile çıktık. 2007 yılında
Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine aynı şer güçler ittifak ettiler, o zaman kadar uygulanmayan 367 dayatmasını hep birlikte yaşadık. Oyunlar devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. 2010 yılında bir referandum yapıldı, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi için. O zaman 'hayır' diye kampanya başlatan zihniyet şu anda bir 'çatı' aday çıkardı. Temeli yok bu çatı çökecek. Biz milletimizin desteği ile 10 Ağustos'ta 12. Cumhurbaşkanımızı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı seçeceğiz" dedi.
Konuşmaların ardından partililer partililer, milletvekilleri ve teşkilat mensuplarıyla bayramlaştı.
Editör: Barış Köksal