Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Narenciye Çalıştayı'nda CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na, bölge milletvekilleri ve oda başkanları da eşlik etti. Çalıştay öncesi üreticilerle tek tek tokalaşan Kılıçdaroğlu'nun, kent tarımı hakkında üreticilerden bilgi alarak sorunlarını dinlediği öğrenildi. Basına kapalı gerçekleşen toplantı, yaklaşık 2 saat sürdü. 


Toplantı sonrası basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Tarım Çalıştaylarının 14'üncüsünü Mersin'de gerçekleştirdiklerini söyledi. Bugün Mersin'de ana konularının narenciye olduğunu belirten Budak, "Mersin narenciyede Türkiye'nin en büyük üretici havzalarından bir tanesidir. O yüzden toplantıyı burada yapmak istedik. Daha önce fındık, çay, hayvancılık, şeker pancarı, baklagiller gibi birçok konuda daha önce de toplantılar yaptık. Bugün A'dan Z'ye narenciye konusu hatta biraz da örtü altı konularını masaya yatırdık. Tüm tarım bileşenleriyle son derece değerli bir toplantı yaptık. Biz Anadolu'nun her yerinde tarımla ilgili konuları orada yaşayan çiftçilerimizle, bileşenlerimizle birlikte yapıyoruz. Bugün burada Mersin'de narenciyeyi seçmemizdeki sebep, Türkiye genelinde narenciye sektörü 5 milyon istihdama hitap ediyor. Türkiye'nin en önemli sorunu da istihdam konusundaki sıkıntılar. Özellikle içinde bulunduğumuz yıllarda çift haneli rakamlara çıktı işsizlik. Ayrıca 1,5 milyar dolar ihracat yaptığımız bir sektör. Bu para Türkiye'nin cari açığı üzerindeki en önemli etkilerden bir tanesini yaratan sektörlerin aslında başında geliyor. Dolayısıyla son derece stratejik sektörden bahsediyoruz" diye konuştu. 

"Artık doğal afetlere alışmak zorundayız"


Toplantıda birçok sıkıntıdan bahsedildiğini vurgulayan Budak, "En önemlisi küresel ısınmayla yaşanan doğal afetler. Artık bunlara alışmak durumundayız. Bunun için de bir takım önlemler geliştirmek gerekiyor. En önemlisi de tarım sigortası. İşleyen bir sistem var ama birçok eksiği var. Kalıntıyla ilgili sorunlar dile getirildi. İlaç ruhsatlarının yenilenmemesi ile ilgili sıkıntıları bahsettiler. Bunlarla ilgili de bir çalışma yapıyoruz. Tabi ki pazarlama sorunu. 2003'ten itibaren Türkiye'de tarım üretimi özellikle yaş sebze ve meyvede fiyat artışı sağlanmadı ama girdi maliyetlerinin yüksekliği çiftçimizin dilinden düşmüyor. Portakalın fiyatı 2000'li yılların başında 40-50 kuruş. Bugün yine dalında 40-50 kuruş. Fakat sofraya gidene kadar o aradaki fiyat uçurumundan da çiftçimiz çok rahatsız. Vatandaş 3-4 liraya alıyor. Üretici ile tüketici arasındaki farkı üretici lehine çevirebilecek en önemli faktör Tarım Kanununda bahsedilen 21'inci madde. Tarım Kanunundaki 21'inci madde gayri safi milli hasılanın yüzde 1'i çiftçiye destek olarak veriliyor. Bunun karşılığı da bugünkü parayla 32 milyar lira, paranın çiftçiye dağıtılması gerekiyor. Bu bütün dengeleri oluşturabilecek bir unsur. Bugün 12 ile 15 milyar lira çiftçiye dağıtılıyor. Bu aradaki farkın tamamı çiftçinin alacağıdır. Çiftçi kardeşlerimin son 10 senede bugün yönetimden ortalama 40 milyar alacağı var. Bunların düzeltilmesi devletin iyi yönetilmesi ile söz konusu. Devlet yönetilmiyor. Sorunlara çözüm üretebilecek bir yapı kalmadı" şeklinde konuştu.

"Rusya ile sorun yaşarsak tarım sektörü çökme noktasına gelir"


Kendi çözüm önerilerini çiftçilere ilettiklerini kaydeden Budak, "Türkiye'de planlama yok. Tarım alanları ekiliyor fakat üretim dengesi kurulamadığı için elimizde fazla üretim ihracat yapamıyoruz ve fiyatlar aşağı iniyor. Buradaki en önemli sorunlardan bir tanesi de dış politikadaki tutarsızlıktır. Dış politikada bir tek dostumuz kalmadı. Eğer ihracat yapacaksak, biz hem dünyada barış isteyeceğiz hem de yurtta barış isteyeceğiz. Şu anda tek pazarımız Rusya. Rusya ile de bir sorun olursa tarım sektörü çökme noktasına gelir. Yerel belediyeler de bu konuda çök önemli. Bizim belediyelerimiz tarım yapan vatandaşlara destek veriyor. Çiftçilerimiz, bankalara olan borçları en önemli sorunlar olarak dile getirildi. Özellikle doğal afet olan bölgelerdeki çiftçilerimizin borçları ertelendi güzel bir şey oldu ancak yüzde 3 faiz konularak ertelendi. Biz eğer iktidar olursak çözüm olarak çiftçilerimizin bankaya olan borçlarının bütün faizlerini sıfırlayacağız. Bir de coğrafik işaretleme önemli. Eğer bir marka olursa ürününüzün katma değerini artırırsınız. Markalaşma ile ilgili de çalışma yapacağız" dedi.

Editör: Barış Köksal