Kalkınma Bakanı Yılmaz, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın (ÇKA) Kalkınma Kurulu ve Mali Destek Programları Değerlendirme Sonuçları İlan Toplantılarına katılmak üzere Mersin’e geldi. Mersin Valisi ve ÇKA Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Çakacak’ın eşlik ettiği Bakan Yılmaz, HiltonSA Oteli’nde gerçekleştirilen toplantıda, Mersin ve Adana iş dünyasının temsilcileri ile de bir araya geldi. Toplantıya, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, AK Parti Mersin Milletvekili Mustafa Muhammet Gültak, işadamları, bürokratlar ile ÇKA yönetimi katıldı.

“TÜRKİYE, ÜST ORTA GELİR GURUBUNA ULAŞTI ANCAK BU YETERLİ DEĞİL”

Toplantıda konuşan Bakan Yılmaz, Bakanlığı tarafından hazırlanan 10.5 Yıllık Kalkınma Planı ve bu plan çerçevesinde Türkiye’nin ulaşması gereken hedeflere ilişkin bilgi verdi. “Türkiye gelişmekte olan ve iddialı bir ülke” diyen Yılmaz, Türkiye’nin, dünyanın en büyük 20 ekonomisinin oluşturduğu G20 içinde yer aldığına dikkat çekti. Türkiye’nin bugün önemli bir konumda olduğuna işaret eden Yılmaz, dünyada ülkelerin ‘düşük gelirli ülkeler, alt orta gelir grubundaki ülkeler, üst orta gelir grubundaki ülkeler ve yüksek gelir grubundaki ülkeler’ olmak üzere 4 gruba ayrıldığını belirterek, “Ülkemiz bugüne kadar sağladığı gelişmeler, büyüme ve performansla üst orta gelir grubuna ulaşmış konumda. Özellikle son 10-13 yıl içinde ortalama yüzde 5 büyüme hızıyla belli bir noktaya geldik. 800 milyar dolar civarında ekonomik büyüklük var, kişi başı gelir 10 bin doları aştı. Ancak bizim için yeterli değil, daha üst hedeflere yürümeliyiz” diye konuştu.

“HEDEFİMİZ, ÜST ORTA GELİR GURUBUNDAN YÜKSEK GELİR GRUBUNA GEÇMEK”

Bu noktada tüm topluma mal olmuş 2023 vizyonu olduğuna vurgu yapan Yılmaz, Kalkınma Bakanlığı’nın 2023 vizyonu çerçevesinde tüm ilgili taraflarla, merkezde ve yerelde tüm ülke ile istişare içinde katılımcı şekilde 10.5 Yıllık Kalkınma Planı’nı hazırladığını kaydetti. Bakan Yılmaz, “Temel hedefimiz, üst orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçen bir ülke haline gelmek. Ayrıca, Birleşmiş Milletler’in belli kriterlerle ölçtüğü ‘insani kalkınma’ denilen bir kavram var. Burada da 4 gruba ayrılıyor ülkeler, ‘düşük insani gelişmişlik, orta insani gelişmişlik, yüksek insani gelişmişlik ve en yüksek insani gelişmişlik’ grubunda olan ülkeler. Burada da ülkemiz yüksek insani gelişmişlik grubunda. Aynı şekilde hedef, ‘en yüksek insani gelişmişlik’ grubuna yükselmek. İki temel hedef doğrultusunda ‘en yüksek gelirli ülkeler’ ve ‘en yüksek insani kalkınmışlığı sağlamış ülkeler’ grubuna girmek, planın temel çerçevesini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin en büyük varlığının ve sermayesinin insanı olduğuna vurgu yapan Yılmaz, “Türkiye, en yüksek insani gelişmişliğe gidecekse bunu insanıyla yapacak, insanına yaptığı yatırımla gerçekleştirecek. Genç, dinamik nüfusumuz var. İyi eğitimden geçirip araştırma imkanlarıyla yenilikçilik, girişimcilikle destekleyip bu hedeflere yürümek zorundayız” şeklinde konuştu.

“BUGÜN BİLGİ TABANLI EKONOMİLER ÖNE ÇIKIYOR”

Bugün dünyada bilgi tabanlı ekonomilerin öne çıkan rekabetçi ekonomiler olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, Türkiye’nin de hedeflerine ancak bilgili, donanımlı, yenilikçi, girişimci insanı ve bilgi tabanlı bir ekonomiyle ulaşabileceğinin altını çizdi. Hedeflerinin, katma değeri, verimi yüksek, bilgi tabanlı bir ekonomi inşa etmek, uluslararası değer zincirinde Türkiye’yi üst basamaklara taşımak olduğunu dile getiren Yılmaz, şöyle devam etti: “Temel taşıyıcı insan olduğu gibi, hedefte de yine insan var. Daha iyi yaşam koşulları oluşturmak için yapıyoruz. Yükselen ekonomimizin, katma değerimizin sosyal kesimlere refah olarak dönmesini sağlamak, refahı daha dengeli yaymak. Sosyal kesimler arasında daha adil, daha dengeli paylaşımı sağlamak.”

Bu çerçevede Kalkınma Planı’nda ‘nitelikli insan, güçlü toplum’, ‘yenilikçi üretim, istikrarlı yüksek büyüme’, ‘yaşanabilir mekanlar, sürdürülebilir çevre’ ve ‘uluslararası işbirliği’ olmak üzere 4 temel eksen olduğunu aktaran Yılmaz, kalkınma kavramının ekonomiyi aşan bir kavram olduğunu belirterek, özellikle şehirleşmenin kalkınmadaki rolünün daha kritik hale geldiğini söyledi. Bugün dünyada nitelikli insan ve nitelikli sermayenin iyi bir şehirleşmeyle cezbedildiğini, böyle ortam oluşturanların öne çıktığını ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

“Dış dünya ile bağlantı kurmadan da kalkınmayı sürdürmek mümkün değil. Dış dünya ile bağlantılar çok önemli. Adana ve Mersin’in bulunduğu Doğu Akdeniz bu açıdan çok şanslı ve kritik bir bölge. Bu avantajla dış dünyayla da daha fazla etkileşim içinde kalkınma sürecimizi devam ettirmeliyiz.”

“YAPISAL DÖNÜŞÜM FÜZENİN GÖĞE YÜKSELİŞİNDEKİ İKİNCİ ATEŞLEMEDİR”

Kalkınma Planı’nda bir yenilik daha yaparak, 25 tane dönüşüm programı belirledikleri bilgisini de veren Yılmaz, “Eleştirileri de dikkate alarak 25 kritik dönüşüm alanı tayin ettik ve her bir alan için yol haritası hazırladık. Hangi kuruluş neyi, hangi zamanda, kiminle işbirliğinde yapacak? Bunları çok önemsiyoruz. Tüm eksenlerdeki başarı bu dönüşüm programlarını hayata geçirmemize bağlı. Bin 250’ye yakın eylemimiz var bu 25 dönüşüm programı altında. Şu anda her birini takip ediyoruz, kurumlarımızın performansını izliyoruz. Önümüzdeki dönemde hayata geçtikçe Türkiye, ekonomimiz önemli oranda yapısal dönüşümünü gerçekleştirmiş olacak ve yeni bir faza geçmiş olacak. Buna füzenin göğe yükselişindeki ikinci ateşleme gibi bakabilirsiniz. Kalkınma sürecinde yapısal dönüşüm olmadan ilerlemeniz mümkün olmaz. Türkiye öyle bir noktada. Kararlılıkla hayata geçirmeliyiz. Hükümet olarak çok net kamuoyuna taahhüt koyduk. Önümüzdeki süreçte oluşacak hükümetlerimizle birlikte eylemler hayata geçecektir diye ümit ediyorum. Bu makro çerçeve içinde bölgesel politikaya da ayrı önem ve değer veriyoruz. Bir taraftan sektörel politikalarımız var, bir taraftan da bölgesel politikalarımız var. Burada da kapsayıcı kalkınma dediğimiz bir kavram var. Tüm yöreleri içine alan bir kalkınma kavramı. Belli yöreleri kalkındırarak 2023 hedeflerine ulaşamayız. Ülkemizin her karışının potansiyelini hayata geçirmeliyiz, harekete geçirmeliyiz. Bu bölgesel politika ile bu bölgelerimizin potansiyelini harekete geçirmek ve bileşesi olarak ulusal hedeflere varmak istiyoruz. Kapsayıcı kalkınma anlayışından hareket ediyoruz. Her yöremizdeki yerel tüm aktörleri içine alan kalkınma süreçlerini gerçekleştirmek istiyoruz. Kalkınma ajansları bu zihniyetlerin yansıması” dedi.

Konuşmasında kalkınma ajansları ve kalkınma kurullarının önemine ilişkin de bilgi veren Bakan Yılmaz, Mali Destek Programları Değerlendirme Sonuçları İlan Toplantısı’na da katılacak.

Editör: Barış Köksal