Şiddetin sadece fiziksel olarak değil, psikolojik, cinsel, sözlü ve ekonomik başta olmak üzere birçok çeşidinin olduğunu belirten Av. Hibe Gökalp, şiddet mağduru kadınların haklarını mutlaka korumaları gerektiğinin altını çizdi.

'Şiddet mağduru ve şiddete uğrama tehlikesi olan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı takip mağduru kişilerin korunması 6284 sayılı Kanun kapsamındadır' diyen Gökalp, Aile içerisinde yaşanan şiddetin dışarıya yansımasından duyduğu endişeyle hareket eden kadınların yanlış yol izlediklerini ifade etti.

Şiddet mağduru kadınlar nasıl korunur?

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun şiddeti derhal önlemeye ve gerekli desteği sağlamaya yönelik olduğunu belirten Gökalp. 'Bu Kanun gereğince şiddete maruz kalan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan herkes, ilgili makam ve kurumlara başvurabilir. Bu kurum ve makamlar şiddete uğrayan ve şiddete uğrama tehlikesi içinde bulunan kişilerin bizzat başvurması zorunlu değildir. Şiddeti öğrenen veya tanıklık eden kişiler de başvurabilir. Mülkî amir (kaymakamlık, valilik) veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kolluk (polis) amiri tarafından, olayın niteliği, şikâyet ve ihbar göz önünde bulundurularak şiddet mağdurunun hayati tehlikesinin bulunması halinde ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alma tedbiri verilir. Şiddet mağduru kadın hakkında uygulanacak koruma tedbiri, yakın koruma, konutta koruma, işyerinde koruma, motorize veya yaya devriye ile koruma ve çağrı üzerine koruma şeklinde olabilir' dedi.

Şiddet mağduru kadınlar nerelere başvurabilir?

Şiddet mağduru kadınların nerelere başvuracağı konusunda da bilgiler veren Gökalp, 'Polis ve jandarmanın yanı sıra şiddet gören kadınlar, doğrudan Cumhuriyet Savcılığı nezdinde de şikayetçi olabileceği gibi,  il ve ilçe Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, belediyelerin veya baroların Kadın Dayanışma Merkezleri, Mor Çatı gibi çeşitli kadın örgütlenmelerinden yardım isteyebilir veya Alo 183’ü arayabilirler' dedi.

Kadına karşı şiddetin önüne geçilmesi için kadının toplumda güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Gökalp, 'Şu bir gerçektir ki; kadına karşı şiddetin önlenmesi öncelikle kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal statülerinin yükseltilmesi, sonrasında ise şiddete neden olan olumsuz davranışların nedenlerinin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Bunun ise ülkenin ekonomik,  sosyal ve kültürel gelişmeyle paralel olduğu inkar edilemez. Doğru eğitim politikaları, toplumun her kesiminde cinsiyet ayrımcılığının kaldırılması, kadının iş hayatında yeterli seviyede yer edinmesi kadının toplumda hak ettiği değeri edinmesinde ve netice de kadına karşı şiddetin azalmasında basamak olacaktır' ifadelerini kullandı.

Editör: Barış Köksal