MESİAD YİK Başkanı Hasan Hüseyin İpek, 'TİM'in açıkladığı veriler, ihracat açısından olumlu bir tablo çiziyor. Ancak ülkemizin ekonomik olarak kalkınmasının temel koşullarından biri de yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının sağlanmasıdır. Geçtiğimiz yıllarda yerli üretim kapasitesini genişletmek adına yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlere farklı teşvik sistemleri geliştirilmişti. Buna rağmen Türkiye'de son 3,5 yılda, bu iki ürün grubunun ihracatında artış yerine gerileme yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre 2014 yılından bu yana yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün dış ticaretinde Türkiye toplam 187 milyar 312 milyon dolarlık açık verdi. Bunların nedenlerinin araştırılması gerekiyor. Doğru bir politika yürütüp daha fazla cari açık vermeden acil çözüm üretmeliyiz' dedi.

TÜİK'in yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün ihracatı rakamlarını değerlendiren Hasan Hüseyin İpek, 'Son 3,5 yıla baktığımızda 2014 yılında 5 milyar 20 milyon dolar olan yüksek teknolojili ürün ihracatı 2015'te 4 milyar 909 milyon dolara, 2016'da 4 milyar 683 milyon dolara geriledi. Bu yıl Ocak-Temmuz döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre 676 milyon dolar artarak 3 milyar 294 milyon dolar olmuş' dedi.

Orta yüksek teknolojili ürün grubunda da benzer bir tablo olduğunu belirten MESİAD YİK Başkanı Hasan Hüseyin İpek, 'Orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracatında da dalgalı bir durum söz konusu. 2014 yılında 46 milyar 517 milyon dolar olan ihracat, 2015'te 42 milyar 748 milyon dolara düşerken, geçen yıl 44 milyar 240 milyon dolar olmuş. 2017 yılı Ocak-Temmuz döneminde ise orta yüksek teknolojili ürün ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre, 3 milyar 825 milyon dolar artarak 28 milyar 914 milyon dolara çıkmış' dedi.

Tablo Hiç İç Açıcı Değil

Yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin ihracat ve ithalat verilerini karşılaştıran İpek, 'Bu ürün gruplarının ithalat rakamlarına bakacak olursak arada büyük bir uçurum var. Türkiye yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün gruplarında toplam 180 milyar 325 milyon dolarlık ihracata karşılık, 367 milyar 637 milyon dolarlık ithalat yapmış. Bu ürün gruplarında son 3,5 yıllık açık ise 187 milyar 312 milyon dolar olmuş. Dolayısıyla yüksek oranda cari açık söz konusu. Bu tablo ekonomimizin geleceği açısından hiç iç açıcı değil. Bu anlamda özellikle Teknopark’lar çok iyi kullanılarak, üniversite-sanayi işbirliğinin üzerine gidilmeli. Üniversitelerimiz içerisinde bulunan Teknoparkların yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesine yönelik çalışmalar yapması teşvik edilirse o zaman aradaki uçurum denebilecek rakamların önüne geçebiliriz. Biz tonlarca tarım ürünü ihraç ederken, yüksek teknoloji ürünleri barındıran bir konteyner ithalatımızda bile cari açık söz konusu olabiliyor. Bu konuda üniversitelerimize büyük görev düşüyor. Gençlerimizin daha inovatif düşünmesi ve kendilerini geliştirmesi gerekiyor. Bugün dünyada bunun birçok örneği mevcut. Özellikle dijital platformlarda geliştirilen ürünler milyar dolarlık ticari değere sahip olabiliyor. Ülkemizin mutlaka ve mutlaka bu konularda ciddi çalışmalar yaparak, acil eylem planlarını bir an evvel harekete geçirmesi gerektiğini düşünüyorum' dedi.
Editör: Barış Köksal