Gültak, katıldığı bir radyo programında, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Olağanüstü Meclis Toplantısında yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Siyasette tansiyonun bazen yükselebildiğini ifade eden Gültak, “Tabi tansiyonu kimin yükselttiğini, ortamı kimin gerdiğini iyi süzmek, iyi bakmak gerekiyor. Cımbızla bazı şeyleri çekerseniz, belki Mustafa Gültak o an için çok sinirli ve agresif gözükebilir. Ama meclisi baştan aşağı seyrettiğinizde, kimin gerdiğini, kimin tansiyonu yükselttiğini, kimin bu yönde strateji yaptığını ben tüm kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Yine de eğer biz Mersinlileri, Mersin’de yaşayan insanları üzdüysek hepsinden özür diliyorum. Ben sessiz sakin, mütevazılığı ile öne çıkan bir insanım. Ama demek ki, bazen haksızlıklar karşısında veya yapılan yanlışlar karşısında, vatandaşın hak-hukuku olduğu için dayanamayıp sinirlerimize hakim olamıyoruz” diye konuştu.
“Borçlanma ne için istendi açıklansın istedik”
Açıklamasında, geçen yıl verilen borçlanma yetkisini de anımsatan Gültak, “Bize, borçların çevrilebilmesi ve yeni hizmetlerin ortaya çıkarılması vaat edildi. Biz borçlanma esnasında hep şunu söyledik, 'bu paraları nereye harcayacağınızı, neler yapacağınızı bize söyleyin' dedik. Bu konuda doğru dürüst cevap alamamamıza rağmen, biz seçilmişlerin önünün kesilmesini istemedik. Her şeye rağmen o dönem Cumhur İttifakı içinde farklı düşünceler olmasına rağmen belediye başkanının borçlanması adına oy kullanarak, Büyükşehir Belediye Başkanımızın önünün açılması için çalıştık. Geçen yıl verdiğimiz paraların nereye gittiği ve yeni borçlanmanın ne için kullanacağı iyi bir şekilde anlatılırsa, biz, hiçbir belediye başkanının önünün kesilmesini istemiyoruz dedik. Çünkü bu durum, bir bakıma şehri ve bu şehirde yaşayan tüm insanları ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı.
“Aldığımız borçla borç kapatmadık, vatandaşa hizmet sunduk”
Kendisinin de borçlandığını hatırlatan Gültak, “Ama ben asfalt, kaldırım gibi hizmetlerde kullanılmak üzere borçlandım. Yani neden-niçin borçlandığımın adını koydum. Büyükşehir Belediye Başkanımız, 2-3 ay borçlanma yetkisini kullanmadığını söyledi. Ben ise geçen yıl 10 milyon TL borçlanma yetkisi aldım ve 7-8 ay bu parayı kullanmadım. Faizler iyice düştükten sonra asfalt, kaldırım gibi ihtiyacı olan mahalleler belirlendikten sonra, 2 aydır o parayı kullanmaya başlardım. Ayrıca aldığımız parayla borç kapatmadık, sözümüzde durduk. MESKİ’nin, TEDAŞ’ın çalışma yaptığı çok kritik 8-9 mahallemizde sıcak asfalt, karo ve kilit taşı ile farklı yerelde çalışmalar yaparak herkesin beğenisini aldık. Dolayısıyla biz parayı nereye kullanacağımızı meclis kararının içine yazdırdık. Büyükşehir Belediye Başkanımız, aynen bizim mecliste kararlara geçirdiğimiz gibi, önümüze bir tablo getirseydi, gerçekleştireceği projeleri açıklasaydı, o gün borçlanma yetkisi geçebilirdi. Geriye doğru bakıldığında Cumhur İttifakı üyeleri olarak, bu paraların nerelere harcanacağını, bir kısmının orta ölçekli esnafa dağıtılması gerektiğini ve bir kısmının gelir elde edilmesi için kullanılması gerektiğini anlattık. Ama biz bunların nereye kullanıldığını tam olarak göremedik” şeklinde konuştu.
“Bizler de hem borç kapattık hem de hizmet verdik”
Başkan Seçer’in, ‘borç kapattım’ sözlerine de atıfta bulunan Gültak, şöyle devam etti; "Borç kapatmak önemli bir şey. Peki Akdeniz, Tarsus, Erdemli, Anamur belediyeleri borç kapatmadı mı? Hepimiz borç kapattık. Şu ana kadar 14 ay içinde İller Bankası’ndan her ay düzenli 2 buçuk ile 3 milyon arası param kesiliyor. Geçmişin borcu bunlar. Ortalama 2.5 milyon derseniz, bunu 14 ile çarptığınızda 30 milyon TL yapar. Ben de 30 milyon TL borç kapattım.
Bizim için 30 milyon çok ciddi bir para. Zira 160 milyon TL mütevazı bir bütçesi olan Akdeniz Belediyesi’nin bu bütçesinin 5’te 1’ini kullanarak borcu azalttık. Aldığımız parayı da hizmete çevirdik. Göreve gelir gelmez de ilk yaptığımız şey israfı önlemek oldu. Tasarruf elde ettik. Bunca tantanaya rağmen gelirimizi yüzde 65 arttırdık. Seçildikten 3 ay sonra, hem mayıs ayında hem de kasım ayında, bir önceki yılın yüzde 65’inden daha fazla vergi topladık. Akdeniz Belediyesi olarak, Mustafa Gültak olarak halkımıza, kamuoyuna güven aşıladık, geldiler ve borçlarını yatırdılar.”
“Psikoloji ile ilgili tartışmada hata ettim, özür dilerim”
Başkan Seçer’in tepki gösterdiği ‘psikoloji’ tartışması ile ilgili de açıklamalar yapan Gültak, “O gün çok sabırlı olmamıza rağmen bizim de psikolojimiz belki bozuldu. Başkan Beye ben o gün o lafı ederken, şahsını veya kalbini yaralamak adına söylemedim. Yüz yüze geldiğimizde de bu konuda ‘hata ettim’ derim. Buradan da özür diliyorum, dememeliydim belki o lafı. Ama Başkan Seçer’in, hem meclis üyelerimizin hem de belediye başkanlarımızın yaptığı eleştiriler karşısında sabır ve sükunetle dinleyip, not alacağına, ‘siz dersinizi çalışmamışsınız, kırık not verdim. Nerenizi doğrultayım? Söyledikleriniz yalan yanlış’ gibi reaksiyonlar verdi. Bu da ortamı gerer. Bir meseleyi sadece Gültak’ın ağzından çıkan bir kelimeyi alıp cımbızladığınızda, Gültak suçlu olur. Ama meclisin atmosferini baştan sonra izlediğinizde bunun ne demek olduğunu göreceksiniz. Yoksa biz kimsenin şahsını yaralama noktasında, kimseyle uğraşma derdimiz yok, Allah herkese sağlık versin" dedi.

Editör: Barış Köksal