Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan proje yürütücüsü MEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Coral, projeyle Mersin ve çevresinde öğrencilere doğa sevgisini aşılamak ve doğayı korumanın önemini aktarmak amacını taşıdıklarını belirterek, “Eğitimimizin belki de en önemli eksikliklerinden birisinin öğrencilerimizi yeterince doğa ile buluşturamamamız olduğu söylenebilir. Halbuki doğa deneyimine dayalı çevre eğitimi programından geçen öğrenciler yakın çevrelerindeki çeşitliliğin ve uyumun ve bunu bozucu etkilerin daha fazla farkına varmaktadırlar. Çünkü doğa, araştırma açısından bir laboratuar gibidir ve bireyi yaşadığı çevre unsurlarıyla gereği kadar tanıştırmak, gezi, gözlem ve deneylerle doğada görünen ve görünmeyen canlı ve cansız çevre arasındaki sistemli ilişkinin biyolojik gerçeklerine tanık olmasını sağlamak, en etkili yollardan birisidir. Çevre eğitimindeki bu eksiklikler, milli parklar, özel çevre koruma bölgeleri gibi koruma altına alınmış hassas ekosistemlerin uzman rehberler eşliğinde periyodik olarak ziyaret edilmesiyle giderilebilir” diye konuştu.

"GÖKSU DELTASI'NDA BUGÜNE KADAR 300'Ü AŞAN KUŞ TÜRÜ TESPİT EDİLMİŞTİR"

Mersin'de öğrencilerin doğa ile buluşabilecekleri en önemli alanlardan birisinin Göksu Deltası olduğuna dikkat çeken Coral, "Göksu Deltası Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından birisidir. Bölge, kışlama ve kuluçka alanı olarak kullanan çok sayıda kuş türü, yılın hemen her mevsiminde, ilginç ve canlı bir peyzajın oluşumuna katkı sağlayarak deltanın rekreasyonel potansiyelini ve çekiciliğini daha da arttırmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda kuşların Göksu Deltası’nı hem kışlama hem de kuluçka alanı olarak kullandıkları saptanmış, bazılarının ise yerli türler olduğu belirlenmiştir. Ülkemiz sınırları içerisinde yaklaşık 470 kuş türü gözlemlenmektedir. Bugüne kadar ise Göksu Deltası’nda 300’ü aşan kuş türü tespit edilmiştir. Sayılar oranlandığında deltanın önemi bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Kuşları yaşadıkları doğal alanlarda gözlemlemek kuşlarla ilgili farkındalık yaratmanın en etkili ve keyifli yollarından biridir. Kuş gözlemciliği, özellikle küçük yaşlardan itibaren bireylerin, kuşları anlamaları ve onların yaşam alanlarına saygı duymaları açısından önemlidir. Kuşları ve kuşların yaşam alanlarını gözlemleyen kişiler kuşlardan başlayarak doğa ile ilgili algılarını geliştirirler. Kuş gözleminin bir üst boyutu ise kuş fotoğrafçılığıdır denilebilir. Ülkemizde sayıları az da olsa profesyonel olarak kuş fotoğrafçılığı yapan fotoğrafçılar vardır. Bu fotoğrafçılardan çok azı akademisyen kimliğine sahiptir. Bu fotoğrafçılık dalı özellikle kuş türlerini kayıt altına almak ve belgelemek amaçlı, daha çok doğaseverlerin ilgi gösterdiği zor ve zahmetli bir alandır" şeklinde konuştu.

Göksu Deltası’nın öneminden dolayı korunması gereken bir sulak alan olduğunu da vurgulayan Coral, hızlı şehirleşmenin deltayı ve barındırdığı ekosistemi tehdit ettiğine de dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Ülkemizde çevre konusunda duyarlı insanlar yetiştirmemiz gerektiği açık olan bir gerçektir. Deltadaki yaşamın tanıtılması ve korunması gerektiğinin önemi her yaştan insana kavratılması gereken bir durumdur. Yapılacak etkinliklerin hem delta hem de çevre algısı üzerine olumlu değişiklikler yapması beklenmektedir. Projemiz TÜBİTAK tarafından desteklenmiş olup, MEÜ ve Mersin Milli Eğitim Müdürlüğü'nün işbirliği ile gerçekleştirilmiştir. Proje 26-27 Ekim ve 2-3 Kasım 2013 tarihlerinde iki hafta sonu olmak üzere toplam 4 gün sürmüş, her gün 25 öğrenci olmak üzere 100 öğrenciye eğitim verilmiştir. Projenin sonraki yıllarda da periyodik olarak devam etmesi planlanmaktadır. Projenin öncelikli amacı, bölgede yer alan ortaokul öğrencilerine doğa sevgisini aşılamak ve doğayı korumanın önemini aktarmaktır. Öğrencilere kuşlar, bölgede yaşayan kuş türleri, kuş gözlemciliği ve kuş fotoğrafçılığı ile ilgili bilgiler vererek, projenin bölge yaban hayatının korunması için farkındalık yaratacağını ümit ediyoruz."
Editör: Barış Köksal