“Cumhurbaşkanımızın dik duruşu bizlere güven verdi"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbeci girişiminde yaşadıklarını aktaran Ercik, “15 Temmuz günü yine Kızkalesi'nde bir program vardı. Program dönüşü evimize geldiğimizde televizyonları açtık, İstanbul Boğaz köprüsünde askerlerin olduğunu gördük. Bu sırada genel merkezimizden bize telefon geldi. 'Hemen il binanıza geçin, teşkilatları harekete geçirin' denildi. Bizde arkadaşlarla birlikte il binamıza geldik. O sırada bizler hem mesaj yoluyla hem sanal ortamda Mersin’de yaşayan hemen hemen herkese ulaşmaya çalıştık. Allah'a şükürler olsun 10 bine yakın vatandaşımız partililerimiz il binasına toplandı. Ama tabi ki, Sayın Cumhurbaşkanımız telefonla ekrana bağlandığında, 'Ben milletimi meydanlara bekliyorum' dediği andan itibaren bir anda hem il binamızın önü kalabalık oldu hem de aynı zamanda Cumhuriyet Meydanının, sokakların, caddelerin dolduğuna şahit olduk" dedi.
Saat 24.00 itibariyle milletvekilleri, teşkilatlar ve vatandaşlarla birlikte Cumhuriyet Alanına gitmek üzere yürüyüşe geçtiklerini anlatan Ercik, "Cumhuriyet Meydanına geldiğimizde alanın tıklım tıklım dolu olduğunu gördük. Sadece AK Parti'li olanları değil, işin içinde gerek MHP’li gerekse CHP’lisi, hani denir ya 'Mevzu vatansa gerisi teferruattır' diye bütün vatandaşlarımızdan Allah razı olsun, hepsi üzerine düşen görevi eksiksiz yaptı. Bizde sosyal medya üzerinden demokrasisine sahip çıkan vatandaşlarımızı meydana toplamak için elimizden geleni yaptık. 1960’tan günümüze kadar olan darbelere bakıldığında, gerçekten lider olmanın ne kadar büyük bir görev olduğunu gördük. Eğer o gün Cumhurbaşkanımız dik duruşunu sergilememiş olsaydı, bizde ona bağlı olarak geri planda kalmış olacaktık. Cumhurbaşkanımızın dik duruşu ile birlikte milletimize güven gelmiş oldu ve halk demokrasiye sahip çıktı. Darbe sırasında herkesin aklına Cumhurbaşkanımızın nerede olduğu sorusu gelmiştir. Herkes bir yerlere kaçarken Cumhurbaşkanımız milleti ile beraber meydanlara indi ve milletin huzuruna çıkmış oldu. Böyle bir sürece bakıldığında Kurtuluş Savaşında olduğu gibi liderler güçlü ise savaş kolay kazanılıyor” diye konuştu.
“Şehitlerimiz çeşitli etkinliklerle anılacak"
15 Temmuz’un yıl dönümünde çeşitli etkinlikler düzenleneceğini ifade eden Ercik, “Özellikle şunu belirtmek istiyorum, yapılacak olan tüm etkinlikler Cumhurbaşkanımızın himayesi altında gerçekleşecek. 11 Temmuz Salı itibari hem teşkilat hem de sivil toplum kuruluşları olarak bu süreç başladı. 11 Temmuz Salı günü milletvekillerimiz ve tüm teşkilat olarak şehitliği ziyaret ederek dua ettik. Ülke genelinde olduğu gibi Mersin ilimizde de 11 Temmuz Salı günü Muğdat Camiinde 15 Temmuz şehitlerimize ve tüm şehitlerimize Kuran-ı Kerim ve mevlit okunarak dualar edildi. Kalkınma Bakanımız Sayın Lütfi Elvan, milletvekillerimiz ve teşkilatımızla birlikte 'Demokrasi ve Milli Birlik Konferansı'na katıldık. Çarşamba ve perşembe günü tamamen Ankara’da gerçekleşecek olan etkinlikler ile devam edecek. Bizde Mersin’de Ankara’daki etkinliklere bağlı olarak program gerçekleştirmiş olacağız. Bunun yanı sıra yürüyüşler olacak ve Cuma günü Mersin Valiliğimiz tarafından şehit ve gazi yakınlarına yemek verilecek. Anma programımız cumartesi günü olacak. Biz Mersin olarak meydanda olacağız. Türk bayrağını alan vatandaşlarımız meydanda olacaktır. Herhangi bir siyasi partinin bayrağı ile değil Türk bayrağı ile meydanlarda olacaklardır. Vatanını, milletini seven herkes meydanda olacak. Bizlerde sabaha kadar demokrasi nöbetimizi tutacağız” ifadelerini kullandı.
“Darbeler tarihe gömüldü"
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihte birçok darbeye maruz kaldığını hatırlatan Ercik, konuşmasını şöyle sürdürdü; "15 Temmuz’da halk namusuna sahip çıktı. Biz bu asil milletle ne kadar onur ve gurur duysak azdır. Dünyada darbelerin başarısız olduğu bir ülke var mı? 1960'da darbe oluyor, başarılı oluyorlar. 1970 'de darbe oluyor başarılı oluyorlar,1980'de darbe oluyor, başarılı oluyorlar. 15 Temmuz 2016’da ise milletimiz hem içerideki karanlık güçlere hemde dış dünyaya karşı nasıl dik duruş sergilenmesi gerektiğini örnek bir şekilde göstermiş oldu. Bizden sonra gelen nesil, bu topraklarda darbelere tanıklık etmeyecektir. Bana göre artık bundan sonraki süreçte darbeler tarihe gömülmüş olacak. Artık bundan sonra darbe olaylarını biz tarih kitaplarından okuyup öğrenmiş olacağız. Tabi Bizler Ankara, İstanbul gibi bir süreç yaşamadık. Mersin’de bir şehidimiz olmadı. Burada darbeci komutan, sayın valimizi hem de emniyet müdürümüzü aradığını, onlara sıkı yönetim komutanı olduğunu, sayın valimizin ve emniyet müdürümüzün ne kadar dik durduklarını da görmüş olduk. Ben o geceyi çok iyi hatırlıyorum. Bizim tüm arkadaşlar çok samimi bir şekilde, 'Başkanım biz garnizonun etrafını saralım' dediler. Ve arkadaşlarımızın yarısı garnizonun etrafını sarmışlardı o gece. Şimdi yine söylüyorum; eğer lider güçlü ise millet kesinlikle kendisini güçlü hissediyor, güçlü görüyor. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanımızın dik duruşuna ve liderliğine bağlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız bizim başımızda olduğu müddetçe bunu net bir şekilde ifade etmek isterim. Bu millet yine üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapacaktır ve demokrasisine sahip çıkacaktır. 15 Temmuz destanının yıl dönümü yaklaşıyor. Ben yine bu asil milletin dik duruşunu meydanlarda nöbet tutarak göstereceğine inanıyorum. Teşkilatlar olarak 15 Temmuz'u Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde gerçekleştiriyoruz. Bu AK Parti'nin yapmış olduğu bir program değil, tamamen Cumhurbaşkanımızın himayesinde oluyor. Buda şunu gösteriyor ki, sadece AK Parti teşkilatları değil Türkiye’de yaşayan, Türkiye’de görev yapan tüm siyası partiler, vatanını, milletini seven tüm vatandaşlarımızla demokrasimize sahip çıkmıştır ve çıkacaktır. Bunu da tüm dünyaya bir kez daha göstermiş olacak."
Editör: Barış Köksal
