'bakliyatyemekleri.com' yazarlarından Duygu Bilgin, Kurban Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, bayramın, birlik beraberlik içerisinde aile sohbetlerinin yanı sıra lezzetli yemek sofralarını da beraberinde getirdiğini belirterek, bu sofraları daha sağlıklı hale getirmenin kişinin kendi elinde olduğunu ifade etti.

Kurbanlık alırken dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Bilgin, "Mutlaka veteriner kontrolünden geçmiş kurbanlık alınmalı ve kurbanlık kesimleri uygun şartların oluşturulduğu, sağlığa uygun ortamlarda yapılmalıdır. Aksi takdirde insan sağlığını bozan mikroorganizmalar ile karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz hale gelir. Etler uygun koşullarda kesilmezse, doğru pişirilmez, uygun sıcaklıklarda bekletilmezse hayvanlardan insanlara tenya, tüberküloz, salmonella gibi hastalıklar bulaşabilir, sağlığımızı tehlikeye sokabiliriz" dedi.

"Etlerin kesildikten hemen sonra tüketilmemesine dikkat edelim"

Taze kesilen etlerin hemen tüketilmemesi gerektiğine işaret eden Bilgin, "Çünkü, taze kesilmiş etlerin sindirimi çok zordur, hazımsızlık, mide bağırsak problemleri yaşanabilir ve sert olmasından dolayı pişirilmesi çok zordur. Dolayısıyla buzdolabında 1-2 gün bekletilmiş etin tüketilmesi önerilmektedir" diye konuştu.

"Kurbanlık etleri sağlıklı muhafaza edelim"

Kurbanlık etlerin sağlıklı muhafaza edelmesi gerektiğini vurgulayan Bilgin, "Doğru saklama yöntemlerinin kullanılması ile besin öğelerinin kayıpları en aza indirilmiş olur, hem de mikroorganizmaların çoğalması engellenmiş olur. Etler küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılarak buzluk kısmında eksi 2 derecede 3-5 gün veya derin dondurucuda eksi 18 derecede 3 ay saklanmalıdır. Buzdolabında et kıyma haline getirilirse saklama süresi kısalacağı için 1-2 günden fazla tutmayın, parça et ise 2-3 gün saklanabilmektedir. Dondurulmuş etleri, akan soğuk su altında, mikrodalgada veya buzdolabında çözdürün. Çözdürülmüş etleri yeniden dondurmayın" ifadelerini kullandı.
Beslenmenin püf noktaları

Bayram boyunca artacak olan et tüketimiyle birlikte sebze ve kurubaklagil tüketiminin de arttırılması gerektiğini belirten Bilgin, şu bilgileri verdi; "Ana öğünlerde etlerinizin yanında tabağınızın yarısını sebze, kurubaklagil veya salatalara yer veriniz. Kırmızı et en iyi demir kaynağıdır. Bu nedenle etin içindeki demirden en iyi şekilde faydalanabilmek için mutlaka bol yeşilliklerden oluşan bir salata veya çoban salata ile birlikte tüketmeye özen gösteriniz. Etler kavurma ve kızartma yerine buğulama, haşlama, ızgara yöntemleri kullanılarak pişirilmelidir. Kurban etlerinin iç organ etlerini (sakatat) tüketmeyiniz. Bu kısımları doymuş yağ ve kolesterolden oldukça zengindir ve sağlığınıza zarar verebilir. Başta karaciğer olmak üzere birçok organda zararlı madde birikimi olduğundan ötürü tüketiminden sakının. Etlerin görünür yağlarının hepsi temizlenmelidir. İçerisine et veya kıyma giren yemeklere ekstra yağ eklenmesine gerek yoktur. Yemeğin pişmesi için etin içerisindeki yağ yeterli gelmektedir. Ara öğünlerinizi aksatmayın, ara öğünler sizi tok tutarak diğer öğünlerde daha az yemenizi sağlar unutmayın. Yemeyi fazla abarttıysanız aktif olabilirsiniz, örneğin merdiven kullanın, gideceğiniz yere yürümeyi deneyin. Dolu dolu sofralara çok aç bir şekilde oturmayın, mutlaka oturmadan önce 1 su bardağı süt veya 1 küçük kase yoğurt tüketerek oturun. Doyasıya yemek yerine porsiyonunuzu birazda olsa bu sayede küçültebilirsiniz. Misafirlerinize şerbetli tatlılar yerine sütlü /meyveli tatlılar hazırlayın. Mutlaka su tüketiminizide ihmal etmeyiniz. Özellikle öğün aralarında su tüketmeyi unutmayın. Yanlış seçilen, fazla tüketilen her lokmanın beden ve ruh sağlığınıza zarar vereceğini unutmayın."
Editör: Barış Köksal