2017 Mart ayında kurulan Anka Üreten Kadın Derneği, dezavantajlı kadınlar için birçok projeyi hayata geçirecek. İlk adımı, Toroslar Belediyesi işbirliği ile 7-16 Temmuz tarihleri arasında Forum Mersin Alışveriş Merkezi’nde düzenleyecekleri 1. Hikayesi Olan Kadınlar Festivali ile atacak olan dernek, Aralık ayında da AB hibe desteğiyle Denetimli Serbestlik Yasası ile cezaevinden çıkan kadınlara yönelik projeyi hayata geçirecek.

Söz konusu projeyle ilgili bilgi veren Anka Üreten Kadın Derneği Başkanı Devrim Kocabaş, hedef kitlelerinin, dezavantajlı kadınlar olduğunu belirtti. Kocabaş, dezavantajlı kadınları, toplumda kendini var edemeyen, sosyal ve ekonomik anlamda kısıtlanmış, şiddet mağduru, cezaevindeki kadınlar, denetimli serbestliğe bağlı olarak cezaevinden çıkmış kadınlar, mahkum eşleri ve kimsesiz yoksul kadınlarla devlet koruma yurtlarından ayrılmak zorunda kalan genç kızlar olarak tanımladı. Amaçlarının, meslek sahibi olmayan dezavantajlı kadınlara sosyal ve psikolojik destek sağlamak yanında meslek eğitimi vermek, eğitim sürecinde elde ettikleri bilgi ve beceriyle ürün, üretim ve girişimcilik yetenekleri ile hayatlarında ölçülebilir bir fark oluşturmak olduğunu ifade eden Kocabaş, “Ayrıca, kadınların kendi kişisel başarı hikayeleri oluşturmayı hedefleyerek, başarı hikayeleri ile ürettikleri ürünleri kendileri ile özdeşleştirmek, marka haline getirmek ve pazarlama ağını geliştirerek ulusal ve uluslararası düzeyde reel ve sanal mağazalarını açarak sürdürülebilir gelir getirici faaliyetlerinin öncüsü olmalarını sağlamak amacındayız. Üreten kadınların oluşturdukları marka değerleri ile kampanya ve savunuculuk çalışmaları yapıp, ilgili kurum ve kuruluşların dikkatini çekerek desteklerini almak ve tüm dezavantajlı üreten kadınları bu yönde güdülemek ve cesaretlendirmek istiyoruz” dedi.

“Denetimli serbestlikle cezaevinden çıkmış 60 kadına mesleki eğitim verip, ürünlerini satacağız”

Bugüne kadar AB’ye 5 proje gönderdiklerini ve bunlardan birinin onaylandığını ifade eden Kocabaş, “Aralık ayında başlayacak olan ilk AB projemizde denetimli serbestlikle cezaevinden çıkmış 60 kadına sosyal ve psikolojik destek yanında mesleki eğitim verilecek. Projemizin maliyeti 185 bin lira. AB, proje maliyetinin yüzde 90’ını karşılayacak, yüzde 10’unu da dernek kendi öz kaynaklarından karşılayacak. Bir yıl sürecek olan bir proje. Bu projede de Toroslar Belediyesi’nin atölyelerinde eğitim verilecek. Proje partnerimiz Toroslar Belediyesi olacak” diye konuştu.

“Önce psikolojik destek, ardından eğitim, daha sonra da satış desteği vereceğiz”

Projeyle denetimli serbestlikle cezaevinden çıkmış 60 kadının önce psikolojik ve sosyal anlamda desteklenmesinin sağlanacağını dile getiren Kocabaş, “Çünkü o kadınlar geldikleri zaman kendilerini ifade edecek durumda olmuyorlar. Meslek öğretmeden önce onları biraz daha hayata hazırlamak, güçlendirmek, kendilerine güvenlerini tekrar kazandırmak gerekiyor. Yaklaşık 3 ay boyunca proje takviminde yer alan bu programı uygulayacağız. Daha sonra da eğitmen arkadaşlarımızla onların istedikleri ve bizim onların yapabileceklerini düşündüğümüz branşlara onları yönlendireceğiz. Eğitimler verilecek. Bir yılın sonuna kadar eğitimler tamamlanacak. Bir yılın sonunda elde edilen ürünler hem sanal mağazalardan hem de Mersin’de büyük alışveriş merkezlerinin birinin içinde açacağımız reel mağazada satışa sunulacak” ifadelerini kullandı.

“Kadınları, öğrendikleri meslekten para kazanmalarını sağlamak çok daha önemli”

Kadınlara pek çok yerde birçok kurumun mesleki eğitim verdiğine, ancak eğitimin ardından desteğin kesilmesiyle bu kadınların ürettikleri ürünlerinin ellerinde kaldığına da dikkat çeken Kocabaş, asıl sorunun da bu noktada başladığını ve birçok kadının üretmekten vazgeçtiğini kaydetti. Mesleki eğitim vermenin tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Kocabaş, şöyle devam etti: “O insanın o meslekten para kazanabilmesini sağlamak çok daha önemli. Hayatı boyunca hiç ticaret yapmamış, çalışmamış bir insana istediğiniz kadar eğitim verin, ondan para kazanamaz. Anka’nın asıl çıkış noktası da buydu zaten. Bu kadınlara eğitim verip bırakmıyoruz. Biz arkasından mentörlük eğitimi de veriyoruz, pazarlamalarına yardım ediyoruz, kendi yerini açmak isteyen için girişimcilik eğitimi veriyoruz. Onlara hep destek olmaya devam ediyoruz. Aslında kadınların çekincesinin sebebi biraz da şu; bir şeyler öğreniyorsunuz ama yapmanız gerektiğinde hammadde bulmanız gerekiyor, bir şekilde finanse etmeniz gerekiyor. Zaten kadının ekonomik problemi var. Bunu yapamadığı anda, birkaç kez ürün üretiyor, yakınlarına satıyor, ondan sonra pazarlayacağı alan da kalmıyor. Dolayısıyla vazgeçiyor. Biz bu vazgeçen kadınları toparlamak istiyoruz, tekrar umut olsun istiyoruz. Bu işlerden çok ciddi para kazanıldığını göstermek istiyoruz. İnternet sitelerine bakarsanız, şu anda ‘handmade ürünler’ değimiz el işleri inanılmaz trend ürünler, çok ciddi rakamlara satılıyor. Biz onun için uluslararası alışveriş siteleriyle şu an temas halindeyiz. Onun dışında gerek ülkemizdeki gerek yurt dışındaki ünlü markalarda da hikayesi olan kadınların reyonlarını açmak istiyoruz. Bunların ürünlerini markalaştırıp buralara satmak istiyoruz. Bu anlamda da görüşmelerimiz devam ediyor. Yapmak istediğimiz şey, bu projelerin göstermelik projeler olmadığı, bizim gerçekten bu kadınların para kazanan, kendini ifade edebilen ve toplumu yönlendirecek olan güçlü kadınlar olduklarını ispat etmek.”
Editör: Barış Köksal