Sinir sistemindeki hasara bağlı olmayan işeme bozuklukları ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Erim Erdem, bazen işeme bozukluğunun temelinde sinir sistemine ait bir rahatsızlık bulunabileceğini söyledi. Ancak önemli bir kısmının da herhangi bir bozukluk olmaksızın, çocuğun normal idrar tutma ve işemeyi öğrenme sürecindeki aksaklıklar olduğunu belirten Erdem, "Bir grup çocukta başlangıçta işeme sırasında sfinkterini gevşetmesinde bir sorun vardır. Mesane oluşan bu dirence karşılık bir süre gücünü arttırabilir. Direnç devam ederse bir süreden sonra gücünü kaybederek idrarı boşaltamaz hale gelebilir. Bazen de öyle güçlenir ki çocuğun istemediği bir anda bütün çabaya rağmen kendini boşaltır ve idrar kaçar. Bir diğer grupta çocuk idrar tutmayı o kadar ileri boyuta götürür ki işemek istediğinde mesanesi olması gerektiği gibi kasılamaz hale gelir, yada örneğin işeme sırasında dengesini sağlamak amacıyla bacaklarını kapatırken farkında olmadan sfinkterini de kasarak işemeyi dahi engelleyebilirler" diye konuştu.

"BÖBREK YETMEZLİĞİNE KADAR GİDEBİLECEK KALICI HASARLAR OLUŞABİLİR"
Bu sorunların hiçbirinde çocukta yapısal bir bozukluğun olmadığını vurgulayan Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Tedavi edilmezlerse mesane çalışmasında bazı sorunlar ortaya çıkar ve böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek kalıcı hasarlara yol açabilir. İşeme bozukluğu adı bir çok farklı tarzda idrar yapma bozukluğunu içeren ortak bir isimdir. Aşırı aktif mesane ve yetersiz boşalan mesane olmak üzere iki ana tipi vardır. İşeme bozukluğunun belirtileri; Gündüz veya gece idrar kaçırma, idrar yolu iltihabı, sık idrara çıkma, aniden idrara sıkışma hissi, idrar yaparken ağrı, idrara başlamada zorluk, ıkınarak idrar yapma, kesik kesik işeme, idrarını tutabilmek için çömelme, bacaklarını çapraz yapma, idrar yaparken karın, yan ağrısı, seyrek idrar yapma, idrar yaptıktan kısa süre sonra tekrar tuvalete gitme isteği, idrar yapıp ayağa kalktıktan sonra damlama, kabızlık çoğunlukla idrar yapma bozukluklarına eşlik eder ve durumu daha da kötüleştirir."

"BU SORUNU OLAN ÇOCUKLAR MUTLAKA DOKTORA GÖTÜRÜLMELİ"
İşeme bozukluğu olan çocukların mutlaka doktora götürülmesi gerektiğini kaydeden Erdem, "Tedavideki amaç çocuğunuzdaki işeme bozukluğunu erkenden tanıyarak tedaviye erken başlamak, yakın tanı ve izlem ile üriner sistemde oluşturacağı kalıcı hasarları engellemektir. Hangi yöntemin uygulanacağı çocuğunuzdaki işeme bozukluğunun tipine ve hangi aşamada olduğuna bağlıdır. Kabızlığın engellenmesi ve tedavisi yapılır. İşeme eğitimi, çocuğunuzun normal idrar yapabilmeyi öğrenmesini sağlamak amacıyla verilecek eğitimdir. Eğitim ile işeme aralıkları, işeme süresi, pozisyonu düzenlenir ve işeme sırasında sfinkterini doğru gevşetmesi sağlanır. İlaç tedavisi gerekli olduğu durumlarda tedaviye eklenir. İdrar yolu iltihapları engellenir ve eğer varsa tedavi edilir. Gelişmiş olan idrar yolu bozuklukları varsa mesaneden böbreklere olan kaçak, böbrek hasarı gibi gerekli girişimler yapılır" şeklinde konuştu.
Editör: Barış Köksal