Mersin SMMMO Başkanı Tokgöz, mali müşavir ve muhasebeci camiasının, 7 Haziran 2015’te yapılacak seçimin ardından oluşacak yeni TBMM’den, giderek artan sorunlarına acil çözüm beklediğini söyledi. Yeni hükümetten beklentilerini İHA muhabirine anlatan Tokgöz, 7 Haziran seçimlerinin her şeyden önce Türkiye’ye ve mesleklerine katkılar sunmasını, oluşacak yeni hükümetin de camialarının çözüm bekleyen birçok sorununu halletmesini beklediklerini kaydetti. Bu seçimde siyasi partilerin meslek mensuplarına aday sıralamalarında yeterce yer vermemesini eleştiren Tokgöz, “Daha önceki dönemlerde meslek mensupları olarak Meclis’te daha fazla temsil ediliyorduk ama şu andaki tabloda Mersin’deki bütün siyasi partilerin listelerine baktığımızda sadece bir meslek mensubunun, o da seçilemeyecek bir yerde sıralamada olduğunu görüyoruz. Daha önceki hükümetlerde Meclis’te çoğunluğumuz vardı ve isteklerimizi daha rahat aktarabiliyorduk. Ancak, bu konuda bu seçimde biraz sıkıntı yaşıyoruz” dedi.

“BÜTÜN YÜK MESLEK CAMİAMIZIN ÜSTÜNE BİNDİRİLMEKTEDİR”

Son 8-10 yıldır mali müşavirlik ve muhasebecilik mesleğine doğru bir bakış açısı olmadığını, bu nedenle de sorunlarının artarak devam ettiğini dile getiren Tokgöz, beyana dayalı vergilere yönelmeyen siyasi iktidarın, vergi gelirlerini dolaylı vergilerle tahsil etme yoluna gitmesinin, mesleklerine bakış açısını biraz daha ötelediğinin altını çizdi. Mesleklerinde çok ciddi emek sarf ettiklerini vurgulayan Tokgöz, özellikle zora dayalı alındığı için pek sevilmeyen verginin sevilmesi konusunda meslek camiası olarak çok büyük çaba gösterdiklerini ifade ederek, “Biz bu işin köprü ayağını oluşturmaktayız. Vergiyi tabandan alırken vergi dairesi ile ticaret erbapları ve sanayicilerle bu ortak konsensüsü sağlayıp ülkemizin menfaatleri doğrultusunda vergi gelirlerinin artırılması konusunda meslek camiamız gerçekten çok ciddi çalışmalar yapmaktadır. Ama maalesef, her türlü son teknoloji artmasına rağmen bütün yük meslek camiamızın üstüne bindirilmektedir. Gerek sosyal güvenlik bildirimlerinde gerek veri dairesine bildirilecek e-beyannamelerde gerekse mali tabloların hazırlanması konusunda bütün bu yük meslek camiamızın üstünden geçmekte. Defalarca yaptığımız görüşmelere rağmen, hala gerekli değerin verilmediğini üzülerek görmekteyiz. İstiyoruz ki, meslektaşlarımızın sesi daha net duyulsun. Biz de diğer meslek grupları gibi rahat bir çalışma ortamı yakalayıp, ailelerimize ve sosyal hayatımıza vakit ayırmak istiyoruz” diye konuştu.

“KDV’Yİ ÜCRETİ TAHSİL ETTİĞİMİZDE ÖDEMEK İSTİYORUZ”

Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı ve yıllık yüzde 2-3 oranında zam verilen asgari ücretin, meslektaşlarının her yıl artan giderlerini karşılamasın mümkün olmadığını söyleyen Tokgöz, sunun artırılmasını istedi. Meclis’ten kısa sürede çözülmesini bekledikleri sorunlarının başında Katma Değer Vergisi (KDV) tahsilatında yaşadıkları sıkıntı olduğuna işaret eden Tokgöz, şöyle devam etti: “Biz genel orana tabi bir hizmet veriyoruz. Maalesef KDV’yi oradan giriyorlar, bu meslektaşlarımızın üzerinde çok büyük bir yük. Yıllardır şunu savunuyoruz; KDV tahsil edildiği zaman doğal bir vergi türüdür ama serbest meslek erbabında ise bizim ücretlerimiz sadece tahsil edildiğinde makbuz düzenlememiz gerekiyor. Gelir Vergisi ile KDV arasındaki çelişki meslektaşlarımızın üzerinde çok ciddi yükler oluşturuyor. Meslektaşlarımız, tahsil edemedikleri ücretlerden dolayı bile KDV ödemek zorunda kalıyorlar. Serbest meslekteki tahsilatla 3065 sayılı KDV Kanunu’ndaki çelişkiyi kaldırabilirsek ve KDV’deki genel oranları biraz aşağıya çekebilirsek bizim için iyi bir yaklaşım olacak. Yani tahsil etmediğimiz paranın KDV’sini ödemek istemiyoruz. Tabi ki biz de vergi mükellefiyiz, üzerimize düşen bütün sorumlulukları biz de yerine getirmek zorundayız. Bir ayrıcalık da talep etmiyoruz zaten. Bir ayrıcalık veya iltimas isteğimiz yok, sadece makul ölçülerde, makul sürelerde ve tahsilat yapıldığı zaman ödensin istiyoruz. Bu da bir tebliğ veya yasa maddesiyle halledilebilir aslında ama yıllardır maalesef bu konuda bizlere bu yönde bir yaklaşım gösterilmedi.”

“BİZ ARTIK BEYAN SÜRELERİNİN UZATILMASINI İSTEMİYORUZ”

Beyan sürelerinin özellikle elektronik ortamda verildiği günümüzde bile camia üzerinde çok fazla iş yükü olduğuna dikkat çeken Tokgöz, bunun meslek mensuplarını ciddi oranda yorduğunu belitti. Artık beyan sürelerinin uzatılmasını istemediklerinin de altını çizen Tokgöz, şunları söyledi: “Daha önceden beyannameleri verdiğimizde bankalarla bir otomasyon süresinin olması gerekiyordu. KDV beyannamesi her ayın 24’ünde verildiğinde ödeme süresi 26’sı, aradaki o 2 günlük sürede bankayla bir otomasyon sağlanması gerekiyordu veya Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi ilgili ayların 25’inde veriliyor, 30’una kadar ödemeleri gerekiyor. Bankalarla 5 günlük bir otomasyon süresinin olması gerekiyordu. Şu anda teknoloji o kadar gelişti ki, artık bu otomasyon sürelerine gerek yok. Biz devamlı Maliye Bakanlığı’na süre uzatımıyla ilgili müracaatlarda bulunmak istemiyoruz. Zaten bunları eski tarihlerine çekersek şu anda tahakkuk kesildiği zaman otomatik olarak bankanın ekranına düşüyor. Bizim de meslektaşlarımız olarak kaliteli hizmet üretmek adına yaptığımız işten daha verim alınması açısından bu sürelere ihtiyacımız var ve biz devamlı Maliye Bakanlığı’nın kapısında hep süre uzatımıyla uğraşmak istemiyoruz. Çünkü boşa enerji ve emek sarf ediyoruz. Bunların ortadan kaldırılması gerekiyor.”

Yoğun bir mesleği icra ettiklerini, gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalarak, çocuklarına ve ailelerine zaman ayıramadıklarını, bu yoğun çalışma altında bile hak ettikleri ücreti veya hayat standardını yakalayamadıklarını dile getiren Tokgöz, “Ama umut ediyorum daha iyi günlerin olması açısından bize siyasi iktidar veya Maliye Bakanlığı doğru bir yaklaşım içerisinde olduğu takdirde bütün bu sorunların üstesinden geliriz” dedi.

Editör: Barış Köksal