MTSO Başkanı Aşut, yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye’deki eğitimi ve PISA sonuçlarını değerlendirdi. Son yıllarda MTSO olarak köklü ve uzun vadeli çözümlere odaklanmadan ekonomide, sosyal yaşamda ve bütüncül anlamda ülkenin tüm alanlarındaki kalitesinde bir yere varılamayacağını, en azından hedeflere kısa vadeli bakış açıları ile ulaşılamayacağını ifade ettiklerini anımsatan Aşut, bir ülkenin insan kaynağı hedefinde en az 15-20 yıllık bir plan yapmak zorunda olduğu vurguladı. “Aksi takdirde gelişmelerin içinde değil, hep gelişmeleri izleyen, takip eden, taklit eden olursunuz” diyen Aşut, eğitime öncelik verilmediği sürece sorunların çözülemeyeceğine dikkat çekti. Aşut, “İster ekonomi ister kaliteli demokrasi ister hukuk ister sağlık ister sosyal yaşam ister kültür, hangi konuya bakarsanız bakın tüm sorunların, tüm eksiklerin temelinde tek bir şey görüyoruz; yetersiz eğitim. MTSO olarak son yıllarda odak noktamız haline gelen eğitim projeleri, geldiğimiz noktada ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Kaliteli mühendisimiz yok diyoruz, ara elemandan şikayet ediyoruz, yeterince girişimci yaratamıyoruz diyoruz, kadınlarımız ve gençlerimiz ekonomiye entegre değil diyoruz, gençler gittikçe daha çok memur olma yarışına girmekte diyoruz, firmalarımız kurumsallaşamıyor, yenilikçi olamıyor, ar-ge yeterli değil diyoruz. Sürekli şikayet ediyoruz ve hep arzu ettiğimiz sonuca ulaşamadığımız için ağlıyoruz. Hep sorunu, düşmanı, kendi dışımızda arıyoruz. Ancak, bir türlü tüm bunların çözümü eğitim olduğu halde eğitimi ülkenin ilk gündemi yapamıyor ve yine gölgelerle savaşıyoruz. Elbette yapılan büyük ve önemli işler var, eğitimde güzel gelişmeler de var ama demek ki yetmiyor” ifadelerini kullandı.

“Her alanda topyekun tek çıkış yolu bu ise her şeyden fedakarlık yapıp eğitime gereken destek verilmelidir”
PISA testlerinde Türkiye’nin aldığı sonuçların bunun göstergesi olduğunu dile getiren Aşut, “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan PISA’nın, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler halinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesi olduğunu anımsattı. Türkiye’nin, OECD üyesi olarak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla bu projeye katıldığını ifade eden Aşut, PISA 2015 sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Matematik alanındaki başarı sıralamasında yaklaşık 65 ülke içinde 50’incı sıradayız. 2012’de 43’üncü sıradaydık. 2015 sonu itibariyle 7 sıralama daha düşmüşüz. Fen alanında 2012 yılında 43’üncü iken 2015’te 52’nciliğe düşmüşüz. Kendi ana dilini okuma ve anlama becerisinde ise 2015 itibariyle 41’den 50’nci sıraya düşmüşüz. Elbette sadece öğrenci sayısı Yunanistan’ın nüfusundan fazla olan bir Türkiye’nin eğitim sorunlarını çözmek kolay değil, buna yeterli bütçe ayırmak kolay değil. Ancak, eğer her alanda topyekun tek çıkış yolu bu ise her şeyden fedakarlık yapıp eğitime, eğiticilerin eğitimine, alt yapıya ve bu vizyonu oluşturacak konulara gereken destek verilmelidir.”

“Okuma-yazma bilmeyen kadın sayısının, okuma-yazma bilmeyen erkek sayısından beş kat daha fazla”

Türkiye’nin, Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre 142 ülke arasında 125. Sırada olduğu bilgisini veren Aşut, okuma-yazma bilmeyen kadın sayısının, okuma-yazma bilmeyen erkek sayısından beş kat daha fazla olduğunun altını çizdi. “ Nüfusunun yarısını cahil, eğitimsiz ve mesleksiz bırakan bir toplum sizce 50 yıl içinde nereye gider?” diye sorun Aşut, şöyle devam etti: “Okullardan mezun olan kadın sayısı erkek sayısına göre oldukça düşük. Erkeklerin şu an ülkemizde ekonomiye katılım oranı yüzde 70, kadınlarda yüzde 30. Girişimci sayısında bu durum daha da vahim. Eğitim seferberliğinde Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki o büyük coşku yeniden oluşturulmalıdır. Bu ülke küllerinden eğitimle doğdu ve eğitimin birincil madde olduğu günlerde büyük dönüşümler yaşadı. Bugün o günlere göre daha zenginiz, daha güçlüyüz; yani istersek bunu başarabiliriz.”

“Bu iş halledilmezse terör de bitmez, siyasi kavgalar da fakirlik de”

Dünya, merkezinde internetin olduğu, üç boyutlu yazıcı ve tarayıcının olduğu yeni bir imalat devrimi yaşanırken, öte yandan Sanayi 4.0 denen yeni bir endüstri devriminin geldiğine işaret eden Aşut, tüm bu gelişmelerin yeni çalışan profili gerektirdiğinin altını çizdi. Fransız Ekonomist Pikkety’in ‘21. Yüzyılda Kapital’ adlı kitabında, “Geçtiğimiz yüzyılın mesleklerinin yüzde 50’si bugün yok oldu, önümüzdeki 20 yılda bugün bilinen mesleklerin yarısı yok olacak” dediğini aktaran Aşut, şunları kaydetti: “İş gücümüz buna hazır mı? Eğitime yön verenler bu projeksiyonlara göre tedbir alıyor mu? Yok olan mesleklerin yerine yeni meslekler geliyor. Meslek liseleri, üniversiteler buna göre yeni bölümler açıyor mu? Artık ekonomi multi-disiplin bir şekil alıyor. Yani, birden fazla alanda bilgi sahibi olan insanlar, esnek ve değişim gösterebilen becerideki insanlar gelecekte söz sahibi olacak, iş bulacak. Uzmanlar gençlere farklı alanlarda eğitim almalarını, yüksek lisanslarını başka alanlarda yapmalarını öneriyorlar. Velhasıl, dünyanın ilk 10 ekonomisi olma, milli gelirde 20 bin doları yakalama hedefimiz varsa, kaliteli bir insan kaynağıyla, kaliteli bir demokrasiyle, birbirini anlayan eğitimli bir toplum yaratma hayalimiz varsa, girişimci, yaratıcı, kadını ve erkeğiyle ülkeyi kalkındırma hedefimiz varsa, bunun tek yolu eğitimdir. Bu iş halledilmezse terör de bitmez, siyasi kavgalar da fakirlik de. Bundan dolayı MTSO olarak kendi çapımızda, kendi bütçemize ve gücümüze göre eğitimi odak noktası yapmaya, eğitim projelerine devam edeceğiz. Mersin hayal ettiği sıçramayı eğitimle başaracaktır.”
Editör: Barış Köksal