Akdeniz'den Çevre Planı'na itiraz

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Eylül ayında onaylanan ve askıya çıkarılan Mersin-Adana Çevre Düzeni Planı’na itiraz Akdeniz Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından Bakanlığa yapıldı. İtiraz gerekçesinde, Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın stratejik, dinamik ve esnek bir yapıda olmadığı vurgulandı. Plan hazırlanırken bölgenin tüm sosyal aktörlerinin görüş ve önerilerinin dikkate alınmadığı belirtilen itirazda, plan içeriğinin 2012 yılında Danıştay Dava Genel Kurulu tarafından iptal edilen 1/100.000’lik Karaman-Mersin Çevre Düzeni Planı ile hiçbir farklılık göstermediği ve mahkemenin durdurma gerekçelerinden başkaca hiçbir konuya değinilmediği kaydedildi. İtiraz yazısında, “Akdeniz ilçe belediyesinin yerleşik merkez dokusu ‘Ticari Bölge’ olmasına rağmen ‘Kentsel Yerleşik Alan’ olarak işaretlenmiştir. Belediyemiz doğu sahilinde bulunan ‘Turizm Merkezi’ planda işaretlenmiştir. Ancak bu merkeze ulaşımı sağlayacak ulaşım planları Karayolları tarafından güzergahı belirlenmiş ve projeleri onaylanmış olmasına rağmen Çevre Düzeni Planı’na konu edilmemiştir. Mersin Limanı’na ilaveten yeni bir konteyner limanı yapımına ait tüm işlemler tamamlanmıştır. Ancak liman ve serbest bölgenin de bulunduğu karayolu, mevcut trafiği karşılayamazken bu konuya ait herhangi bir ulaşım çözümü üretilememiştir” ifadelerine de yer verildi.

İtiraz gerekçeleri hakkında bilgi veren İmar ve Şehircilikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Mehmet Altuntaş, planın sadece Akdeniz’in değil, aynı zamanda diğer ilçelerin de ihtiyaç ve beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu öne sürdü. Planın, kendi genel hedefleri ile çeliştiğine de dikkat çeken Altuntaş, “Sözgelimi planın genel hedefleri arasında yer alan ‘Doğal, tarihi, kültürel çevrenin ve ekosistemlerin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi hedeflenmektedir’ ifadesi; plana işaretlenen nükleer santral ile birlikte büyük bir çelişki doğurmuştur. Bu santralin doğal, tarihi ve kültürel çevre ile ekosisteme vereceği zarar ortadadır. Bu nedenle itiraz yazımızda sadece kendi ilçe sınırlarımızla ilgili bölümlere değil, aynı zamanda kentimizin bütününü ilgilendiren nükleer santral gibi örneklere de yer verdik. Bakanlık yetkililerinin bu itirazlarımızı değerlendirip ciddi biçimde ele almasını ümit ediyorum. Gerekli değişiklik ve düzenlemelerin yapılmaması durumunda da hukuk önünde kentimizin haklarını sonuna kadar arayacağız” dedi.