Av. Sahra Düzgün Tucel konuya ilişkin kaleme aldığı yazsısında şu ifadelere yer verdi;

Covid-19 salgını nedeniyle, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun önerileri, Cumhurbaşkanı talimatları doğrultusunda, İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzısıhha Kanununun 27 nci ve 72 nci maddesi kapsamında alınması gereken tedbirler ek genelde ile belirlenmiştir. Ek Genelge’ nin B/1; “Tüm il ve ilçelerimizde 01.01.2000 tarihinden sonra doğmuş olanların sokağa çıkmaları 03.04.2020 tarihi saat 24:00'den itibaren geçici olarak yasaklanacaktır.” Şeklindeki düzenleme ile 20 yaş altın için 15 gün süreyle sokağa çıkma yasağı getirilmiştir.

Şahsi münasebet tesisi hakkı; ebeveyn ve çocuk arasındaki fiziki görüşmenin hukuki teminatı olarak tanımlanabilir. Gerek İç Hukuk Düzenlemelerimiz gerekse Uluslararası Düzenlemelerde, şahsi münasebet tesisi hakkına yer verilmiştir. 2010 yılında Anayasa’nın 41. maddesinde yapılan değişiklik ile –şahsi münasebet hakkı- ANAYASAL BİR HAK HALİNE GETİRİLMİŞTİR. Şahsi münasebet tesisi hakkı, çocuğun üstün yararının korunması prensibine dayanmaktadır. Çocuğun üstün yararının korunması prensibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından kararlılıkla kullanılmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından açıkça anlaşıldığı üzere, çocuğun üstün yararı, anne-babanın menfaatinden daha öncelikli ve korunmaya muhtaç bir konudur. Bu nedenle şahsi münasebet tesisi hakkının, özünde –çocuğun üstün yararı- gözetilerek, anne-baba için değil, çocuk için düzenlenmiş bir hak olduğu kabul edilebilir.  İçişleri Bakanlığı’nın 03.04.2020 tarihli, Ek Genelgesi ile -20 yaş altı için getirilen sokağa çıkma yasağı- beraberinde, şahsi münasebet tesisinin yasak süresince sürdürülüp sürdürülemeyeceği sorusunu getirmiştir. Şüphesiz, -çocuğu ile şahsi münasebet tesisi kurma- hakkı,  yukarıda açıklandığı üzere Anayasal bir hak olsa da, tüm dünyanın büyük bir salgın tehdidi ile baş ettiği bu olağan üstü günlerde, gözetilmesi gereken en önemli hak, YAŞAM HAKKIDIR.  

20 yaş altı için getirilen sokağa çıkma yasağına ilişkin düzenlemenin lafzından açıkça anlaşıldığı üzere, bu düzenleme oldukça genel ve kapsamlı bir düzenleme olup, şimdilik 15 gün ile süre sınırlaması dışında, başkaca bir sınırlama yapılmadığı görülmektedir.  İçişleri Bakanlığı’ nın genelge düzenlenirken ki iradesi, “şahsi münasebet tesisi kurma hakkını yasak kapsamı dışında tutmak” yönünde olsa idi, bu durumun mutlaka ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerekirdi. Tüm bunlardan çıkan sonuç kanaatimizce,  Ek Genelge’ nin geçerli olduğu –şimdilik- 15 gün içerisinde Şahsi Münasebet Tesisinin, MÜŞTEREK ÇOCUĞUN BULUNDUĞU KONUTTAN ÇIKARTILARAK KULLANILAMAYACAĞI YÖNÜNDEDİR. Bu düzenleme, çocuğun üstün yararı ilkesi ile çelişmemektedir, zira çocuğun yaşam hakkı en üstün yararı ve hakkıdır. Ek Genelgede belirlenen yükümlülüklere uymamanın müeyyidesi belirlenmiş olup ayrıca bu konuda Türk Ceza Kanunu’nda da düzenleme mevcuttur.

Şahsi münasebet tesisi hakkı, taraflara olduğu kadar, Devlete pozitif sorumluluklar yükleyen, Anayasal bir haktır. Devletin pozitif yükümlülükleri arasında; Şahsi münasebet tesisi hakkının sınırlanması, kısıtlanması ve sona erdirmesini sağlama yükümlülüğü ve şahsi münasebet tesisi hakkının değişen koşullara uyarlanması yükümlülükleri de mevcuttur.  Bu yönüyle değerlendirildiğinde, sokağa çıkma yasağının, yaş ve süre sınırı dışında bir sınır belirlenmeksizin düzenlenmiş olması; bu süreçte müşterek çocuğun bulunduğu konuttan çıkarılmak suretiyle şahsi münasebet tesisinin kurulamayacağı yönündeki  yorumumuzu güçlendirmektedir.   

Editör: Barış Köksal