1977 yılından bu yana ticari faaliyetlerini sürdürdüklerini anlatan Veysel Memiş,  “Memişoğlu Grup olarak, 40. gurur yılımızı yaşıyoruz” dedi. Şerafettin, Gıyasettin, Nasip ve Tuncer Memiş tarafından yönetilen Memişoğlu Grup’un, Tat Bakliyat markası ile yurt içinde 30’ u aşkın bayi ağı, İstanbul, İzmir ve Edirne’de de Bölge müdürlükleri ile hizmet verdiğini ifade eden Memiş,  ayrıca 82 ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi. Memiş, “ Tat Bakliyat, bünyesindeki pirinç, bulgur, mercimek fabrikalarının yanı sıra bakliyat eleme ve temizleme tesisleri, kilogramlık paket ambalajlama tesisleri ile ülkemizin en büyük üreticileri arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra İstanbul Sanayi Odası’nın yapmış olduğu araştırmada Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun arasında olan Tat Bakliyat aynı zamanda Türkiye İhracatçılar Meclisinin ilk bin ihracatçı firması arasında yer almaktadır” dedi. Tüm bakliyat ürünlerinde geniş üretim, ithalat ve ihracat ağına sahip olduklarını anlatan Veysel Memiş,  özellikle Türkiye pazarı ve Ortadoğu pazarında hatırı sayılır birçok gelişme kaydettiklerini bildirdi. Aynı zamanda ‘Akasya’ markası adı altında ayçiçek yağı, fındık, Hindistan cevizi, kayısı, leblebi, yer fıstığı gibi birçok gıda ürününün ihracatına da başladıklarını açıklayan Memiş,  “Biz, yılların verdiği tecrübemiz ile birlikte dünya gıda tüketiminin ve ekonomik senaryoların üstesinden geldiğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden her koşuldan etkilenmeden çıkmaya gayret ediyoruz. Bu güne kadar da ne yurt içi ne de yurt dışı pazarlarda bizi çok etkileyen bir etken ile karşılaşmamakla birlikte her türlü tedbirimizi de almaya gayret ediyoruz. Ağır ve emin adımlarla yolumuzda ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

 505 milyon lira ciroya ulaştık

Firmalarının 2016 yılında da tam kapasite çalıştığını dile getiren Veysel Memiş,  2016’da yaklaşık 505 milyon TL ciroya ulaşan Tat Bakliyatın, aynı yılda yüzde 20 oranında cirosal büyüme gösterdiğini aktardı. Türkiye’nin her bölgesine ürün gönderebilen ender firmalardan biri olduklarını savunan Memiş, “ Ürünlerimizin yüzde 55-60’ini ihracata gönderiyoruz.  2016 yılında ihracatı arttırmaya odaklandık. Toplam 100 milyon dolar ihracata ulaşarak, ihracatta yüzde 44 oranında bir büyüme elde ettik. Ayrıca Edirne Uzunköprü’ de Çeltik fabrikamızı devreye soktuk. Kendi içimizde de inovasyon yapmaya, yenilikleri takip edip günümüz piyasasına bambaşka ürünler ile girmeyi uzun vadede kendimize hedef koyduk” dedi.

 Mercimekte kapasite arttı, sıra bulgurda

Pazar payını yurt içi ve yurt dışında arttırmaya odaklandıklarını kaydeden Veysel Memiş, mercimek fabrikasında kapasite artırımına girdiklerini belirterek bulgurda da kapasite artırımına gideceklerini iletti. Memiş, “ Baklagil ailesini tüm yurttaşlarımıza ve tüm dünyaya tanıtmayı da kendimize görev edinmiş bulunmaktayız. Bu kadar sağlıklı besin maddelerinin gelecekte daha çok insana ulaşması demek, daha sağlıklı nesillerin yetişmesi demektir” diye konuştu. Son yatırımlarını Edirne Uzunköprü’ye yaptıklarının bilgisini veren Veysel Memiş, “ Fabrikayı 18 bin metrekare alan üzerine kurduk. Saatte 15 ton kapasiteli fabrikayı 2016 son çeyreğinde devreye koyduk. Türkiye’de Edirne’de kurduğumuz fabrika sayesinde nakliye maliyetlerinde önemli bir avantaj sağlayacağız. İstanbul’da bir dağıtım depomuz da bulunuyor. Edirne’de ürettiğimiz çeltik Ege ve Marmara bölgesine gönderiliyor. Mersin fabrikamızdaki günlük 240 ton olan çeltik kırma kapasitemiz bu yatırım ile birlikte günlük 600 ton kırma kapasitesine ulaştı” diye konuştu.

Bakliyat unu projesine başlıyoruz

Bu yıl inovasyon projesi çalışmasına başladıklarını da açıklayan Memiş,  bakliyat kullanım alanını genişletmek için ‘Bakliyat Unu’ projesine başladıklarını söyledi. Türkiye’de çok yaygın olmayan bu kullanım ile yüksek lif, protein, mineral, karbonhidrat içeren ürünlerin yemeklerde her alana girebilmesini hedeflediklerini anlatan Memiş,  “Özellikle çocuklar ve sağlıklı beslenmek isteyen tüm insanlar için bu müjdeyi de vermiş olalım. Çok severek kullanılacağından eminiz” ifadelerini kullandı. Bakliyat sanayisinin büyümeye açık bir sektör olduğunu kaydeden Memiş sözlerini şöyle sürdürdü: “ Bakliyat tüketimi her geçen gün artmaktadır. Buna istinaden bilinçli gıda tüketiminin her geçen gün artmasını umuyoruz. Protein, lif, karbonhidrat açısından besin değeri yüksek bakliyat tüketiminin artmasının desteklenmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Özellikle çocuklarımızın fast food olarak tabir edilen gıdalardan ziyade bakliyat ürünlerini tüketirse daha sağlıklı nesiller yetişeceğine inanıyoruz. Türkiye’nin bu yılki bakliyat hasadı umuyoruz ki yeterli miktarda çıkacaktır. Bu sebeple bakliyatı daha uygun tüketiciye sunmak istiyoruz.”

 Nohutta vergi indirimini olumlu, fasulyede olumsuz buluyoruz

Şu an Dünya genelinde nohut üretiminde büyük bir sorun yaşandığını ifade eden Veysel Memiş, “Yurtdışından getirdiğimiz nohutların fiyatları eskiye oranla yüzde 70-80 oranında artış gösterdi. Bu sebeple ülkemizde yapılmış olan vergi indirimi nohut açısından çok yerinde bir karar oldu. Lakin fasulye için konuşulan vergi indirimi ile alakalı çok gerekli olduğunu düşünmüyoruz. Zaten ülkemizde fasulye ürününün fiyatı çok yüksek değildir. Hatta son 45 gündür piyasa giderek düşmektedir. TV’de gösterilen 10 liralık fasulyeler bazı yörelerimizde bulunan özel üretim olan fasulyelerdir. Türkiye genelinde fasulye fiyatları çok yüksek değildir. Bu nedenle böyle bir vergi indirimine gidilmesinin Türk üretici açısından çiftçilerimizi üzecek bir karar olacağını düşünüyorum” diye konuştu. Sektörün en önemli sorununun Türkiye’de bakliyat üretimin düşmesi olduğunu vurgulayan Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veysel Memiş, bu durumun bakliyat firmalarını ithalata yönlendirdiğini savundu. Memiş, “ Umarız ki 90’lı yıllarda olduğu gibi dünyaya ihraç edebileceğimiz kapasitede ürün üretiriz, uygun fiyatlarla raflarda yerimizi alırız. Türkiye bunu yapacak güçtedir. Yeniden bu konuda yapılanmaya girmek ülkemiz adına hiç zor olmayacaktır. Çünkü bu topraklar bize her zaman cömert davranmıştır” şeklinde konuştu. (Dünya / Meltem Ahatoğlu)

Editör: Barış Köksal