Aday listeleri kesinleşti.

Ülke genelinde bunun analizi yeterince yapılıyor.

Bizde Mersin penceresinden durumu yorumlamaya çalışalım.

Yıllardır Mersin’de  bir masanın dört ayağı gibi, kentin gelişmesi için dört önemli odaktan  söz ederim.

*Valilik

*Büyükşehir Belediyesi

*Üniversite

*Ticaret ve Sanayi Odası

Bugüne kadar, özellikle de  son 15 yıldır, Valilik makamını dışta tutarsak,  hep aynı kişiler yönetimde oldu ve hiçbir zaman da  Mersin için birlikte çalışma iradesi göstermediler. Şimdi daha köklü nedenlerine girmeyeceğim; ama bu kurumsal yapılardan her biri kendi özel konumlarını öne alan bir çizgide kaldılar; hem kendi iktidarlarının devamını gözeten, hem de bağlandıkları politik ve ideolojik görüşlerin faydasını hesapladılar. Bu nedenle Mersin için olumlu ve önemli çoğu hizmetlere kayıtsız kalındı, engellendi.

Sonuçta Mersin’i gelişemedi, önü tıkandı, projeleri gereğince sahiplenilmedi ya da geciktirildi.

Şimdi ilk defa bu dört oluşumunda başında yeni kişiler var.

Bu bize ümit veriyor ve geleceğe daha olumlu bakmamızı sağlıyor.

Elbette olumlu gerekçelerimiz var:

*Kalkınma Bakanımız Mersin Milletvekili Lütfi Elvan kendi döneminde Mersin’in projelerine yoğun bir şekilde odaklandı. Bu dönemde tüm projeler ivme kazandı ve çoğunda sona gelinmeye başlandı.

Özellikle Havalimanının, Antalya Sahil Yolunun, Kazanlı Turizm Projesinin ilerlemiş son durumu ortadadır.

Önümüzdeki dönem tüm bu projelerin gerçekleşeceği görünüyor.

Kentin dört ana unsurunun değişmesinin olumlu etkisiyle de  Sn.Lütfi Elvan  bu projeleri daha büyük bir enerji ile takip ederek gerçekleşmesini sağlayacaktır.

*Zeynep Gül Yılmaz Ak Parti Genel Merkez yönetimlerinde de bulunmuş, Ankara’yı ve bürokrasiyi iyi tanıyan bir siyasetçidir.

Önümüzde ki dönem ona da önemli görevler düşecektir.

*Bilal Özkan ise hem bürokrat olarak hem de Belediye Başkanlığı döneminde önemli bir deneyim kazanmıştır. Masanın her iki tarafında da bulunmuş iki tarafı da iyi tanımıştır.

Ak Parti’den aday adayı sayısı önceki yıllardan çok daha fazla idi.

Burada sırf aday adaylığı sıfatını almak ve ileride iktidar partisinde etkili olmak için aday adayı olanlar artık biliniyor. Yine parti ile alakası olmayan ve eski dönemlerde partiye zarar vermiş, yalnızca menfaat bekleyen kişilerin aday adaylıklarını da şaşkınlıkla izledik.

Genelde, seçimlerde kişiler üzerine çok yazı yazmasam da, eski yazılarıma baktığımda yalnızca Ak Partiden Zeynep Gül Yılmaz ve Bilal Özkan’la CHP den de Fikri Sağlar için yazı yazmış olduğumu görüyorum.

CHP aday adayları listesinin ilk gördüğümde hayretler içerisinde kaldım. Mersin’in kaderiyle oynayan; 30 sene önceki ,15 sene önceki siyasetçiler aday adayı idi.

Ayrıca bugün halk arasında da olumsuzlukları bilinen kişilerin aday adayı olması şaşırttı.

Tabii aday adayı sayısının da azlığı CHP açısından düşündürücüdür.

*Cengiz Gökçel Mersin’in özellikle tarım alanında sorunlarını iyi bilen ve bugüne kadar Mersin’e katkı vermiş bir kişidir; yararlı olacağını düşünüyorum.

*Alpay Antmen’i mütevazı, diyaloğa açık, dost yapısıyla tanıyoruz. Umarım bu dönem çevrecilik uğruna sonuç vermeyeceği belli mücadeleler içine girerek enerjisini boşa harcamaz. Cengiz Gökçel’le birlikte giderek yok edilen tarım alanlarımızın korunması için çevrecilik yapabilirler.

*Nevin Zaimoğlu da diyaloğa açık, halkın içerisinde gördüğümüz,  ülke ve kent sevgisi olan değerli bir siyasetçi.

Fakat aday listelerinin açıklanmasından yalnızca bir saat sonra yaptığı bir paylaşımdaki ilk cümlesi beni düşündürdü:

“Ülkemizde yaşayan toplumsal her katmanı bıçakla ikiye böldüler. Komşuyu komşuya, kardeşi kardeşe düşman ettiler. Ötekileştirdiler. Bu iktidarı yıkıp yeniden huzuru ve barışı inşa edeceğiz.”

Bu tür söylemler özellikle kentimizin barışı için olumlu değil; siyasetin dili böylesi irrasyonel, provokatif çıkışlardan arınmalıdır.

Tüm Türkiye’ye mal olmuş ve Mersin’e önemli katkıları olmuş değerli bir siyasetçi Fikri Sağlar’ın listede olmamasını, ülkemiz için de, Mersin için de  anlamak ve kabullenmek mümkün değil. Siyasal rekabet ve koltuk korkusu, bazen böylesi akıl almaz kıyımlara neden oluyor. Değerli devlet adamı Sn. Fikri Sağlar donanımı, tecrübesi ve saygın kişiliğiyle elbette daha nice hizmetlere layıktır; umarım ve dilerim herkes, hepimiz bu tarz kıyıcı siyaset yapma tarzının ilkelliğinin bütün partilerce artık anlaşılması gerektiğinde hemfikiriz.

MHP de Baki Şimşek dengeli, ölçülü bir siyaset izlemiş ve Mersin’e katkı vermiştir; halk tarafından da sevilmektedir.

Özelikle geçmiş yerel yönetim döneminde Merkezi hükümetle yerel hükümetin nasıl karşı karşıya kaldığını ve bu durumun Mersin’e zarar verdiğini hatırlıyoruz.

Önümüzde dönem güçlü adaylarla merkezi yönetimle yerel yönetim uyumlu ve birlikte çalışarak kentimiz adına yararlı sonuçlar elde edecektir.

Siyaset bir hizmet yarışıdır; ülkeye, kente, insana hizmet için elbette farklı yollar, değerler, inançlar yarışacaktır. Seçimler bitince hizmet öne geçmelidir; ülkemiz ve kentimiz için hayırlı her çalışma kutsaldır, desteklenmelidir.

Artık uzun bir seçim geriliminden uzakta bir hizmet dönemi başlıyor.

Saçma sapan tartışmalar, gerilimler, dar politik çekişmeler geride kalmalıdır; Mersin’deki kurumsal yapılarla politik aktörler el ele vermelidir.

Bu bağlamda ülkemize, kentimize hizmet için görev bekleyen tüm adaylarımızı kutluyorum, başarılar diliyorum.

HARUN ARSLAN