Mersin çok renkliliğiyle her dil, din, ırk ve mezhepten ve siyasi görüşten insanların barış, hoşgörü, karşılıklı kabullenme ile yaşadığı bir kent. 
Ama; aynı zamanda zengin bir kültürel ve coğrafî hazinenin üzerinde oturmasına rağmen, bundan yararlanamayan bir kent…
Özellikle son 15 yıldır bir lobisi olamamış, çeşitli oluşumların ve siyasi partilerin karşılıklı kavgalarına şahit olmuş ve hak ettiği yeterli gelişmeyi gösterememiştir.
Geride bıraktığımız 15 yılda, bakanlar, milletvekilleri, siyasi partilerin il başkanları değişmiş; yalnızca yerel yönetimde iktidar olan Büyükşehir Belediye Başkanı hep aynı kalmıştı. Sonuçta hiçbir zaman bir birliktelik olamamış, kent yararına bir fayda sağlanamamıştır; kente fayda sağlayacak yaklaşımlar, projeler, yatırımlar kör bir muhalefet uğruna eleştirilmiş, sahip çıkılmamış hatta baltalanmıştır.
Bugün ise farklı bir ortamdayız;  yeni seçilmişlerle kentte ümit verici bir süreç başladı. Yatırımlar sahipleniliyor; diyalog hızlandı, Büyükşehir Yönetimi kente yararlı işler yaparken, merkezî iktidarla saçma sapan ve kente zarar veren tartışmalar içinde zaman geçirmiyor.  
Şu anda Mersin’in sorunları ile yakından ilgilenen, kısa zamanda bir çok sorunu çözen, bazı engellemelere rağmen bölgenin en büyük projesi olan “Havalimanı” sorununu gerçekleşme yoluna koyan bir Başbakan Yardımcısı var.
Yine yeni Büyükşehir Belediye Başkanı 15 yıllık ihmal edilmişlikleri toparlamaya, kentteki eksiklikleri gidermeye bütün gayreti ile uğraşıyor.
Başbakan Yardımcısı dışındaki 3 Ak Parti Milletvekili de Mersin’in sorunlarına ilgi gösteriyor ve yerel çalışmaları eleştirip engellemeye çalışmıyorlar. 
MHP Milletvekili Baki Şimşek bugüne kadar yine kentin yapısına uygun bir yapıcı milletvekilliği profili gösterdi. Hem çok sık halkın arasında, hem de Mersin’in sorunları ile ilgileniyor; dost ve samimi yapısı ile Mersin’in yapısına uygun bir milletvekilliği sergiliyor.
CHP de ise bugüne kadar yerel yönetimi eleştirmeyen, merkezi yönetimin her yaptığını eleştiren milletvekillerinden sonra şimdi Hüseyin Çamak’ın uyumlu, hoşgörülü ve kent yararı öncelikli yapısı dolayısıyla eski dönemdeki her şeye karşı çıkan, engellemeye dayalı davranışlar bir miktar da olsa azalmış görünüyor. Hüseyin Çamak, kendi partisinden diğer milletvekillerini de olabildiğince frenliyor; zaten tanınan ve sevilen kişiliğini milletvekilliği olarak da koruyor, bu özelliğiyle kente yararlı bir siyasetçi kimliğiyle Meclis’te görev yapıyor. 

Bu olumlu notlardan sonra, bugün için çok önemli ve güven verici başka olumlu şeyden söz etmeliyim. 
Mutlaka bugüne kadar Mersin yapısına uygun, her partiden birçok değerli İl Başkanı görev yapmıştır. 
Ama benim hatırladığım kadarıyla ilk kez, her üç siyasi patinin de İl başkanları aynı anda bu kadar barışçı, saygılı, kavgadan uzak, hoşgörülü kişilerden oluşuyor. Bu ülke demokrasisi için olduğu kadar, hatta ondan da öte Mersin için bir armağandır, imkândır; şimdi bu tarihi şanstan ve imkândan yararlanmalıyız.

Kitap fuarı var; MHP İl Başkanı’nı görüyorum fuarda dolaşırken. Yanında kimse yok. Tek başına dolaşıyor, kitaplara bakıyor, kitap satın alıyor. Yerel İktidar partisinin İl Başkanı olmasına rağmen son derece mütevazı, herkese saygılı. Çok fazla basın toplantıları yapıp birilerini eleştirmiyor. Sosyal medyada ve basında çok fazla gereksiz yer almıyor; işini yapıyor, kente hizmet için sessizce uğraşıyor. Politik değerleri aşan bir saygı yaratmış etrafında ve ben de bu saygıyı paylaşıyorum.

CHP İl Başkanı beyefendi kişiliği, nezaketi, herkesle diyalog kurabilme özelliğiyle sevilen bir kişi. Basında çok yer alıyor, radyo konuşmaları yapıyor, eleştirilerde bulunuyor; fakat eski dönemlerdeki gibi yıkıcı, ağır, tahrik edici eleştiriler yok.  Bundan sonra da, partisinin bazı milletvekillerinin etkisi ve eski yerel yönetimin alışkanlığı ile muhalif  eleştirileri yeni dönemde yeni kent dinamiklerinin vizyoner ve barışçı yapısından dolayı azaltarak, partisinin kente zarar veren her şeyi eleştirme alışkanlığını daha düşük bir seviyeye getireceğini düşünüyorum. Saygın ve hizmete odaklı sakin kişiliği kendi partisine olduğu kadar, Mersin’e de fayda sağlayacaktır.

Yeni Ak Parti İl Başkanı’na gelince; herhalde bugüne kadar seçilen Ak Parti İl Başkanları içerisinde en mütevazı kişiliğe sahip olanıdır. Saygılı, herkese ilgi gösteren, kompleksleri olmayan kişilikte... Bunu yakında tüm Mersin daha iyi görecektir. Özellikle yeni dönemde,  “yeni siyasi” Ak Parti İl Başkanı’nın yapısı Mersin’de siyasi atmosferi daha da yumuşatacak, barış ve hoşgörü ortamını daha da güçlendirecektir. İktidarın gücünü kişisel gösterişlerle kirletmeden, Mersin için kullanabilecek bir kişiliğe sahiptir ve böylece “Siyaset Kültürü “ açısından da model bir çizgi yaratacaktır.
CHP İl Başkanı son günlerde çoğu ulusal ve hükümet politikası olan konuyu eleştirmiş olsa da, yeni Ak Parti İl Başkanı tarafından karşı eleştiriyle polemiğe malzeme yapılmamıştır; elbette siyasetin doğası içinde ve ülke/kent yararı için gerekli diyalog sürecektir, tartışmalar yapılacaktır; ama o çirkin, faydasız, kutuplaştırıcı didişme dilinden uzaklaştığımız kesindir. 

Biraz da Mersin’den başka notları paylaşalım:
CHP Genel Başkanı “Mobilya Fuarı” açılışını, yeni bir “tesis açılışı” zannederek önemli bir pot kırmıştır!
Son CHP Danışma Meclisi Toplantısı birkaç yüz kişi ile son derece sönük geçmiştir.
23 Nisan törenlerine yalnızca Ak Parti İl Başkanı katılmıştır vs…
Yani sonuçta: Ak Parti İl Başkanı, eleştirecek olsa buna benzer yığınla konu bulabilirdi; ama o bu tür eleştirilerde bulunmadı, ilişkilerin gerilmemesini tercih ederek yapıcı siyasetin yerleşmesine katkıda bulundu.

Şimdi; bu kentin kaybedilen onca zamanını telafi etmek için birlikte olma zamanıdır.
Bugüne kadar bir “Mersin Lobisi” kurulamamıştır. Bundan sonra da bu kent dinamikleri ile bunun kurulabileceğini sanmıyorum.
Zaten bu kentin sürekli önemli köşe başlarını tutmuş değişmeyen, değiştirilemeyen ve kenti geliştirmeyen birkaç düzine kişi oldukça,  Mersin yararına bir Mersin Lobisi olamayacaktır. Bu tür gereksiz çabalar da, bakanlarla fotoğraf çektirmeden öteye gidemeyecektir.

Bugün ise ancak 3 İl Başkanı önce kendi aralarında bir birliktelik oluşturmalı, sonra da kendi önderliklerinde bunu genişleterek bir kent birlikteliği ve kent yararına bir işbirliği tesis etmelidir. Bunun için gerekli irade, kişilik ve donanım her partiliden il başkanımızda da vardır. 

Belki kısa zamanda bir araya gelerek bir tanışma toplantısı ile Mersin için ilk olumlu adımı atabilirler; ki ben bunda çok ümitliyim ve bunun sağlanmasına ve teşvik edilmesine katkı verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylesi bir politik jest, ülke ölçeğinde model oluşturur; demokrasi kültürümüz için de, Mersin’den şaşkınlık verici beyaz bir sayfa açılmasına vesile olur.

HARUN ARSLAN