Sporun toplumlar üzerindeki etkisi küçümsenemeyecek kadar büyük.. Bunun en önemli örneklerinden birisini hafta sonunda Mersin’de oynanan Mersin İdmanyurdu – Galatasaray maçında yaşadık..

Kendi sahasında, kendi taraftarı önünde Türkiye’nin en büyük spor kulüplerinden birisi olarak kabul görmüş Galatasaray’ı dize getiren Mersin İdmanyurdu tüm kenti ayağa kaldırdı; düşme potasındaki bir takım bile Mersin’e büyük moral verebildi..

Mersin İdmanyurdu’ndaki değişim süreci Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın olaya el atması ile başladı.. Kulüp Başkanlığı’na getirilen Hüseyin Çalışkan’ın görevi kabul etmesinde Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın büyük etkisi var..

Birlik ve beraberlik ruhu Mersin İdmanyurdu’na, Galatasaray karşısında tam 34 yıl sonra gelen o büyük zaferin yaşanmasına sebep oldu..

Mersin İdmanyurdu – Galatasaray maçı sonrasında öyle bir şey gördü ki bu kent, üç büyüklerin bu kentte çok ciddi bir etkisi yok.. Çünkü Galatasaraylı bir çok arkadaşım, Mersin İdmanyurdu’nun bu zaferini büyük coşku ile kutladı.. İnsanlar kentlerinin takımını her zaman 3 büyük kulüpten daha çok önemsiyorlar.. Çünkü bizler bu kentte doğmasak bile bu kentte doyan insanlar olarak kentimizin takımının Mersin’e ne denli büyük bir katkısı olduğunun bilincindeyiz..

 Buradan yola çıkarak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’a bir önerim olacak..

Eski belediye başkanı Macit Özcan dönemindeki popülist yaklaşım ile kentin en önemli sahil bandına üç büyük kulüplerin meydanları yapıldı.. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş meydanları.. Daha sonra baskılara dayanamayan dönemin yönetimi son olarak Muğdat Cami kavşağına bir de Mersin İdmanyurdu Meydanı yaptı.. Fakat Mersin İdmanyurdu Meydanı’nın diğer meydanlardan hiçbir farkı yok.. Hepsi aynı büyüklükte, hepsinin modeli aynı..

Bu kente gelipte Mersin İdmanyurdu’nun büyüklüğünü hissetmek mümkün değil.. Çocuklarımızı sahile indirdiğimizde sanki Mersin İdmanyurdu’nun yanında üç büyüklerden bir takımı tutmasını da aşılamak zorunda gibiyiz.. Bu meydanları gören kişiler  şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar.. Çünkü Türkiye’nin hiçbir yerinde kendi takımı Süper Lig’de olan bir camianın, rakiplerinin meydanlarının yapıldığı bir kent yok.. Mersin İdmanyurdu Meydanı’nın ya çok daha devasa bir meydan haline getirilmesi gerek, ya da çok daha farklı bir proje ile Mersin ismi daha büyük hale getirilmeli..

Nasıl mı; ‘Spor Meydanı’ yapılsın..

Mersin’deki tüm takım meydanları yıkılsın.. Tek ve büyük bir meydan ortaya getirilsin.. Bu meydanın adı Spor Meydanı olsun.. Etrafı spor aletleri ile donatılsın ama meydanın ortasında devasa bir Mersin İdmanyurdu anıtı olsun.. Mersin İdmanyurdu Anıtı’nın etrafında da başta üç büyük kulübümüzün simgeleri olmak üzere, Süper Lig’de mücadele eden diğer takımların sembolleri konulsun.. Böylece spordaki fair-play olgusuna vurgu yapılırken, Mersin İdmanyurdu’na verdiğimiz değer de ortaya çıkacaktır.. Mersin’in misafirperverliğini yansıtırken, Mersin İdmanyurdu’nun da yüreğimizde ne kadar büyük olduğunu herkese göstermiş oluruz..

Bu ilk bakışta zor da gözükse, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın bu işin altından başarı ile kalkabileceğine inanıyorum.. 

Sahildeki ‘rant’a dur diyen ve sahili dümdüz hale getirip halka açan Burhanettin Başkanın, gönüllerdeki ‘rant’a da dur diyerek Mersin İdmanyurdu’na hak ettiği değeri vereceği görüşündeyim.!