Maalesef, şark usulü bazı adetlerimizi bırakamıyoruz ve sürdürülmesinde ısrarcı oluyoruz. Özellikle mesaileri çok değerli olan yöneticilerin de şark usulü bu davranışları sürdürmelerini istiyoruz.

Yenişehir Belediye Başkanı İbrahim Genç, bu şark usulü adetler yüzünden çok eleştirildi. Düğün, nişan, sünnet gibi törenlere çok katılmıyor, mahalle aralarında pek dolaşmıyor, çeşitli ziyaretlerde bulunmuyordu. Genelde makamında çalışıyor, Belediye çalışmalarını yerinde denetliyordu. 
Yani Belediye çalışmalarını bırakıp ya da aksatıp hatır ziyaretlerinde bulunmuyordu. Bunun sonucunda da bana göre başarılı bir Belediyecilik yaptı, yararlı projeler ve çok değerli hizmetler gerçekleştirdi.

Gelelim Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan’a… 
Seçimlerden sonra Mersin’e sık gelmediği için eleştirildi; yani her hafta Mersin’e gelmeliydi! 
Çeşitli oluşumları ziyaret edip, onlarla akşam yemeklerine katılmalıydı. 
İşyeri açılışları yapmalıydı; hatta İlçeleri dolaşmalıydı. 
Yine şark usulü beklentilerimiz, bunun ne kadar anlamsız ve kişinin çalışmasını kısıtlayıcı olduğunu anlamamızı engelliyor. 
Kendisinin ne kadar yoğun çalıştığını biliyorum. Mesaisinin her dakikası çok değerli ve boşa geçirecek zamanı yok. Çalışmalarının yoğunluğundan bazı zamanlarda yemek molası bile veremediğini biliyorum. 
Ayrıca Başbakan Yardımcımızın yanında yalnızca Mersin ile ilgili konularda çalışan 12 görevli kişi var. Bunlar tamamen Mersin’in sorunları ile ilgililer. 

Başbakan Yardımcımız son iki hafta sonunu Mersin’de geçirdi. 
Bir önemli konu da Mersin’de geçirdiği “zamanın verimliliği”. 
Bir günde üç ilçenin bütün muhtarları ile görüştü, anında birçok sorunu çözdü. Danışmanları tüm konuların notlarını aldılar.

Artık teknolojinin ve iletişimin geliştiği günümüzde, yerinde olmadan da birçok sorun çözülebiliyor.

Başbakan Yardımcımız en son geçtiğimiz hafta neredeyse Torosların tüm yörüklerinin bulunduğu bir büyük toplantıya katıldı. 
Burada sıra dışı, yalnızca hizmet odaklı Başbakan Yardımcımızın etkinliği yine aynı düşüncedeki Belediye Başkanımızın bir projesi ile birleşti.
Bu kalabalığı alabilecek tek bir salon vardı: İbrahim Genç’in yaptığı Yenişehir Kültür Merkezi. 
Türkiye’nin en büyük Kültür Merkezi… Kıyaslama yaparsak Madrid Kültür Merkezi ile aynı büyüklükte olan bu salon bu kalabalığı ancak alabildi.
O gün Mersin için ne kadar önemli ve değerli bir projenin gerçekleşmiş olduğunu görerek, bu muhteşem salonla gurur duyduk. 

Yine daha önceki yazımda belirtmiştim; konuşmacıların konuşmalarının başında bütün protokol üyelerini saymaları önemli  bir zaman kaybına yol açıyordu. Bu da değiştirmemiz gereken bir şark usulü özelliğimiz…
Türkiye’nin ve Mersin’in artık bu tür faydasız zaman kayıplarına tahammülü olmamalı. Şimdi hizmet ve boşa geçirilen sürenin telafisi zamanıdır. Bu nedenle, zorunlu nezaket kurallarıyla sınırlı protokol sunumları dışında, otoriter devlet dönemlerinden kalma alışkanlıkların bırakılması ve gereksiz saygı tekrarlarıyla insanların yorulmaması gerekir.
Umarım bu tür mesaisi kıymetli, verimli çalışan yöneticilerin hizmet öncelikli çalışmaları daha doğru anlaşılır ve örnek olur. Biçimsel olana değil değer üreten çalışmalara odaklanırsak, siyaset kültürümüz de gelişir.

HARUN ARSLAN