Kentimizde yapılan etkinliklerin önemi ve değeri, öncelikli olarak sürekliliklerine bağlıdır. Kurumlaşmak, nitelik kazanarak sürekli olmak gerekir.

Bu anlamda çok fazla etkinlik sayamasak da,  Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali’ni ilkler arasında gösterebiliriz.
Geçtiğimiz günlerde bu değerli etkinliğin 5. si yapıldı. 

Türk sinemasının usta yönetmeni, Mersinli hemşerimiz  Atıf Yılmaz’ı ölümünün 10. Yıldönümünde anmak amacıyla da Kısa Film Festivali gala gecesi  düzenlendi. 

Kurmaca kategorisinde 191, belgesel kategorisinde 38, canlandırma/animasyon kategorisinde 31 olmak üzere toplam 260 film final için yarıştı.

Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali ödül törenlerine en başından beri düzenli olarak her yıl katıldım. 

İlk günden itibaren her yıl nitelikçe biraz daha ileriye gittiğini,  daha başarılı olduğunu söylemeliyim.

Son ödül töreninde düzeninin ve yapıldığı mekanın tamamen değişmiş olması, her şeyin çok daha farklı bir estetik güzellikte düzenlenmesi ve seyircilerin mekanın dışına taşmaları çok etkileyiciydi.

Türkan Şoray’ın katılması özellikle çok anlamlıydı. Bu çok değerli sanatçımıza verilen kıymet ve gösterilen vefa duygusunun da Mersin’de öne çıkarılmış olması güzeldir.

Ayrıca o gün başka katılabileceği programlar varken sn. Valimizin katılarak sanata verdiği önceliğin altı çizilmelidir. 

Mersin Üniversitesi ile eşgüdümlü yapılmış olması, Kent-Üniversite işbirliği açısından sevindirici ve özlediğimiz bir olaydır.
Bu noktada: Üniversitemizin varlığını, katılan kalabalık öğretim üyeleri ve öğrenciler ile hissettik.

Bu yıl 62. yılını kutlayan köklü bir film festivali olan Oberhausen Kısa Film Festivali’nin Direktörü Lars Henrik Gass de yarışma jürisinde yer aldı.

Bu Festival artık ulusal anlamda Türkiye’de kurumsal yerini almıştır; bu çok değerli etkinliğin oluşmasında en başta Forum AVM Müdürü Adem Erol ve Daraba Ajans Başkanı Cezmi Yılmaz’ın başarıları, özellikle düzen, süreklilik ve nitelik kazanarak daha geniş kesimlere yayılma konusundaki katkıları unutulmamalıdır.

Mersin’e böyle değerli bir festival kazandıran ve kentimizin adının Türkiye’de gerçekten gururla duyulmasını sağlayanlara çok teşekkür ediyorum. Günümüzde kentler kültürel sermayeleri üzerinden kıymet kazanıyor, markalaşıyor. Bugün dünyada ekonomik başarısı nedeniyle markalaşmış tek bir kent yoktur. 

Ekonomik başarı, zaten çağdaş üretim ilişkileri ve teknoloji satın almayla ilgilidir ve bu olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Ama kültürel, sanatsal sermaye çok özel bir çaba, yatırım, ilgi ve toplumsal eğitim sorunudur; satın alamazsınız; uzun yıllara dayalı altyapıyı gerektirir.

Hayatınızın anlamı, kendinize ait zamanı kullanma biçiminiz, duygu dünyanızı besleme yolunuz ancak sanatsal süreçlere dahil olmakla mümkündür. Bu nedenle, ülkemizdeki büyük sermayeyi temsil eden aileler sanata inanılmaz bütçeler ayırıyor, müzeler kuruyor, sergiler açıyorlar.

Mersin’de MTSO Sanat Galerisi, Mersin Kenti edebiyat Ödülü, Uluslararası Müzik festivali, Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali ve Heykel Sempozyumu benzeri olgulara bu ölçüyle bakmamız gerekir. İnsanların birbirleriyle ilişkilenme biçimi, farklı olana duyarlık kazanma, anlamlı bir gündelik hayat, estetik donanım ve içsel zenginlik doğrudan parayla ele geçirilecek şeyler midir? Sosyal farkındalık, kişiselliği toplumsal alanda duyumsama, farklı hayatlara insani ilgi, ötekinin acısına dokunma, çocuğun ve yaşlının diline yakın durma, şiddet ve kötülük karşısında dirençli bir vicdan…

Sanat, kültür bu anlamda bir iç eğitim kazandırır. Bir resme bakmayı bilmek, bir müzik parçasıyla buluşmak, bir kitaptan hiç aşina olmadığımız hayatlara, düşüncelere tanıklık etmek… ve bir filmde tüm bilinçaltı karmaşamızı ortaya seren diyaloglara kulak vermek, görüntülere ve ilişkilere dahil olmak…

Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali bütün bu kıymetli çabaları bize hatırlattı; Emeği geçen tüm akademisyen arkadaşlarımızı, Mersin Üniversitemizi, Forum AVM yetkililerini, etkinliğin her aşamasında yoğun ilgi gösteren hemşerilerimizi kutluyorum.
Benzerleriyle birlikte bu çalışmalar Mersin’i daha çağdaş bir kent kılmaktadır… Bizlere daha anlamlı bir hayat, daha insani ilişkilerle örülü bir gündelik çevre armağan etmektedir.

HARUN ARSLAN