Sosyal medyada dün Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı tarafından imzalanmış bir belge yayınlandı.. Kısa süre içerisinde telefonlardan özel mesajlar ile, sosyal medya marifeti ile ve son olarak bazı basın yayın kuruluşlarının haberleri ile bu belge elden ele dağıtıldı..

Kimse sormadı; 'Bu belge gerçek mi.?' diye..

'Halkı paniğe sürükler mi.?'

'Kim tarafından ele geçirilip sosyal medyaya eklendi.?'

Belgede iki AVM'nin isimleri var.. Peki Mersin'de herkesin sıkça gittiği diğer iki AVM'nin isimleri neden yok.? Oradakileri korumuyor mu Emniyet.? Oradakiler insan değil mi.?

Şunu söylemek istiyorum ki; bu belge sahtede olabilir; bu iki AVM'ye gidilmemesini, Mersin halkının huzurunun bozulmasını isteyen kişiler tarafından da servis edilmiş olabilir.!

Bunu kimse düşünmedi; resmi evrakı sosyal medyada paylaşmanın suç olup olmadığını kimse düşünmedi.. Halka panik yaratacak bu evrakı bilinçsizce paylaştı herkes.!

Herkesin üzerine yazdığı yazı da aynı, 'Mersin'de bomba yüklü araç patlatılacak.!'

Hepimiz MİT'iz, hepimiz Hakan Fidan modu.!

Yazık; şu güzel memleket ne hale geldi, bu güzelim kenti de o psikolojiye sokmaya çalışanlara yazık..

Mersin Emniyet Müdürlüğü gerektiği yerde, Mersin Valisi Özdemir Çakacak'a durumu izah eder, eğer halkın bilmesi gerekiyorsa resmi kanallar çıkar açıklamayı yapar.. Böylesine önemli, halkın üzerinde olumsuz etki yapabilecek bir belgeyi 'Basın Bülteni' gibi pervasızca yayınlamak hiç bir Türk vatandaşına yakışmaz..

Ama gün 'sosyal medya' devri.!

Herkes gazeteci, herkes köşe yazarı.!