Kendisi için çok özel olan ve 1986'da çıkış yaptığı‘La is la Bonita' şarkısı ile Didem'le dans eden dünya starı, Twitter hesabından da oryantal Didem'e övgüler yağdırdı. Peki kim bu Didem? Ünlü oryantal Vatan gazetesinden Ekin Gücük'e konuştu. İşte o röportaj...

İstanbul'da kendisi gibi oryantal olan annesi ve taksi şöförü babanın kızı olarak büyüyen Didem Kınalı şöhret basamaklarına tesadüfen tırmanmaya başlamış. İstiklal Caddesi'nde yürürken İbrahim Tatlıses'ten gelen "Benim şovumda dans et" teklifiyle değişen hayatını ve Madonna'nın partisine kadar oryantal Didem ile ayağının tozuyla geldiği İbiza sonrası buluştuk, dünyanın merak ettiği oryantali tanıdık...

E.G: Türkiye'de oryantale bakış açısı nasıl?

Hala bakış açıları çok çirkin. Dünya aşık oryantale, aklıma gelen herkes aşık. Madonna, Shakira gibi... Öğrenmek istiyor ama Türkiye'de hala çok farklı bakılıyor. Dans etmek günah olarak görülüyor. Ben dans ediyorum diye cehenneme gitceğimi söylüyorlar. Ben dansçı yaratılmışım, yapabileceğim bir şey yok. Ünlü bir hoca benim için‘Allah'a inanıyor mu?' demiş. Bunu kim bilebilir. Benim Allah'a karşı ne kadar çok hassas olduğumu benim namaz kıldığımı, hayır işleri yaptığımı, ne kadar yufka yürekli olduğumu Allah'la aramızdaki bağı bilemezsin. Benim Müslümanlığım kalbimde. Ne seviyorsam ne hissediyorsam onu yaşıyorum. Bu durum beni çok üzüyor. Ben dans etmeyi çok seviyorum bunu dünya seviyor. Madonna'yı sahneye kaldırdığımda o kadar heycanlıydı ki. Türkiye'de ise danstan kaçıyorlar.

E.G: Teklif nasıl geldi, kim aracı oldu size?

Haluk Şentürk beni aradı, benim menajerim kendisi. O bana böyle bir şey teklif edince gerçekten çok sevindim. Mert diye bir fotoğrafçı aracı oldu, onlar söylemiş sağolsun. Haluk da söyleyince kabul ettim. Ben de Şangay'daydım o sırada, son günümdü bir hafta kalmıştım. Sonra İstanbul'a geldim bavulu boşaltıp yenisini ayarladım ve direk İbiza'ya gittim. Çok sevindim‘gerçekten mi bu' dedim. Bu çok gurur verici, çok güzel bir şey. Bir de mesleğimde CV'mi yükseltebilecek bir şey.

E.G: Peki Madonna'nın size olan ilgisi nasıldı?

Çok sıcakkanlıydı, çok sempatikti, karşımda dünya starı değil de çok daha önceden tanıdığım biri var gibiydi. O kadar çok sıcak kanlıydı. Çok iyi dans ediyor zaten. Çok meraklıydı ben dans ederken, şok oldu resmen.‘Aman Tanrım Aman Tanrım bu nasıl bir şey' dedi. Sonra birlikte dans ettik. Biraz kıvırmayı öğrettim, yaptığım şeyleri tekrarlattı, ilgisi harikaydı. Beni araştırması çok hoşuma gitti. İsmimi nerede olduğumu bulması çok hoşuma gitti.

E.G: Kiminle aynı sahneyi paylaşmak isterdin?

Tarkan'ı çok seviyorum, ama onunla aynı sahnede dans edemedim. Çok istiyorum hala... Hatta Tarkan'la evlenmek istiyorum.

E.G: Erkekler dansınızı sevdiği için mi güzelliğiniz için mi size hayranlar?

Beni sevenlerin yüzde 80'i kadın. Beni Instagram'da takip edenlerin de çoğu kadın. normalde müzik takarsın kadınlarımız dans etmeyi çok sever ama aynı zamanda da perde arkası.

E.G: Ünlülere dans dersi verdiniz mi?

Hande Yener'e‘gel çalışalım' demiştim, o da‘ben kalasım yapamam' diye istememişti. Gülşen'e teklif etmiştim, o da cesaret edemedi. Oysa ben şarkıcı olsam, aynı zamanda dansı da kullanırdım. Tıpkı Madonna gibi.

E.G: Peki dansözlüğü bıraktıktan sonra ne yapmak istiyorsunuz?

Ders vermek istiyorum. Türkiye'ye oryantali sevdirmek istiyorum. Ayrıca okul açmak istiyordum okul açarsam sertifika vermem gerekiyor, ama Milli Eğitim Bakanlığı'nın sertifikasını vermek gerekiyor, ama Bakanlık‘hayır bu bizim dansımız değil diyor' ve izin vermiyor. Bizim dansımızı kabul etmiyorlar.

E.G: Ön yargıyı yenmek için neler yapıyorsunuz?

Her şeyi yapıyorum gördüğünüz gibi. Bir hafta Çin'e gittim workshop'a. Çok güzel bir gala gecesi oldu. Ben dans ederken arkada kocaman bir Türk bayrağı dalgalanması gurur verici bir şeydi. Türkiye'yi temsil ediyorum.
Editör: Barış Köksal