2014 raporu yayınlandığında 142 ülke arasında 125. sırada yer almıştı Türkiye ve açıkçası durumun hayli kötü olduğunu görenleri bile şaşırtan bir sonuçtu bu...
Küresel cinsiyet uçurumunu 2006' dan beri ölçen Dünya Ekonomik Forumu çalışmasından ve o pek çok veriden oluşan araştırmanın ortaya koyduğu tablodan söz ediyorum.
Bir yerlerde yanlış ölçüm yapılmış, yanlış veri girilmiş, "tamam Türkiye' nin cinsiyetler arası eşitlik karnesi çok parlak değil ama o kadar da kötü olamaz" diye düşünürken 2015 raporu açıklandı 26 Ekim 2016 günü ve beterin beteri duruma düşmüş öğrenci karnesinden beter bir notla karşılaştık.
Bu kez 144 ülkede yapılmıştı araştırma ve Türkiye ülke sayısı artmasına rağmen 5 sıra gerileyerek 130. luğa düşmüş bulunuyor.
Peki, kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği ölçen endeks hangi verileri esas alıyor?
Sağlık, eğitim, ekonomi ve siyaset gibi dört alandaki kriterlerden yola çıkıp tümünden ülkelere not veriliyor.
Sıralamanın üst sıralarında kuzey Avrupa ülkeleri  geliyor:
İzlanda, Finlandiya, Norveç, İsveç açık ara önde, aslında bu durum sürpriz de değil. Başta Birleşmiş Milletler, OECD, Dünya Bankası olmak üzere hangi kurumun hangi gelişmişlik sıralamasına bakarsanız bakın, üst sıralarda hep bu ülkeler yer alıyor yıllardır.
Bu ülkeler ilk dördü oluşturuyor ama ana sıralamayı oluşturan diğer alanlara bakıldığında bu ülkelerin de ciddi sorunları, özellikle de kadınların tepkisine yol açan eşitsizlikler var.
Örneğin İzlanda yıllardır birinci sırada yer alıyor ama konu kadınların aynı mesai süresinde aynı işi yaparken aldıkları ücrete geldiğinde bir anda pembe tablo kararıyor. Çünkü İzlanda gibi eşitlik şampiyonu bir ülkede kadınların eline erkeklere oranla %30 daha az ücret geçiyor. Haklarını savunan kadınların yaptığı hesaplamalara göre kadınlar erkeklere oranla saat 14.38' den sonra ücretsiz çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde İzlanda kadınları yıllardır ilk kez sokaklara indi ve saat tam 14.38' de iş bıraktılar. 14.38' in ne anlama geldiğini çok ta güzel anlattılar erkek hükümran dünyaya...
Dediğim gibi Dünya Ekonomi Forumu' nun çalışması refahı, gelişmişliği değil, kadın erkek eşitliğinin ölçülmesine dayanıyor ve  böyle olunca durum bir anda farklılaşıyor. Örneğin 5. sırada Ruanda yer alıyor, 10. sırada Nikaragua, 14. sırada Nambia...
Şaşırtıcı değil mi? Değil çünkü sıralama notu belirleyen 4 temel alandaki kriterlere göre yapılıyor.
5. sıradaki Ruanda cinsler arası eğitim ele alındığında 110. sırada ama ücret ayrımında ve politik alanda 8. sırada...
Veya 10. sıradaki Nikaragua; cinsler arası eşitlik dendiği zaman sağlık ve eğitimde tam puan alıyor, politik temsil anlamındaki eşitlikte 4. sırada ama iş cinsler arası ekonomik eşitliğe geldiğinde ülke 92. sıraya geriliyor ve belki o alandaki eşitsizliği giderebilse Skandinav ülkelerini geçip birincilik tahtına çıkacak.
Dünya Ekonomi Forumunun geleneksel hale getirdiği araştırmada ilgi çeken pek çok ülke var:
Örneğin ABD...
Dünyaya hükmeden son imparatorun yerini bulmak bile hayli zor. Çünkü çok gerilerde ve 45. sırada.
Eğitim eşitliğinde tam puan alsa da, sağlıkta 62. ekonomik eşitlikte 26. ve politik alandaki temsilde 73. sırada dökülen bir ülke durumunda ABD...
Ekonomik gelişmişlik sıralamasında destanlar yazan pek çok ülke iş kadın/erkek cinsiyet eşitliğine gelince ABD' den de kötü..
Örnek mi? Avustralya 46, Singapur 55. sırada yer almakta...
AB gibi gelişmiş standarda sahip çatı altındaki pek çok ülkenin de durumu çok parlak değil.
Yoksullukta üst sıraları yıllardır işgal eden Uganda' nın 61, Bengladesh' in 72. sırada yer aldığı cinsiyet eşitliği sıralamasında Çek Cumhuriyeti 77, Kıbrıs 84, Yunanistan 92 sırada...
Rusya 75, Brezilya 79, Hindistan 87, Çin 99. sırada yer alırken Türkiye daha yazının başında belirttiğim gibi son bir yıl içinde 125. likten 130. luğa inmiş bulunuyor...
Peki sebepleri?
Eğitim, sağlık, iş hayatında yer alma ve ücret eşitliği, politik temsil gibi alanlarda Türkiye ne durumdaydı? Son yıllarda nerelerden nerelere geldik?
Onu da bir sonraki yazıda anlatayım...