Tarihi Van Kalesi höyüğünde yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan 2 bin 700 yıllık Urartu Mahallesi’ndeki evler, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yeniden ayağa kaldırılıyor.

Urartu Krallığı’nın başkenti Tuşba’nın merkezi olan Van Kalesi ve çevresinde 10 yıl önce kazı çalışması başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları, bu yıl da devam ediyor. Eski Van şehri, kale ve höyüğü olmak üzere üç lokasyonda başlatılan çalışmalar, Türkiye’nin değişik 10 üniversitesinden öğretim üyesi ve öğrencilerin katılımıyla sürüyor.

Bu yıl Van Kalesi höyüğünde devam eden kazı çalışmalarında koruma, onarım ve restorasyon yürütülüyor. Önceki yıllardaki kazı çalışmalarında höyükte çok sayıda Urartu evi bulunmuştu. Bulunan taş temelli 2 bin 700 yıllık kerpiç evlerin tahribatını en aza indirmek için de çeşitli koruma yöntemleri kullanılıyor. Bu çerçevede inşa edilen Urartu evleri, orijinal dokusuna zarar verilmeden yeniden ayağa kaldırılıyor.

“Büyük bir Urartu Mahallesi ortaya çıkardık”

İHA muhabirine konuşan Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar, daha önceki kazı çalışmalarında çok sayıda Urartu evi bulduklarını belirtti. Van Kalesi Höyüğünde yürütülen kazı çalışmalarının bu yılki etabında daha çok koruma, onarım ve restorasyon yaptıklarını ifade eden Konyar, “2010 yılında bu yana Urartu Mahallesi alanında çalışıyoruz. Burada birçok Urartu evi ortaya çıkardık. Bunlar taş temelli kerpiçten evlerdir. Nispeten yüksek duvarlı evler olarak ortaya çıktı. Büyük bir Urartu Mahallesi ortaya çıkardık. Tabi bu evler kerpiçten olması hasebiyle tahribat da fazla olabiliyor. Tahribatı en aza indirmek için çeşitli pasif koruma yöntemleri uyguluyoruz. Son iki yılda da Urartu kerpiçleri döküp gerekli ayırıcılarla pasif koruma yöntemlerini daha da yoğunlaştırdık” dedi.

“Urartu Mahallesi tamamen ayağa kaldırılacak”

Restorasyon çalışmalarında ahşap sandıklarla duvarı bir çerçeveye aldıktan sonra ayırıcı filelerle sarıp onun üzerine uygulama yapıldığını dile getiren Konyar, böylece orijinal dokuyla daha sonra yapılan dokunun rahatlıkla farkına varılacağını söyledi. Bu çalışmayla hem orijinal dokunun korunduğunu hem de Urartu evlerinin daha da görünür hale geldiğine dikkat çeken Konyar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ziyaretçiler bir Urartu evi nasıl olur, kaç odadan oluşuyor, içindeki sekileri, ocakları görebileceği bir hale getiriyoruz. 2 bin 700 yıllık bir Urartu evinin ve Urartu Mahallesi’ni tamamen ayağa kaldırıp ziyaretçilerin 2 bin 700 yıl önce insanlar nasıl evlerde yaşıyorlardı, bunun kurgusunu yapmaya çalışıyoruz. İnsanlar bu evlerin içine girdiklerinde 2 bin 700 yıl önceki havayı algılamış olacaklar.”

Kaynak: iha