Yapılacak liman ve kent içine entegre edilecek tren hattıyla ilgili gar binasının yerini planına işaretleyen Jansen bununla yetinmez. 
2. dünya savaşının en etkili araçları olarak gündeme oturan ve hızla gelişip insan taşımacılığında önemli konuma gelmeye başlayan yolcu uçakları için Mersin’ e özgü bir havaalanı için de önerisi vardır.
Belediye Meclisinde görüşülen ve onaylanan planın orijinal metninden devam edelim…
    4-Hava taşımacılığı (Tayyare nakliyatı);
Hava alanı için, halen mevcut olan tren hattının kuzey batısındaki yer tasarlanmıştır. Çünkü buradaki arazi gayet az meyillidir. Hava alanı terminali bağımsız bir cadde ile muhit caddesine ve bu caddeyle de tüm şehre bağlanmış olacaktır. Tren istasyonunda olduğu gibi burada da yayalar için yeşil bir yol (şerit) yapılmıştır. Hava alanı önündeki meydan da tıpkı istasyonların önündeki meydanlar gibi düzenlenecektir.

Ve o günlerde bile gittikçe yoğunlaşan, karmaşık hal alan kent içi trafiği yanında Mersin’ i komşu illere bağlayan diğer yollar ve transit geçişlerle ilgili düşünce/önerilerine de yine plan metnine sadık kalarak kulak verelim:
    5-Taşıma araçları (Vesaiti nakliye) Caddeleri:
A- Birinci derece caddeler planda kırmızı çizilmiştir.
Mersinden dışarıya gönderilecek malların en önemli kısmı, bir taraftan Tarsus’a diğer taraftan Silifke’ye sevk edilir. Bu iki kısım cadde, birinci derece taşıma araçlarının hareket ettiği caddelerle birleştirilecektir. Bugüne kadar irtibat caddesi vazifesini yerine getiren Uray ve Silifke Caddeleri Ticaret Mahallesinin ortasından geçiyordu. Bu caddeler çok dar olduğundan ve etraflarında hayli sık biçimde kuşatılmış binalar yer aldığından Merkez Caddesi özelliklerini de taşımaktan uzaktırlar. Planla şehrin ortasını yararak ve mevcut caddelerden de yararlanarak yeni bir taşıma araçlarına hizmet verecek bir Merkez Caddesi tasarlanmıştır. (Planla ilgili raporun ilerleyen bölümlerinde de bu cadde Merkez Caddesi olarak anılacaktır.)
Tarsus’tan gelen cadde, yeni yapılmış tahaffuzhanenin hemen arkasında biraz yükseğe meyillendirilmiş ve bir köprü aracılığıyla liman ve sanayi bölgesi üzerinden geçirilmiştir*. Böyle bir köprü ile yolun ray üzerinden geçirilmesi taşıma araçlarının selameti için de tartışılmaz önemdedir. Çünkü çok geliş gidişi olan tren hattının aynı tarzdaki bir cadde ile aynı yükseklikte birbirini kat etmesi hem tehlike yaratır hem engel teşkil eder. Cadde belirlenen yöne doğru ilerler ve Kurtuluş Caddesine ulaşır. (şimdiki İstiklal Caddesinin İstasyon ile İş Bankası arasında kalan bölümü) Buradan devam edecek ve yeni yapılmış Orta Mektebe kadar uzanıyor. (Günümüzde İstiklal Caddesi üzerindeki Özel İdare hanı) Buradan itibaren Cadde mevcut yapıları yararak Silifke Caddesini takip edecek. Bu yarılmanın icra edildiği yerde tetkikat yapılmıştır. Planın gösterdiği gibi buradaki mevcut kıymetli yapılar dikkatle korunmuş ve caddeler bunların etrafından geçirilmiştir. Evvelden etrafında binalar yapılmış Kurtuluş (İstiklal) Caddesi müstesna olmak üzere bu cadde etrafında binalar yapılmayacaktır. Yarılma sırasında korunması gereken binalara Merkez Caddesinden değil diğer yan caddelerden yollar açılmalıdır. Çünkü bu binalar arasında olan insan gidiş ve gelişi taşıma araçlarına ayrılan Merkez Caddesi için tehlike yaratacaktır. (Merkez Caddesi olarak tasarlanan İstiklal Caddesi böylece ana taşımacılığın omurgasını oluşturacak ve yan yollardan yaya veya araç trafiğiyle kesilmesi önlenecekti aa)
Bu cadde şehri vesaiti nakliyesinden amudî (dikey) fıkrasını teşkil edecek ve en çok vesaiti nakliye geliş gidişini kendi üzerinde tutacak bu caddenin yükünü azaltmak ve yalnız gelip geçici olan vesaiti nakliyeyi şehirden uzak tutmak ve yalnız gelip geçici olan vesaiti nakliyeyi şehirden uzak tutmak için bir muhit caddesi projelendirilmiştir. Bu cadde de hemen yukarıda zikredilen köprünün arkasında Tarsus caddesinden ayrılıyor ve tam 700 metre batıya doğru uzanıyor. Sonra güneybatıya bükülerek takriben denize muvazi (paralel) olarak devam ediyor. Bu cadde çırçır fabrikasının (günümüzdeki metropol binası) kuzey tarafını çerçeveleyerek devam eder ve toprak tepe (Yumuktepe) giden caddeyi kat ettiği yerde güneye bükülerek Mersin nehrinin (Müftü deresi) üzerinden geçer ve 150 metre uzayarak mevcut ve Silifke’ye giden caddeye tesadüf eder. Bu caddenin etrafında da inşaat yapılmayacaktır.
Bu iki merkez caddenin şehir kenarlarına düşen kısımlarının etrafına yeni bir surette ağaçlar dikilerek toza ve gürültüye mani olunacaktır. Bu caddelerin genişliği 17 metre olacaktır.(**)
B- 3. Derece caddeler (Planda sarı olarak çizilmiştir)
Şehrin ortasından geçen birinci derece caddenin cenup tarafında, üç adet 2. Derece cadde ve bu caddeye asılı olarak proje edilmiştir.
Bunlardan birincisini limana giden cadde teşkil ediyor ki, bu hususta liman bölümünde gerekli bilgi verilmiştir. Bu cadde vasıtasız mevcut Uray caddesiyle birleşiyor. Bu cadde fırsattan istifade edilerek tanzim edilmiştir. Çarşı bölgesinde takriben yeni cami yanında başlayan bir cadde sonra iki muvazi caddeye ayrılmıştır. Bunlardan kuzeydeki doğudan batıya, güneydeki batıdan doğuya doğru hareket eden taşıma araçlarını idare edecektir. Pazar halinin (günümüzdeki balık ve kasapların yer aldığı çarşı) batısında bu iki caddede bulunan taşıma araçları gene birleştirilerek sinemanın önünden geçirilmiş ve nihayet merkez caddeye bağlanmıştır.
Güneyde bulunan bu caddelerden üçüncüsü merkez caddesinden başlar ve mevcut kışla caddesinden istifade ederek sonunda yine merkez caddesinde son bulur. Atatürk parkının kuzeyinden geçen ve evvelden mevcut bulunan bir cadde bu iki caddeyi birbirine bağlar. Bu irtibat caddesinin vesaitini merkez caddesi kendisine celp ettiğinden ve bu caddenin yükünü azalttığından dolayı bu irtibat caddesi, Atatürk parkını etrafında toplanmış olan resmi ve umumi binaların sevk caddesi vazifesini görmelidir ve bu caddeden yalnız otomobillerin geçmesine müsaade edilmelidir.
5 adet ikinci dereceli cadde merkez ve muhit caddesini birbirine rapt ettiği (bağladığı) gibi aynı zamanda bunlar şehrin kuzey kısmını merkez caddesine bağlar.
Bu caddelerden birincisi kuzey doğudan başlayan mevcut Yalınayak caddesidir. Bu caddenin mühim kısmı zaten yapılmış haldedir. Bu cadde şehrin merkezi ile tayyare meydanı arasındaki araçlara hizmet verecektir. Bunlardan ikincisi evvelce bahsettiğimiz ve gene bir kısmı yapılmış olan hastane caddesidir ki bu da ikinci yolcu istasyonuna giden araçları taşıyacak, 3.sü az imar edilmiş ve evvelden mevcut caddelerin birinde başlayıp merkez caddesinde son bulacaktır. Planla bunların dışında muhit yolu ile güneyi birleştiren iki cadde daha ön görülmüştür.
Muhit caddesinin şimalinde bulunan amele mahallesi bir taraftan hastane caddesi ile, diğer taraftan da yeni bir cadde ile etrafına açılmış bulunuyor. Bu yeni cadde muhit caddesinden başlayarak tayyare meydanı binasının yanından geçerek doğuya doğru orta değirmene giden caddeyle son bulur.
Bu nevi caddelerin genişliği önemine göre 12 veya 14,5 metre olarak tespit edilmiştir. Bunların etrafında birinci caddelerin aksine olarak evler yapılabilecektir.
İskân ve caddeler planda çizilmemiştir. Genelde kazaların caddelerin birbirini kestiği kavşaklarda olduğunu göz önüne alarak bu caddeler vasıtasız ve ayrı ayrı olarak vesaiti nakliye caddelerine bağlanmamıştır. Bu caddeler toplu caddeler haline getirilmiş ve bu toplu caddelerde mümkün olduğu kadar az noktalarda vesaiti nakliye caddelerine bağlanmıştır. Böylece bunlar mahallenin vesaiti nakliyesini baş caddelere sevk edecekler. Misal olarak spor sahasının kuzeyindeki caddesini alabiliriz. İskan caddeleri mühim olarak denize amut (dik) vaziyette yapılmıştır.
Bu suretle iskân mahalleleri deniz rüzgârına açık bulunacaktır. Toplu caddelerin genişliği önemine ve uzunluk ile kısalığına göre 12 veya 9,5 metre olacaktır.
Bütün caddelerin genişliği inşaat ve yol kanununa taban tespit edilmiştir. Hususi bir levha caddelerin profilini göstermektedir.
*Bırakın kendisini, henüz yeri bile düşünce aşamasında olan limanla ilgili bağlantı yolları ve Tarsus-Mersin şosesinin liman geçişine engel olmayacak biçimde bir köprüyle geçirilmesi fikrinin 80 yıl sonra ancak bugünlerde hayata geçirilmesi amacıyla yapımına başlanması, Mersin’ in ihmal edilmişliği kadar, Jansen’ in vizyoner bakışını da göstermesi bakımından ilginçtir.
** Kent içi yollar, trafiğe kapalı caddeler ve güneyden kuzeye Mersinin nefes almasını sağlayacak geniş bulvarlarla ilgili olarak Jansen’ in ortaya attığı düşünceler gerçekleşmiş olsa bugün nasıl bir kentte yaşıyor olurduk diye sormadan edemiyor insan…