Mersin uzun yıllar gelişememenin sancılarını çekti. Yerel yönetim 15 yıl kentin projelerini engelleme ve geciktirme çabaları içinde oldu. 

Bu kentin sırtında, kenti geliştirmek istemeyen, kentte çıkarları uğruna süren düzenin devam etmesini isteyenler kentin değişimine karşı durdular. Her siyasi görüşten kişiler rant uğruna garip birliktelikler kurdular. 

Bugün tüm bunların sonunun gelebileceği ümidinde olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz.
Bazı dengelerin değiştiği yeni kent dinamiklerinin seçildiği ümit verici bir dönem.
Tabii bu dönemin en olumlu sevindirici yönü ise sn. Lütfi Elvan’ın varlığı.

Kentin geleceğine olumsuz bakmak isteyenler ve bu olumsuzluğa alışanlar sn. Elvan’ın ilk Bakan olduğu dönemde eski yaşananları örnek göstererek yine karamsarlık yaratmak isteseler de sn. Bakan birkaç aylık süreçte tüm olumsuz düşünceleri ortadan kaldırdı. 
Teker teker tüm vaatler gerçekleşmeye başlıyor.
En önemlisi kentin en büyük temel projesi zaten alt yapısı ve % 20 si tamamlanmış olan Havalimanı artık kesin olarak gerçekleşiyor ve yakın zamanda bitirilebilecek.
Böyle ümitli bir dönemde kentin gayretli, çalışkan, çevresini çalışmaya zorlayan, başlanan çalışmaları ısrarla takip edip sonuç alan bir Bakanı var. Şimdi buna ayak uyduracak kentteki siyasi ayağını güçlü kılıp tüm projelerin gerçekleşmesine çalışacak bir İl Başkanı gerekiyor. 
Böyle bir durumda yeni İl Başkanlığı için kentte heyecan, çaba, gündem olması gerekirken bunun eski İl Başkanlığı değişimlerindeki gibi olmadığını görüyoruz.
Partililerin artık eski heyecanı kalmamış, kentin insanlarının yıllardır yaşanan olumsuzluklarla ümidi azalmaya başlamış.

Bu durumda sn. Bakanın rüzgarı ve Türkiye konjonktürü ile Mersin’de Türkiye ortalamasının altında kalsa da birinci parti olan Ak Parti’nin şu anda Mersin’de eski gücünü ve üyelerinin de heyecanlarını kaybetme eğiliminde olduğu görülüyor.

Tüm bunların sonucunda şimdi daha farklı bir İl Başkanının görev alması gerekiyor.
O zaman yeni seçilecek İl Başkanı üzerinde konuşmaya başlayalım;

* Önce kentimizin Bakanı ile uyum içerisinde çalışmalı
* Eski başarısız dönemlerin anlayışını çağrıştıracak bir uzantı görünümünde olmamalı
* Toparlayıcı yapısı olmalı. 
* Bugüne kadar her İl Başkanlığı değişiminde uzaklaşan ve küstürülen partililerin tekrar parti çatısı altında toplanmasını herhangi bir önyargı olmadan sağlamalı.
* Kentin projelerini takipte hem merkez hem de Mersin bürokrasisini iyi tanımalı.
 * Mesaisini tamamen bu işe harcamalı. 
* Maddi, manevi, siyasi bir beklentisi olmamalı. 
* Parti içinde ki rant beklentisi olan azınlığa taviz vermemeli. 
* Siyasi gücünü işi ve ticareti için kullanmamalı.
* Eski dönemde ki gibi partinin bürokratik gücünü kendi çıkarları için kullanan küçük azınlığın parti içinde ki etkisi ortadan kaldırılmalı.
Geçtiğimiz yıllarda bunun herkesin bir şekilde bildiği sayısız örneğini görebiliriz. 
Yalnızca henüz unutmadığımız en son Akdeniz Oyunları’nda yapılanlar tekrar masaya yatırılsa burada çeşitli konularda dolaylı, dolaysız çeşitli işler yapıp, çeşitli yararlar sağlayanlar ortaya çıkacak.