Daha iki gün önce Yemen’in Suudi Arabistan sınırında yer alan ve nüfusunun çoğunu aşiretlerin oluşturduğu Hardh bölgesinde, kendisinden 32 yaş büyük adamla evlendirilen 8 yaşındaki kız çocuğunun  gerdek gecesi öldüğü haberini aldık.
 Küçük kızın, cinsel travmaya bağlı iç kanama nedeniyle öldüğü açıklandı. İnsan hakları örgütleri, olayla ilgili olarak kocanın tutuklanmasını talep etti. 
Bugün de yalanlama haberi geldi .Fakat haberi yapan muhabir kaynağının ailenin komşuları olduğunu belirterek doğruluğu konusunda yaptığı haberin arkasında durdu.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu verilerine göre, Yemen’de kızların yüzde 25’i 15 yaşına gelmeden evleniyor. Erken yaşta evlendirilen bu kızların büyük çoğunluğunun fiziksel, duygusal ve cinsel şiddete maruz kaldığı bildiriliyor. 
8 Yaşındaki kızını evlendirdiği için babasına kızdık, 8 yaşındaki bir çocukla evlendiği  için 40 yaşındaki adama kızdık. Peki dedik aklı başında olan bir imam, bir din adamı bu nikahı nasıl kıyar?  Nasıl kıyar kücücük bir kız evladına? Kendi evladı olsa evlendirebilir miydi ? 
Böyle düşünenler önce kendi kızlarını versin bakalım verebiliyorlar mı diye onlarca soru sorduk kendi kendimize , canımız acıyarak.. 
8 yaşındaki kızı evlendirdin hadi gerdeğe de soktun ondan nasıl bir kadınlık bekleyebilirsin? Nasıl çocuk yapacak, yemek yapacak, çamaşır, bulaşık yıkayacak , nasıl ütü yapacak, daha oyun çağında olan bir çocuk o,  evlilik bu ,evcilik oyunu mu? 
Yemen’de 2009 yılında çıkarılan bir yasa ile yasal evlilik yaşı 17 olarak belirlenmiş, fakat muhafazakar milletvekillerinin “İslami kurallara aykırı olduğu” gerekçesiyle itirazı sonucu bu yasa yürürlükten kaldırılmış.
İslami kurallara göre diyor, işte burada durmak lazım..
Evet, imamın o nikahı nasıl kıydığı anlaşılıyor.
Birde aynayı bizim tarafa çevirelim bakalım gördüğümüz hoşumuza gidecek mi?
Bizim ülkemizde de küçük yaşta evlendiriliyor kız çocukları.. Çok ta masum değiliz bu konuda..Türkiye'de her dört evlilikten birinde çocuk gelin var. Dinen de caiz ya.
Duruma,ailelerin gelir düzeylerinin düşüklüğü ile doğru orantılı olarak bakacak olursak, buradan da anlaşılacağı üzere, her dört aileden biri yoksul ya da  dar gelirli.. 
Daha kendileri çocukken, küçük yaşta anne oluyorlar, daha kendi ayakları üzerine durmayı öğrenemeden küçük yaşta evin sorumluluğunu alıyorlar, kocasının ve kocasının ailesinin işçisi olarak yaşıyorlar.
Sevmiş olmak en güzeli de.. Geçim sıkıntısı, aile içi cinsel istismar hatta tecavüz, evlilik dışı gebelik ve geleneksel yaşayışta hakim olan kocaya itaatin erken yaşta tesis edilmesi gibi nedenleri var bu evliliklerin.”Evlensin evini yuvasını kocasını bilsin!”Kendini tanımasa da olur! 
 Dünyada çocuk istismarı %1 ila %10 arasında değişirken, Türkiye'de bu oran %10 ila %53 arasında.. Anormal bir rakam değil mi sizce de? Yani kurtuluş yok , ya erken yaşta evlen, ya da  tacize uğra!
Fakat öte yandan  aileler çocuklarının yaşlarını büyük gösterip evlenme izni alabilmek için önceki yıllara oranla yüzde 94 artışlarla mahkemeye başvurmaya başladılar. 
Yoksulluk mu artıyor yoksa , yıllardır nüfusunun çoğunluğu İslam dinine mensup ülkemizde  “halen bilmediği bir dilde ibadet eden insanlara” yol gösterdiğini düşünen  siyasi İslam mı etkili oluyor bilin bakalım?