MERSİN (İHA) – Mersin’de Narenciye Festivali coşkusu yaşanıyor. 7. Uluslararası Mersin Narenciye Festivali, 100 ton narenciye ürünü ile yapılan süslemeleri, 25 ülkeden 700’ün üzerinde gösteri sanatçısı, 400’ün üzerinde standıyla renkli görüntülerle başladı. Mersin ve çevre illerden binlerce insan festival alanına aktı.

Türkiye’nin narenciye deposu Mersin’de bu yıl 7’incisi düzenlenen Uluslararası Mersin Narenciye Festivali, açılış programı ve 2 bini aşkın insanın katıldığı kortej yürüyüşü ile başladı. Merkez Yenişehir ilçesi Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Kültür Parkta 70 dönümlük alanda gerçekleştirilen festival kapsamında, 10’u mobil 30 figür ile festival alanında ağaç giydirmeleri dahil yapılan tüm süslemeler 500 binin üzerinde limon, portakal ve greyfurtla yapıldı. Özellikle süslemelerle sahil bandı birbirinden güzel figürlerle sarı-turuncu renge bürünürken, festival alanına gelen binlerce insan figürlerin önünde fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarıştı.

Mersin Valiliği başta olmak üzere 27 kurumun destekleriyle gerçekleştirilen festivalin açılışı, Side Harabeleri önünde yapıldı. Açılışa, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Mersin milletvekilleri ve protokol üyeleri katıldı.

“Mersin’in gülen yüzünü herkese göstermek için rengarenk bir narenciye dünyası oluşturduk”

Festival İcra Komitesi Başkanı ve Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, açış konuşmasında, bugün Mersin’in en büyük buluşmasına ev sahipliği yaptıklarını söyledi. Akdeniz’in incisi Mersin’in gülen yüzünü herkese göstermek için rengarenk bir narenciye dünyası oluşturduklarını vurgulayan Özdemir, “Bizim gözümüzde narenciye ürünleri birer mücevher gibidir. Bir kuyumcu misali bu ürünleri özenle işleyerek, 30 figür ve tüm bu güzel süslemeleri yaptık. Meyvenin kendisinin süsleme aracı olarak kullanıldığı Türkiye’nin ilk ve tek festivali Mersin Narenciye Festivalidir. Festival boyunca yüz binlerce ziyaretçimize coşku ve eğlence dolu bir şenlik ortamı sunuyoruz” dedi.

“Türkiye’de narenciyenin kalbi Mersin’de atmaktadır”

“Amacımız, kamuoyunun dikkatini narenciyeye ve Mersin’e çekmek, narenciyenin hak ettiği değeri bulmasını sağlamak” diyen Özdemir, narenciyenin Mersin için etrafında kenetlenilmesi gereken bir sembol olduğunu ifade etti. Özdemir, “Türkiye’de narenciyenin kalbi Mersin’e atmaktadır. En büyük temennimiz, üreticilerimizin alın terlerinin karşılığını almalarıdır. Narenciye tüketiminin ve ihracatının artması ana hedefimiz olmalıdır. Narenciye hayattır, sevgidir, hoşgörüdür, kardeşliktir. Narenciye Mersin’dir” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu: “Mersin bunun en iyisini yapmış”

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise Narenciye Festivalinin hayırlı olmasını dileyerek, Mersin’de bugün müthiş manzara olduğunun altını çizdi. Pek çok şehirde festivallere şahitlik ettiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Ama Mersin bunun en iyisini yapmış. Tasarımından lojistiğine kadar dünya standartlarında bir festival yapıyorsunuz. Şimdi bunu bir kademe daha yukarıya çıkartıp uluslararası festival haline çeviriyor olmamız lazım. Mersin’e, Mersinliye de bu yakışır” ifadelerini kullandı.

“Narenciyeye katma değer katıp markalaştırmamız lazım”

Narenciyenin, Mersin ve Türkiye için çok önemli olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: “Üretimin yüzde 25’ini, ihracatın yüzde 37’sini tek başına Mersin yapıyor. Birçok aile bu işten ekmek yiyor. Bu şehrin ekonomisinin bel kemiği narenciyedir. Narenciyeyi sadece narenciye olarak satmak yerine, ona muhakkak ülke olarak katma değer katmalıyız. Suyundan kurutmasına kadar narenciyeye değer katacak işleri yapıp, bunu markalaştırıyor olmamız lazım. Mersin’de bunu yapacak vizyon da potansiyel de var.”

“Marka şehir olma yolunda Mersin’de müthiş bir potansiyel var”

Festivale 30 ülkeden yabancı grupların çağrılmasının; sadece narenciye değil, Mersin’in tanıtımı ve markalaşması için de atılan vizyoner bir adım olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Nasıl ürünlerin, hizmetlerin marka değeri varsa, günümüzde artık şehirlerin de bir marka değeri var. Dünyada artık ülkeler değil, şehirler birbirleriyle yarışıyorlar. Dünyada 600 tane marka olmuş şehir var. Bu noktada Mersinimizde müthiş bir potansiyel var. Çok önemli bir tarım şehri, sebzede Türkiye’yi besleyen bir şehir. Aynı zamanda Mersin bir sanayi şehri, bin 500 tane sanayi tesisi var ki, bu hiç dile getirilmiyor. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi içerisinde 9 tane sanayi şirketi ile Mersinimiz yer almaktadır. Ticaret ve fuar şehri; önümüzdeki yıl bu şehir 12 fuara ev sahipliği yapacak. Bir eğitim şehri 4 tane üniversitesiyle. Bir turizm şehri. Mersin için yurt dışında ‘Türkiye’nin Miami’si’ deniyor. Sahil şeridine baktığımızda Miami aslında burada, 7 bin mil öteye gitmeye gerek yok. Gelin, yanı başınızda bir Miami var. Her şeyi Allah bu şehre vermiş. Bir ve beraber olunca inşallah bu markalaşmayı da hep beraber yapacağız” dedi.

Seçer: “Bütün işadamlarını Mersin’de yatırım yapmaya davet ediyoruz”

Konuşmasına “Enerjimiz yüksek” diyerek başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer de Mersin’in Allah’ın bahşettiği her türlü güzelliği ve özelliği taşıdığını, kent yöneticilerinin görevinin de bu potansiyeli açığa çıkarmak olduğunu ifade etti. Festivalin iki açıdan önemli olduğuna işaret eden Seçer, “Mersin’i tanıtmak istiyoruz. Mersin’i dünyanın her noktasına taşımamız lazım. Bu etkinliklerle farklı kültürlerden insanları burada buluşturmak son derece önemli. Bugün 25 ülkeden 700’ü aşkın performans sanatçısı ile hem yurt içinden hem yurt dışından yüzbinleri aşacak ziyaretçilerimiz olacak. Narenciye önemli. İş dünyasının değerli insanları burada, Mersinimize pozitif ayrımcılık istiyorum. Başta TOBB bunu başlatabilir. Çok fırsat sunuyoruz. Enerji var, hareketlilik var, verimlilik var. Bütün işadamlarını Mersin’de yatırım yapmaya davet ediyoruz. Her türlü potansiyelimiz var” diye konuştu.

“Türkiye’nin tarım sektöründe öne çıkan ilk 3 ilinden birisi Mersin’dir”

Vali Su ise Mersin’in ticaret, sanayi, lojistik, ekonomi gibi her alanda önemli bir potansiyele sahip olmakla beraber, aynı zamanda bereketli toprakları, çalışkan çalışkan çiftçisiyle tarım sektöründe de önemli bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi. Su, “Türkiye’nin tarım sektöründe öne çıkan ilk 3 ilinden birisi Mersin’dir. Ülkemizin narenciye üretiminin dörtte birini, narenciye ihracatının yüzde 37’sini gerçekleştiren bir iliz. Sadece narenciyede değil, limon, çilek, muz gibi 7 üründe üretim olarak Türkiye birincisi, 8 üründe Türkiye ikincisi bir iliz. Mersin olarak tarım sektöründe çok ciddi bir potansiyelimiz var. Bu potansiyelimizin en önemli ayağını oluşturan narenciye ürünlerini tanıtmak, dünyayla buluşturmak, ilimizi ve ülkemizi tanıtmak amacıyla Narenciye Festivalini düzenliyoruz. Narenciyenin marka olması için bütün gücümüzle çalışıyoruz. 2020 yılında Mersin ilimiz Dünya Turunçgil Kongresine de ev sahipliği yapacak” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Vali Su, protokol üyeleriyle birlikte festival alanına kurulan ‘narenciye çeşmesi’ne giderek, çeşmeden portakal suyu doldurup ikram etti. Protokol üyeleri daha sonra kortej yürüyüşünün yapılacağı alana geçti.

Mersinlilerle birlikte çevre illerden gelen binlerce insan festival alanına adeta akın etti. 25 ülkeden gelen 700’ün üzerinde gösteri sanatçısı ile Mersin’in her alanındaki gruplarının katılımıyla 2 binin üzerinde insanla yapılan kortej yürüyüşü de renkli görüntülere sahne oldu. Gruplar, kısa gösterileriyle büyük alkış aldı.

Türkiye Su Jeti ve Flyboard Şampiyonasının yanı sıra birçok etkinliğin gerçekleştirileceği festival, yarın sona erecek.

Kaynak: iha