Üniversite tercihi yapacak olan gençlere baskı kurmadan serbest bırakılması gerektiğini vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Hayatında yeni ve önemli bir döneme başlayacak olan gençler üniversite tercihlerinde özgür bırakılmalı. Üzerlerinde ne kadar baskı kurulursa gençler o kadar yanlış yönlendirilmiş olur. Kendi yetenekleri kendi istekleri doğrultusunda, yine de aşırıya kaçmadan fikir vererek tercih yapmaları sağlanmalı” dedi.

Hayatlarında yeni bir döneme başlayacak gençlerin üniversite tercihlerinde özgür olmasının önemine dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Değişen sistem ile YKS’de (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) bu yıl TYT’ye (Temel Yeterlilik Testi) 2 milyon 381 bin 590, AYT’ye (Alan Yeterlilik Testi) 2 milyon 19 bin 664, YDT’ye (Yabancı Dil Testi) ise 131 bin 448 aday başvurdu. Üniversite tercihleriyse 7-14 Ağustos arasında yapılacak. Artık büyüdüklerinin ve hayatlarının yeni bir dönemine girdiklerinin farkına varan gençler özgür bırakılmalı. Gençlerin üniversite tercihlerinde de meslek seçimlerinde de üzerlerinde baskı uygulanmamalı. Çünkü bu hayat denen uzun yolculukta en mühim basamaklardan bir tanesi. Kendi yeteneklerini köreltmeden, mutlaka sevdikleri ve istedikleri mesleğe yönelik bir okul seçmeleri hem kendileri hem ülkemizin geleceği için önemli. Mesleğini sevmeyen bir kişinin o meslekte başarılı olması da beklenemez” şeklinde uyardı.

"Baskı kurmak yanlış yönlendirmektir”

Üzerinde baskı hisseden gençlerin yanlış mesleklere yöneldiklerini vurgulayan Palandöken şunları söyledi:

"Aileler her zaman çocuğumuz en iyi okullarda okusun, en gözde meslekleri seçsin, en fazla maaşı alsın gibi beklentiler içerisindedir. Bu çok doğal fakat bir noktadan sonra gencin üzerinde baskı oluşturmaya başlıyor. Bu baskı ise onun yanlış tercihler yapmasına yol açıyor. O yüzden aileler, müdahale etmeden, fikir vererek, aynı zamanda da onu özgür bırakarak gence yaklaşmalıdır. Bu ülkenin her mesleğe ihtiyacı var. Müzisyen olmak isteyen bir genci tıp okumaya zorlamak onun yeteneğini köreltmek, isteklerini hiçe saymaktır. Veya aynı şekilde kendi işinin sahibi olmak isteyen genci memur ol diye baskı altına almak, onun girişimci ruhunu söndürmektir. Bu ülkenin doktor ve mühendis kadar, berber ve terziye, temizlik görevlisinden kasap esnafına ihtiyacı var. Bir filozofun da dediği gibi ’Sevdiğin işi yaparsan ömür boyu çalışmazsın.’ Bunun aksi ise ömür boyunca yapılan mesleğin eziyet gibi gelir."
Kaynak: iha