Ömer Yılmaz çifti, 67 yıllık evlilik hayatlarında zor zamanlar geçirmelerine rağmen evliliklerini ilk günkü heyecanla sürdürdüklerini belirterek, yeni evli çiftlere tavsiyelerde bulundu.

Yeni Taşköprü köyünde yaşayan 6 çocuk ve 10 torun sahibi Ömer ve Lütfiye Yılmaz çifti, ilerleyen yaşlarına rağmen ilk günkü heyecanla evliliklerini sürdürüyor. 88 yaşındaki Ömer Yılmaz ile 85 yaşındaki eşi, 67 yıllık mutluluklarının sırrını paylaştı. Birbirlerini hiç incitmediklerini söyleyen çift, gençlere de öğütler verdi. Ömer Yılmaz, 1932 doğumlu olduğunu ve 1953 yılında eşi ile evlendiklerini belirterek, 67 yıllık evlilik sürecinde zor zamanlar geçirdiklerini ama birbirlerini hiç kırmadıklarını dile getirdi. Yılmaz, “Bizim zamanımızda büyüklerimiz kız tarafını görürdü, kız tarafı da bizi görürdü. Fakat biz iki genç birbirimizi görmezdik. Görmeden evlenirdik. Büyükler karar verirdi. Eski usul düğünümüzü yapar anca gerdek akşamı birbirimizi görürdük. 67 yıllık evlilik hayatımızda zor zamanlarımız oldu. Ama birbirimizi idare etmişliğimiz çok oldu. Çalışırken zor zamanımız olmuştur. Çiftçiyiz, tarımcıyız, çalışır çalışır bir sel gelir mahsülümüzü alır, o zaman tabii zor zamanımız olur. 4 kızım var, 2 tane erkek oğlum var. 67 yıllık evliliğimizin sırrı birbirimize güvencemiz, birbirimize saygımızdan ileri gelir. Birbirimize güveniyoruz, inanıyoruz, hiçbir zaman şüphe götürmüyoruz. Tereddüdümüz yok. Ölümüz dirimiz beraber. Yeni gençler birbirlerine güvensinler. Aynı bizim kuralımız gibi yapsınlar. Bu kuraldan şaşmazlar ise evlilikleri uzun sürer. Birbirlerini sevsin saysınlar. Birbirlerine güvensinler, itimat etsinler” dedi.

“Çocuklarımızı evlendirip, yuvalarını kurduk”

Lütfiye Yılmaz ise, eşi ile görücü usulü evlendikten sonra beraber vakit geçirdiklerini, gençlik yıllarında tarlalarda çalıştıklarını dile getirdi. Torunlarının bile evliliklerine şahit olduklarını ve çok mutlu olduklarını dile getiren Yılmaz, “67 yıl önce erkek tarafı geldiler beni gördüler, beğendiler. Ondan sonra büyüklerimiz karar verdi evlendik. Ömer gençlik yıllarında yakışıklıydı, Atatürk’e benzerdi. Düğünden sonra kendisi ile görüştüm. Zor zamanlarımız oldu. Ama biz hep birbirimize destek verdik. Gençlik yıllarımızda hep tarlalarda çalıştık. Ömer gider hayvanları bakar, ben de giderim ineği sağarım. Öküze araba koşturduk. O zamanlar traktör yoktu. O zamanlar çok büyük sıkıntılar yaşadık. Çocuklarımıza zar zor baktık. Daha sonra onları evlendirdik. Onların yuvalarını kurduk. Torunlarımız var. Torunlarımızı bile evlendirdik. Güzel bir duygu. Şimdiki gençler gidiyorlar evleniyorlar, işe giriyorlar. Ellerinde telefon da var. Kendilerine telefondan daha iyisini buluyorlar. Sonra ayrılıyorlar. Bizim zamanımızda öyle bir şey yoktu. Biz bir yere gittiğimizde kimsenin yüzüne bakmazdık. Sadece eşimizin yüzüne bakardık. Şimdiki gençler evlendikten sonra iyi geçinirlerse, güzel geçinirlerse, bizim gibi bir hayat yaşarlarsa ayrılmazlar. Birbirlerine her konuda destek versinler” şeklinde konuştu.

Çiftten herhangi birinin sağlık problemi olduğu zaman diğeri ona bakıyor.

Kaynak: iha