Fenerbahçe’de genel kurul söylemleri oluyor, en az 4 isim başkanlık için kolları sıvıyor ‘ben de varım’ diyor;
Galatasaray’da her daim en az 3-4 isim ‘başkan adayı’ olarak ortalarda dolaşıyor;
Beşiktaş’ta şu anda bile en az 3 isim başkanlık için aday;
Trabzonspor’da yaklaşık 10 başkan adayı ile kongreye gidiliyor..
Yerele indirgeyecek olursak, Adana’da Adanaspor ya da Adana Demirspor’a bakalım.. Komşu şehrin takımlarında sürekli olarak 3-4 başkan adayı var.. Takım kötü gitmeye başladığında çıkıyorlar basının karşısına ‘yönetim istifa etsin, biz alırız’ diyorlar.!
Peki Mersin; 
Herkes bağırıyor ‘yönetim istifa’.. 
Basına soruluyor; ‘Ya takım bu kadar kötü giderken neden yönetim istifa demiyorsunuz.?’
Kapalı kapılar ardında Futbol Şube Sorumlusu belirleniyor, yönetim kuruluyor.! 
Ama iş icraata gelince kimse çıkıp da, ‘Ben bu kulübe başkan adayıyım’ demiyor.. Gazeteciler ne yazıp ne çizecekler; gökten vahi mi inecek ‘şu kişi başkan adayı, o desteklenirse çok güzel işler yapar’ diye..
Uzun lafın kısası şudur ki; Mersin İdman Yurdu’nda bir genel kurul süreci var ama bir tek başkan adayı var.. O da mevcut başkan Ali Kahramanlı.. Takımı küme düşürmüş olabilir, fakat bu takım Süper Lig’e çıktığında da başkan Ali Kahramanlı idi..
O zaman kimse çıkıp Kahramanlı’ya madalya takmadı; şimdi de kimsenin eleştirmeye hakkı yok.. 
Eleştiri ne zaman mı başlar; yiğit bir insan çıkar ‘ben adayım, yönetim kurulum da şu isimlerden oluşuyor’ der o zaman bizler de gazeteciler olarak mevcut başkan, diğer başkan adayı ve yönetimleri arasında değerlendirme yaparız.!
Aksi taktirde kusura bakmayın, gazeteciler kimsenin tetikçisi değil.!