Dünyanın en büyük LPG şirketlerinde biri olan SHV Energy CEO’su Bram Graber, Türk piyasasına ve Türkiye’deki operasyonlarına güvenlerinin tam olduğuna vurgu yaparken, LNG’yi Türkiye’de öğrendiklerini ve buradan Batı Avrupa ve Çin’e taşıdıklarını söyledi.

Dünyanın önde gelen LPG şirketlerinden SHV Energy, Türkiye’deki 20’nci yılı vesilesi ile Türkiye ortağı ile İstanbul’da basın toplantısı düzenledi. SHV Energy Türkiye Ülke Yöneticisi ve İpragaz CEO’su Eyüp Aratay’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe SHV Energy CEO’su Bram Graber de katıldı. Toplantıda LPG sektörünün yanı sıra SHV Energy’nin global enerji pazarındaki faaliyetleri ve İpragaz’ın gelecek hedeflerinin de ele alındı.

"Enerji dönüşümünde 3 alanda yatırım yapıyoruz"

Temiz enerji ve dönüştürülebilir enerji konusunda yaptıkları çalışmalara değinen Bram Graber, "Enerji şirketleri olarak sadece yarını değil, geleceği de düşünmek zorundayız. Enerji dönüşünde LPG’nin kullanımı elbette önemli. Enerji dönüşümünde lider şirket olarak 3 alanda yatırım yapıyoruz. Birincisi fosil bazlı yakıtlardan LPG’ye geçişte önemli yatırımlarımız var. İkincisi bioLPG dediğimiz yani fosil yakıtları kullanmadan LPG elde eden tesislere yatırım yapıyoruz. Örneğin, tarımdan elde edilen veya konut kullanımından elde edilen bazı atıkları bioLPG üretiminde kullanıyoruz. Tabii araştırma ve geliştirmeye de yatırım yapıyoruz. Bunun dışında yenilebilir enerjiler neler olabilir diye araştırma ve geliştirme çalışmalarımız var. Bir de LPG dışında yenilenebilir ve temiz enerjilerle ilgili bazı yatırımlarımız var; Çin’deki hidrojen tesisimiz buna örneklerden bir tanesi" dedi.

"LNG işimiz asında Türkiye’de doğdu"

Türkiye’deki yatırımları değerlendiren Gramber, "Özellikle LPG’nin otogazda kullanımında şirket son derece önemli atılımlar yapmıştır. GO istasyonları buna önemli bir örnek. Giderek sayısı artıyor. Türkiye’deki bu şirket, SHV ailesinin yüzde 10’nu teşkil nitelikte bir hacme sahip. Yani LPG’de 18 ülkede yer alıyoruz, bu ülkelerin arasına baktığımızda Türkiye bu hacimle son derece önemli. Başka sebeplerden de Türkiye önemli ve yenilikçi piyasa. Burada olan yenilikleri biz, başka ülkelere taşıyoruz, LNG buna önemli bir örnek. Biz LPG’de yer alıyoruz ama LNG işimiz de var. LNG işimiz asında Türkiye’de doğdu. Bunu icat eden Türkiye. Biz, LNG’yi Türkiye’de öğrendiklerimizle Batı Avrupa ülkelerine ve Çin’e taşıdık" şeklinde konuştu.

"Türk piyasasına ve Türkiye’deki operasyonumuza güvenimiz tam"

Gramber sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik zorluklarında bahsetmek istiyorum. Ekonomik zorluk bizim gibi aile şirketi olup her şeyi uzun vadeli olarak düşünen şirketler için çok caydırıcı veya korkutucu değil. Çünkü biz uzun vadeli ve aile şirketi olarak bakıyoruz. Türk piyasasına ve Türkiye’deki operasyonumuza güvenimiz tam".

"GO istasyonlarında kısa vadede 300 istasyona ulaşmak gibi hayalimiz var"

Yaptıkları çalışma hakkında bilgi veren Eyüp Aratay, "Geçen yıl kritik bir yıldı. Bütangaz terminalinin yüzde 50 hissesini alarak yüzde 100’e çıkarttık. Bu sayede 100 bin metreküp stoklamaya ulaştık. Bu bizim ikmal güvenliğimiz açısından çok önemli dönüşüm noktası oldu. GO istasyonları, akaryakıt sektöründe bize göre en yeni ve en kaliteli hizmeti ortaya koymak üzere yola çıkmış şirket. Bu şirketteki büyümemize devam ediyoruz. Geçen yıl 42 tane istasyon açtık, kısa vadede 300 istasyona ulaşmak gibi hayalimiz var. Bunun için sürekli olarak SHV’nin desteğini ve motivasyonunu yanımızda görüyoruz. Geçen sene EVAS’ın 3’üncü fabrikasını açtık. Bu şirket tüp anlamında dünyanın önemli oyuncularından birisi. Yaklaşık 2,5 milyon adet tüp üretim hedefi var. Bugün 2 milyonu aştık. Geçtiğimiz aylarda da 50 milyonuncu tüp üretimini kutladık. Oradaki yatırımlarımız devam ediyor" açıklamasında bulundu.

Dünya LPG Birliği’nin toplantısı vesilesiyle sektörle ilgili gelişmeleri paylaşma fırsatı bulduklarını dile getiren Aratay, "Enerji şirketi, kendi alanında aynı zaman çok lider görevini üstlenen bir yapıda. BioLPG’de geçen yıl başladıkları aktivitelerle yenilebilir enerji kaynaklarını da destekleyecek bir modelde LPG’nin yaygınlaşmasına ciddi derecede katkıda bulunuyorlar. Bunu geliştirmek üzere kerosen ile birlikte bioLPG’Yİ üretecek bir tesis yatırımına giriştiler. Çin’de başlayan taşımada hidrojen yakıtını kullanılmasına yönelik ilk prototip istasyonunun devreye girmiş olması da sektördeki liderlik ve bu konuda geliştirdikleri yaklaşım açısından da güzel örnekler oldu. Bu noktada biz şirket olarak hem grubumuzun liderlik ettiği konularda onları takip etmeye hem de kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bilgi paylaşımını arttırmaya gayret ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha