Trakya Üniversitesi Yönetim Kurulu, her hafta Rektörlük Binası’nda gerçekleştirdiği olağan yönetim toplantısını, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Uzun ve beraberindeki Yönetim Kurulu Üyeleri’nin katılımıyla Trakya Üniversitesi’nin Karaağaç Yerleşkesi’nde hizmete açılan Şerbet Evi’nde gerçekleştirdi. Kısa süre önce misafirlerini ağırlamaya başlayan Şerbet Evi’nin tarihi atmosferinde düzenlenen toplantıda, Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Sezgin, yönetim gündem maddeleri hakkında ön bilgilendirme yaparak oturumu başlattı. 8 gündem maddesi ve diğer konuların görüşüldüğü toplantı, yaklaşık bir saat sürdü. Öneri ve dileklerin de alındığı toplantıda mevcut projeler ve projelere ilişkin konularla birlikte 2019-2020 Eğitim-Öğretim Yılı öğrenci kayıtları ve Trakya Üniversitesi akademik dergileri gibi gündem maddeleri görüşüldü.

Yönetim Kurulu Toplantısı’nın, Edirne’nin tarihi dokusuna ve ruhuna yakışır bir atmosferde, Şerbet Evi’nde yapılmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Uzun, Osmanlı mutfağını ve geleneğini yeniden gün yüzüne çıkararak yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasında söz sahibi olacak bu projeyi önemli ve anlamlı bulduğunu belirtti. Prof. Dr. Cem Uzun, Şerbet Evi’nde gerçekleştirecekleri faaliyet ve çalışmalardan da bahsederken, “Bugün yönetim toplantımızı, bu tarihi atmosferde gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Şerbet Evi, Edirne ve Edirne turizmi açısından çok değerli, çok önemli bir proje. Özenli bir restorasyon çalışması ve yoğun bir emekle hayata geçirilen bu proje için, Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu değerli, tarihi mekânı önümüzdeki dönemde farklı toplantı ve buluşmalarımız için kullanmaya devam edeceğiz.” dedi.

Şerbet Evi Hakkında

20. yüzyılın başında Mimar Kemaleddin’in projesi olarak inşa edilen tarihi Edirne Tren Garı ve buna bağlı diğer hizmet binalarının içinde bulunduğu, sanatçılara ilham kaynağı olan anıtsal ağaçlarla dolu, eşsiz bir doğal güzelliğe sahip Karaağaç’ta bulunan tarihi yolcu bekleme salonunun, Trakya Üniversitesi tarafından restore edilerek Osmanlı dönemi yemek, tatlı ve şerbet gibi farklı lezzetlerin gün yüzüne çıkarılması ve ziyaretçileriyle buluşmasını amaçlayan “Şerbet Evi”nin Osmanlı’nın en eski ve en büyük saraylarından birine ev sahipliği yapan Edirne’de Osmanlı mutfağının sırlarına ışık tutması bekleniyor.

Osmanlı ve Türk mutfağında önemli bir yere sahip şerbetler başta olmak üzere Osmanlı yemeklerinden ve tatlılarından örneklerin de sunulacağı “Şerbet Evi”, Osmanlı’dan kalan geleneksel tatların tanıtımına ve sunumuna yapacağı önemli katkıların yanı sıra geçmişten gelen mutfak kültürümüzün gelecek nesillere aktarılmasında da önemli bir sorumluluk üstleniyor. Kapılarını, kendini geliştirmek isteyen gastronomlara, mesleğin profesyonellerine, özel sektör temsilcilerine, akademisyenlere, öğrencilere ve turistlere açık tutacak olan “Şerbet Evi”, Edirne’nin kültür ve turizm hayatına da farklı bir hareketlilik getirmeyi hedefliyor.

Osmanlı İmparatorluğu’nda farklı kültürlere sahip insanların bir arada yaşayabilmesi, yiyecek ve içecek kültürüne zenginlik ve çeşitlilik katarken, tıp geleneğimizde önemli bir yer tutan ve tedavi edici özelliğinin yanı sıra önleyici sağlık hizmetleri içerisinde de büyük yeri olan şerbet ve şuruplardan; sirkencübin, loğusa şerbeti, reyhan şerbeti ve badem şurubu başta olmak üzere 40’a yakın şerbetin hazırlanacağı “Şerbet Evi”, Osmanlı tıbbının gizli hazinelerini ve tozlu raflarda kalan eski reçetelerini de gün yüzüne çıkartacak. Şerbet Evi’nde bu kapsamda her gün, 4 farklı çeşit şerbet hazırlanarak ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.

Osmanlı yemeklerinden Mahmudiyye Mutancene, Gömlek Kebabı, Ak Çorba, Osmanlı tatlılarından Helva-ı Hakani, Osmanlı Aşuresi ve Lalanga Tatlısı gibi geleneksel lezzet ve tatları ziyaretçileriyle buluşturacak olan “Şerbet-i Evi”, Osmanlı dönemi kültür ve sanat ruhunu da yansıtacak şekilde donatıldı. Trakya Üniversitesi’nin Karaağaç Yerleşkesi’nde hizmet verecek “Şerbet Evi” tarihi değerleri koruyup yaşatırken, ziyaretçilere alışılagelmiş içeceklerden farklı olarak sağlıklı, lezzetli ve dillere destan Osmanlı şerbetlerini sunacak. Mevsimine göre farklı meyvelerden üretilecek şifalı Osmanlı şerbetleri ile Osmanlı tatlı ve yemeklerinin de ziyaretçilerle buluşacağı Şerbet Evi’nde, Osmanlı’ya özgü sanat çalışmaları yapılarak eğitim çalışmaları da ön planda tutulacak. Şerbet Evi’nde halk ve turizm meslek çalışanlarına yönelik atölye çalışmaları ve eğitimler düzenlenerek Edirne’nin kalkınmasına da destek sağlanması hedefleniyor.

Osmanlı mutfağı ile ilgili araştırma, uygulama ve hizmetleri gerçekleştirme, gastronomi eğitimleri verme, Edirne ve bölge turizmi açısından sürdürülebilir bir katkı sunma amacıyla hizmete açılan Şerbet Evi’nde ayrıca çay, kumda Türk kahvesi, ev yapımı limonata ve günlük değişen tatlılardan sütlaç, irmik, revani ve güllaç da bulmak mümkün. Kavala kurabiyesi, badem ezmesi, kallavi kurabiyesi ve acıbadem kurabiyesi gibi Osmanlı’nın ve Edirne’nin geleneksel lezzetleri de Şerbet Evi’nde tadılabilecek.

Kaynak: iha