Asıl kurtuluş ‘’birey’’ de!  toplum da değil. Çünkü birey kurtulursa toplum doğal yoldan kurtulmuş olacak ve kendi üzerinde egemen olan şiddet kültüründen kurtulan bir kişi, tüm topluma örnek olabilir. Terör olayları, savaşlar, linç kültürü, şiddet ve şiddet söylemleri, yanlış gördüğümüz birçok şeye alışarak yaşamak gibi karanlık bir dönemi yaşıyoruz.

 Kalabalıklarla hareket etmeyi seviyoruz çünkü kalabalık bize güvenlik sağlıyor. Şiddet ve güç söylemlerinde bulunanları destekliyoruz çünkü kendimizi güçlünün tarafında görmek bize huzur veriyor. Hep birilerinin yanında, hep birilerinin tarafında olmak istiyoruz. Neden? Çünkü kendimizden çok uzaklaştık.  etil alkol

Kendimizi tanımıyoruz, kendimiz hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Bağlı bulunduğumuz güruh( siyasi parti, tuttuğumuz takım, dernek vs) neyi savunuyorsa bizlerde bireysel olarak onu savunuyor ve o güruhla birlikte hareket ediyoruz. Hem de hiç sorgulamadan, hiç ‘’ben bunu gerçekten düşünüyor muyum’’ demeden ! ve tüm bu sefalet bu acı,ölümler,olaylar..  belki de hiç savunmadığımız ama inanmak zorunda kaldığımız düşüncelerden dolayı ortaya çıkıyor. Sadece yönlendirmelerle hareket ediyoruz.

Çözüm nedir? Çözüm bireyin sosyal, politik, kültürel anlamda gelişmesidir. Kişinin kendi kendisine yatırım yapmasıdır. Kişi, kendi gelişebilsin ki kendinde sonra gelenlere ışığından verebilsin ve onlarında kendilerini geliştirmesinde yardımcı olabilsin. Çünkü dediğimiz gibi, toplum dediğimiz şey kişilerden meydana gelir.

İnsan ülkesini neden sever? Çünkü ülke, insanın evidir. Orada yaşar, orada büyür ve orada ölür. Ve insan evini koruduğu gibi ülkesini korumalıdır. Ama yöntem önemlidir. Akılla, zekayla, bilgiyle,  kültürle korumalıdır.

Bugün siyaset, toplumla ilgilidir,sanat toplumla,bilim toplumla ilgilidir.Hep bir genellemeden sonra gelen çalışmalar yürütmektedirler.Yani,toplumu olduğu haliyle kabul etme  eğilimindeler.Deprem olduktan sonra enkaz üzerinde çalışmalar yapmak yerine,tuğla dizilirken çalışmaya başlamak daha mantıklı olmaz mıydı?Bu yüzden eğitime kişiden başlanmalı,araştırmalar,deneyler vs kişiler üzerinden yapılmalıdır.İnsan,tarih boyunca her şeyi araştırmaya ve keşfetmeye muktedir oldu.Kendinden başka..!

Her zaman söylerim, savaşların bile adaleti vardır ama terörün yoktur. Savaşlarda,düşmanın nereden saldıracağı aşağı yukarı bellidir.Ama terör yönsüz ve zamansızdır.Savaşların bile kuralları vardır ama terör kuraldışıdır. 
Ve bu kuraldışı ve ahlakdışı terör nasıl önlenir?  Cehaleti önleyerek!  Kişiyi eğiterek.  Ama kendi düşüncemize ona entegre ederek değil, ona düşünebileceği, yaratabileceği ortamı hazırlayarak. Belki genel bir  cümle olacak ama, silah yerine kalem, bomba yerine akıl vererek. Ve belki eğitimli kişilerden oluşan bir toplum, gelecekte, bugün yaşadığımız olayları tarih sayfalarında okuduklarında, bizlerin ne kadar şanssız bir nesil olduğumuzu daha iyi anlayacak.
Duvardan önce tuğla..! çünkü tuğla kaliteliyse,duvar sağlam olacaktır..Birey gelişirse,toplum gelişecektir.