Cumhuriyet, hükûmet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu monarşive oligarşi kavramlarının karşıtıdır.
Yani; O nu istediğin gibi eğip bükemezsin. O nu kendine yontamazsın.
Yani ;
Yöneticilerden herhangi biri ya da onun hısmı, akrabası vs gelip geçicidir. Ama millet kalıcıdır. Kişi nefsine yenilse bile millet oradadır. Millet, kişisel zenginliklerle kişisel çıkarlarla ilgilenmez. Millet, kendisine ne verdiğine bakar.
Cumhuriyet, demokrasi rejimidir. Her sese açık bir kulaktır. Duyar ve kendi süzgecinden geçirir her sesi. Kendi paletine karıştırmayı bilir her rengi.
Cumhuriyet, rengarenktir.inanamazsın !
Cumhuriyet, bir senfonidir her sesin birleşerek oluşturduğu !
Cumhuriyet, her yöneticinin belirli bir görevi ve belirli bir zamanı olduğunu bilir. O’na göre kimse kalıcı değildir. O’na göre kan değişimi esastır. Çünkü bilir ki ben olmazsam olmaz diyen bir zihniyet, tarihin ebedi karanlıklarına gömülmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Cumhuriyet, devamlılıktır..
Cumhuriyet,sürekliliktir..
Cumhuriyet,Millet hakimiyetine dayanan devlet şekli dir..
Millet ne ise Cumhuriyet o dur !
Cumhuriyette egemenlik, bir kişi veya zümreye değil, toplumun bütün kesimlerine aittir.
Toplum ne ise, Cumhuriyet o dur!
Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde, devletin başında belli bir süreliğine seçilen Cumhurbaşkanı bulunur.
O Cumhurbaşkanı, kendi döneminin aktörüdür..
Bir sonraki dönem değişebilir,dönemle birlikte değişir..çünkü eskir o da herkes gibi..!
Cumhuriyet, 1920'de Anadolu'nun her yanı işgal edilmişken Andolu'nun orta yeri Ankara'daki Meclis'te "Hudud-u milli"den, "Misak-ı Milli"den söz edebilmekdir.
Cumhuriyet, 600 yıldan fazla bir zamandır hüküm süren "şirk" düzenine baş kaldırıp, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyebilmektir.
Cumhuriyet,
Kız çocuklarını’nın gelin olmaktan ziyade, okumak gibi bir özelliği olduğunu keşfedilmektir.
Dindar olana saygı duymak, dinciye göz açtırmamaktır Cumhuriyet!
Cumhuriyet,
Anlayabildiğin ve idrak edebildiğin çağdaşlıkdır.
Tuzağına düştüğün cehaletten çok uzaktır..

O zaman saygıyla eğilmeli..
Gidip çelenk koymalı, en yakın Atatürk büstüne…
Bir papatya ya da,
Bir minnettarlık göstergesi olarak..
Ya da bir yaprak ne bileyim,
En azından,
Nankör olmadığını gösteren herhangi birşey mesela.. yeterde artar saygı duymaya !!!