Etnik, siyasi ve dinsel ayrımların yarattığı kavgaların boyutları çoktan , uzun zaman önceden   kanla çizilmeye başladı. 
Cumhuriyetin ilanından sonra siyasiler tarafından yapılan yanlış uygulamaların faturasıdır bu milletin % 50 sine reva görülen şiddet
 “Siz bize böyle davrandınız, bizde size o yüzden böyle davranıyoruz” 
”Bu halk o zamanlar yapılan uygulamalardan da rahatsızdı, şimdi de öyle.
Dini inancı gereği giyim tarzı nedeniyle eğitim hakkı elinden alınan kızlar bu halkın çocukları idi. Kamusal alan kısıtlaması ile diploma törenlerine alınmayan yine bizim annelerimizdi.
Ama bunların hiç birini bu yüzde elli dediğiniz kesim yapmadı , yapılmasını da istemedi. Bu halk ve dünyadaki diğer tüm halklar artık “Siyasi oyunların piyonları olarak kullanıldıklarını” biliyorlar. .. 
Mısır’ da ordunun halkı üzerine boşalttığı şarjörlerin maksadı din olamaz olsa olsa  “Dayatma” olur.
Bu dünyada “Biz de varız” demenin nesi, neresi yanlış!
Çok uzun zamandır..Her gün …Her gün yeniden, bitmeden tükenmeden hatta daha da çoğalarak artan şiddet olayları..Her yeni acıda içimiz, canımız,yüreğimiz her yandığında,ister seçimle, isterse atama ile görev başına gelmiş devlet adamlarının, hemen hemen aynı kelimelerle kameraların karşısında kurdukları cümle...“
Kelimeler az çok değişse de ifadeler hep aynı..İşte uzun zamandır neredeyse ezberlediğim kelimeler; “ Ulusal ve  toplumsal barışın pekiştirilmesi, sorunların çözülmesi, huzur ve sükunetin hakim olması, acıların ve gözyaşının dinmesi konusunda gayretler sürdürülürken, bu güçlü iradeyi zaafa uğratmak, güven ve istikrar ortamını sabote etmek isteyen kişiler veya güçler, insanlık dışı kanlı eylemlerine devam etmektedir
 " Özgürlükleri adına sesini duyurmak isteyen masum insanları, günahsız sivilleri, orantısız bir devlet gücü ile acımasızca katleden bu tür zihniyetleri kınıyoruz. Bir insanın hayatı söz konusu olduğunda, etnik, siyasi ve dinsel aidiyetlerin ve farklılıkların önemini yitirdiğine inanıyoruz. Bunlar adına yapılan her zulmü insanlık dışı kabul ediyoruz" Bu hain saldırıları lanetliyorum, kınıyorum.Derin üzüntü duydum” diyorlar.
Onlar kınar, acıyı halk çeker 
Onlar lanetler, akan kan halkın kanıdır
Onlar üzülür,aileler dağılır, evleri başlarına yıkılır, ocaklar söner. 
Onlar derin üzüntü duyar, anneler yavrularının cansız bedenlerine sarılırken yüreği ateşler içinde , yangın yerine döner.
Babasız kalır çocuklar, geleceğin yetimleridir artık onlar 
Babalarına son kez sarılırken , onları babasız ve yetim bırakanlara olan  öfkesi ile büyür.
İki kardeş ki aynı karından aynı anne babadan olmasına rağmen fikren anlaşamazlar, uyuşamazlar.
Habil ve Kabil ‘ den bu yana yüzyıllardır süren kardeş kavgasını bitirecek bir formül ne yazık ki halen bulunamadı, bulunamaz da.
 Dünya Savaşları yaşandı bu yeryüzünde. İkinci Dünya Savaşı  ile halen aynı yüzyıl içinde yaşıyoruz.
Kıbrıs’ta yaşanan acılar halen taze..O günleri yaşayanlar halen hayatta ve acılar içinde.
 Kiminin ak kiminin kara dediğine “gri” ile orta yolu buldurmanın adıdır barış..
Bu dünyada “Biz de varız” diyenlere reva görülen şiddet artarak devam ediyor.
 İster uzak ister yakın olsun, “ACI” aynı şiddetle yakıyor.