İlginç bir seçim kampanyasına tanıklık ediyoruz.
Ankara’ da patlatılan bombalarla onca canın katledilmesinden önce de heyecan yoktu.
O meşum cumartesinin ardından kırıntı niyetine de olsa yaratılmaya çalışılan heyecan tümüyle eridi gitti.
İnsanlar artık bir an önce şu 1 Kasım akşamına daha fazla acı yaşanmadan bir ulaşalım gerisi teferruat noktasındalar. Haksız da sayılmazlar.
Ağızlardan yel alsın, tıpkı 80 öncesi o karanlık günlerdeki gibi analar çocuklarını yolcu ederken hangi kör kurşunun, hangi adresi meçhul bombanın nerede patlayacağını, kimlerin canına kıyacağını bilmez halde, güvercin tedirginliğinde bekler hale geldi.
O umut dolu, iyimser ruh hali gitti, yerini karabasanlar aldı.
Karanlık bir tablo tasvir ettiğimin farkındayım, keşke öyle olmasaydı ama gerçek bu…
**
Hepimizin üzerine kâbusun çöktüğü böylesi bir ortamda seçim kampanyalarından söz etmek bile zul geliyor ama bizim için hayat, seçimlere hazırlananların bir kısmı için memat meselesi devam etmekte.
Neredeyse tüm parti liderleri mitingleri iptal ettiler, iyi bir gelişme…
Keşke bazı illerde uygulanan şu bangır bangır bağıran seslerin yankılandığı, desibel kontrolünden çıkmış araçların cadde, sokaklarda dolaşımı da tüm partilerin ortak kararıyla yasaklansa.
Böylesi bir prensip kararı alınsa hem onca yakıt ısrafı, hem bebeklerin, yaşlıların kimyasını bozan gürültü ve görüntü kirliliği sona erecek ve çok ta iyi olacak.
Aslında başta İstanbul olmak üzere pek çok ilde bu tür girişimler başarıya ulaştı. Keşke Mersin’ de de aynı ortak noktada buluşabilsek.
Unutulmamalı ki, sadece gürültü değil, afişlerin, flama ve bayrakların tüm yasaklamalara inat her tarafa gelişi güzel asılmasıyla ortaya çıkan kirliliğin temizlenmesi bazen yıllar sürüyor.
Bugün kentin bazı yerlerinde yıllar öncesine ait kimi aday fotoğraflarının telefon, elektrik dağıtım kutularından, trafolardan, elektrik direklerinden size baktığını görebilirsiniz.
**
Bu seçim kampanyasında özellikle iktidardaki AK Partinin Mersin cephesinin dikkat çeken en önemli etkinliği başımızı hangi yana çevirsek bir vaatle insanlardan oy alınacağını sanan afişler…
Özellikle de Lütfi Elvan imzasıyla verilmeye çalışılan mesajlar.
Kimisi güldüren, kimisi düşündüren, kimisi de yok canım o kadar da değil dedirten cümleler.
Güldüren tabirini boşuna kullanmadım. Örneğin “plaka 33, hizmet 4x4” gibi çocukların bile zekâsıyla alay eden acayip bir sloganı kim keşfedip, billboardlara kapak niyetine asar?
Aslında yazının başında tanımlamaya çalıştığım ruh hali nedeniyle Elvan imzalı vaatler kimsenin pek ilgisini de çekmiyor.
İlgiyi çekmiyor da, sen niye burada ele alıyorsun diyenleri duyar gibiyim. Haklılar ama benim de kendimce çok önemli bir gerekçem var: Bu yazıda o vaatlerin aklımda kalanlarını sıralayarak, yazılı hale getirip iz düşürmek, ileride bir gün Mersinin geçmiş seçimlerini ele alacak, yazacak veya araştıracak olanlara belge niyetine bir şeyler bırakmak istiyorum.
Vaatlerin bir kısmı ibretlik, bir kısmı 1 Kasımdan sonra birileri alıp başını giderse bile kalanlara hatırlatma niyetine delil olarak saklanması gereken önemde.
Elvan 23 ve 24. Dönem Karaman Milletvekili olarak meclise girmiş, bir süre plan ve bütçe komisyon başkanlığı yaptıktan sonra 2002-2013 yılları arasında (seçimlerin zorunlu ayrılıkları hariç) kesintisiz Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım yerine Bakanlık koltuğuna 23 Aralık 2013 tarihinde oturup 6 Mart 2015’ te bırakmış isim.
Yani 15 ay bakanlık yapmış biri. 7 Haziran seçimlerinden önce birikmiş sorunları Ulaştırma ağırlıklı Mersin’ e iyi geleceği umuduyla pek çok insan gibi ben de Elvan’ ın bu kentten aday yapılmasını savunmuştum. Oysa Elvan’ ın İzmir’i istediği mümkün olmayınca Antalya adaylığına razı olduğu yazılıp çizildi medyada. Ama konumuz bu değil. 
Konumuz yapılacak 1 Kasım seçimlerinde AK Parti 1. Sıraya koyulan Elvan imzasıyla Mersinin dört yanını kuşatan billboardları dolduran vaatler.
AK Partinin tek başına iktidar olup olmayacağı ve son anda birileri şapkadan tavşan çıkarmazsa olmayacağı ihtimalinin neredeyse kesine yakın olduğu ortadayken, üstelik 3 dönem kuralının ortadan kalkmasıyla Binali Yıldırım’ ın yeniden aday olduğu ve Saraydaki Erdoğan’ a yakınlığı bilinirken Elvan’ ın bir etkisi kalmış mıdır? Tartışılır…
Tartışılmayacak konu illa da vaatler.
Örneğin 13 yıldır Antalya yolunun hizmete açılması adına olmazsa olmaz 21 tünelin ikisini tamamlayacak ödeneği bu kente reva görmüş bir partinin adayı kimliğiyle Elvan billboardlardan “Mersin-Antalya 5 saat” diyebiliyor. Senin başında olduğun bakanlık senin döneminde bu yola rutin ödenek dışında fazladan kaç kuruş ayırmış diye soran çıkmayınca, vaat etmek kolay…
Tıpkı 2001 yılında dönemin koalisyon hükümetince hizmete açılan Mersin-Çeşmeli otoyolunun ardından 13 yıldır otoyol anlamında çivi çakılmaması…
Bunu ben söylemiyorum. Karayolları Genel Müdürlüğü resmi istatistikleri söylüyor. 2002’ de Mersin otoyol toplam uzunluğu 155 km… 2015 otoyol uzunluğu da aynı. Yani 13 yılda 1 metre ilave yok…
Peki, Elvan ne diyor afişlerde: “Çeşmeli-Taşucu otoyolunu başlatıyoruz”
Projesi yapıldı mı? Hayır…
Güzergâh belli mi? Hayır…
Öyle yapım ihalesini falan sormuyorum, avan proje konusunda herhangi bir çalışma var mı? Hayır…
Ama vaat eski Bakan vaadi, siz oylarınızı 1 Kasımda Elvan’ lı AKP’ ye verin, gerisini merak etmeyin…
Sadece bunlar değil elbet…
2004 yerel seçimlerinde AK Partinin Mersindeki en elle tutulur çılgın projesi Mersin-Adana’ yı 30 dakikaya indirecek hızlı tren projesiydi. 2007 seçim kampanyasında o hızlı trenin Kore’den gelmiş vagonları Mersin garının yanını süslüyordu ve dönemin lokomotif adayı Tüzmen o vagonlarla poz vermişti.
Ne mi oldu? Bugün 2015 ve ortada ne hızlı tren var ne de ufukta öylesi bir beklenti.
Oysa Elvan’ ı 30 dakika da kesmemiş olmalı ki, şimdi 24 dakikaya Adana’ ya gideceğimiz müjdesini veriyor duvarlardaki afişlerle.
Sadece bu da değil: Mersin-Konya hızlı tren projesi de tamam diyor.
Hatırlıyorum 7 Haziran öncesi Antalya’ ya aday olarak gittiğinde de Antalya’ yı dört koldan hızlı trene, otoyollara kavuşturacağını söylemişti. Bugün yeni lokomotif aday Mevlüt Çavuşoğlu kucağında bulduğu o vaatler zincirini koparmadan nasıl da sevecen seyrediyor kim bilir seçmene ne anlatıyordur?
Hele Elvan’ ın Mersini en çok ilgilendiren Çukurova Havalimanıyla ilgili bir vaadi var ki, o konuda bir kitap çıkaracak yazı yazmış, kafa yormuş, araştırmış ve anlatılan masallar dışındaki asıl gerçeği yazmış biri olarak benim de söyleyeceklerim var.
Bir sonraki yazıda da onu ve diğer ilginç vaatleri ele alacağım…