Nükleer santral kurulmasına karşı olanlar vardır, nükleer enerjiye ihtiyacımız olduğunu savunanlarda… 
Her iki görüşe de saygı duyarım.
Ama yöneticisi İsrail kökenli Greenpeace Örgütü Mersin’e gelir ve nükleer karşıtlarını desteklerse buna karşı çıkarım.
Alman Heinrich Böll Vakfı Akkuyu’yu engellemeye çalışırsa buna karşı çıkarım.
Alman Kondrad Adenauer Vakfı nükleer aleyhinde yazı yazan Mersinli gazetecilere ödül verirse, buna karşı çıkarım.
Alman Heinrich Böll Vakfı üyeleri Taşucu’nda SEKA’ya yapılacak tersane yapımını engellemeye çalışır ve buna finansal destek verirlerse, buna karşı çıkarım.
HESS inşaatlarına doğaya zarar vereceği için karşı çıkanlar vardır. Bir kısımda hep “su akar Türk bakar” düşüncesi ile enerji sağlayacak HESS lerin yapılmasını ister.
Her iki görüşe de saygı duyarım.
Ama Alman Yeşiller Partisi Meclis Üyesi Stefan Lobig Tarsus’a gelir ve burada yapılacak bir HESS e karşı çıkarsa, bunu ben kabul edemem.
Gezi Olaylarının iyi yada kötü olduğu tartışmasına girmem.
Gezi olaylarını destekleyenleri de, karşı duranları da kendi açılarından dinlemek gerekir.
Ama Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cludia Roth gelirde Gezi’yi desteklerse o zaman ben buna karşı çıkarım.
Yine Mersin’de bazı fahri konsoloslar Gezi Olaylarında halkı direnişi sürdürmeye çağırır ve “iki gün daha direnin Avrupa Türkiye’de yönetime el koyacak” derlerse, ben buna karşı çıkarım.
Almanya’da bir grup lise öğrencisinin Akkuyu’ya karşı yürüyüş yapmasını anlamakta zorluk çeker, karşı çıkarım.

Genelde haddimi aşmamaya çalışarak olaylara yerel pencereden yani Mersin açısından bakmaya çalışırım.
Mersin’in doğal sahilleri dolgu alanları ile kapatılırken, narenciye bahçeleri yok edilirken, tüm sahile beton binalar dikilirken, deniz kirletilirken sessiz kalan dış örgütlerin ve bazı çevrecilerin yalnızca ülke ekonomisine katkı verebilecek yatırımlarda sahneye çıkmalarını nasıl yorumlayabiliriz.

Anlamamız gereken sürekli yazdığım gibi; Batı’nın Türkiye korkusu asırlardır sürmektedir. Türkiye’nin güçlenmemesi için terörü desteklerler, enerji sağlayacak yatırımlara karşı çıkarlar.

Bizler yukarıdaki benzer bir olayda Batı ülkelerine giderek karşı çıksak herhalde komik duruma düşeriz ve bizi kimse dikkate almaz.
Bizde bağımsız bil ülke olduğumuzu düşünüyorsak, bu tür olayları yabancı ülkelerin Türkiye’nin iç işlerine müdahalesi olarak görüp yabancı baskılara karşı durmalıyız.
Ve bu tür olayları fırsat bilip birilerini suçlayama yönüne giderek bilerek yada bilmeyerek ülkemize hainlik edenlere fırsat vermemeliyiz. Herhalde en çok bugünlerde birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekir

Özellikle bir haftadır Gezi Olaylarını destekleyen Mersinli fahri konsoloslara sesleniyorum. Avusturya Hükümeti’nin izniyle çadır kuran, stant açan terör örgütü mensuplarına neden tepkinizi göstermiyorsunuz.

Şimdi;
Greenpeace örgütü
Heinrich Böll Vakfı
Kondrad Adenauer Vakfı
Yeşiller Meclis Üyesi Stefan Lobig
Yeşiller Eş Başkanı Claudia Roth
Fahri Konsoloslar
acaba  İstanbul’daki terör olayına karşı çıkacak mısınız ?

HARUN ARSLAN