Lastik İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan’ın öldürülmesi ile ilgili açılan davanın ilk duruşması gerçekleşti. Davada sanık Sedat U., tutukluluk halinin devamına ve davada yargılan 7 sanığa ise yurt dışı yasağı verildi.

Olay, 13 Kasım 2018 tarihinde Arifiye ilçesinde bulunan bir lastik fabrikasında meydana gelmişti. S.U. isimli işçi, iş yerindeki görev yeri değişikliği sebebiyle sendika yetkilileri ile yaşadığı tartışma sonucunda Lastik İş Genel Başkanı Abdullah Karacan’a ait taşıma ruhsatlı silah ile Karacan’ı başından vurmuş, yanında bulunan aynı sendikanın Mali Sekreteri Mustafa Sipahi ile Sendika Temsilcisi Osman Bayraktar’ı da hayati tehlikesi olmayacak şekilde yaralamıştı. Yaşanan olay sonrasında sendika başkanı Karacan kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, zanlı S.U. ise olayda kullandığı silahla birlikte bindiği ticari taksi ile kaçmaya çalışırken polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alınmış ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Abdullah Karacan’ın ölümüyle sonuçlanan olayın ilk davası Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başladı.

“Sedat’ın tehdit ettiğini söyledik”

Mahkemede ifade veren tutuksuz sanık Ersoy Altınsoy, “19 yıldır fabrikada işçi olarak çalışmaktayım. Sedat’la aynı fabrikada çalıştığım için tanıyorum. Kendisinin bir sorunu olduğu zaman benle konuşurdu. Olay tarihinden 1 hafta önce iş veren pişirme bölümünü otomasyona geçeceği için burada çalışan 11 işçinin başka birime kaydırılacağını sendikayla paylaştı. Sanık Sedat yeri değişecek işçiler arasındaydı. Sedat yerinin değişeceğini öğrendikten sonra temsilcilik binasına gelerek konuyu konuşmak istedi, insiyatifin iş verende olduğunu söyledik, sanık ikna olmadı, bize tehdit ifadeleri kullandı. Genel Başkanımız Karacan, bir cenazeye katılmak için fabrikaya geldi. Fabrikada buluşup cenazeye gidilecekti. Genel Başkan fabrikadaki durumları sordu, Sedat’ın konusunu anlattık. Sedat’ın tehdit ettiğini söyledik. Genel Başkan sanıkla görüşmek istedi ve çantasından iş yeri değişiklik belgesini ararken telefonunu, anahtarını ve silahını çıkardı. Silahı masanın alt gözüne kaydı. Sanık temsilcilik binasına geldi. agresif bir şekilde maktüle doğru hadi anlatın diyerek genel başkanın karşısına oturdu. Maktül, ‘oğlum, derdin ne’ diye sordu. Sanık elinde telefonla oynayarak benim derdim ekmek davası, ben yerimin değişmesini istemiyorum dedi. Sanık sonra maktüle doğru hamle yaptı, araya girdik. Bazı arkadaşlar genel başkanı sakinleştirmeye çalışıyordu, ben de Sedat’ı uzaklaştırmak için kapıya doğru itekledim, dışarı çıktık. Tekrar içeri girdik. Sedat suyu içtikten sonra bir anda ok gibi masaya doğru fırladı ve silahı aldığını gördüm. Silahı alır almaz genel başkana 1 el ateş etti. Maktüle isabet edip etmediğini görmedim. Sedat’ın ateş etmesini engellemeye çalıştım. Sedat benim üzerimden ateş etmeye devam ediyordu. Sedat’ın silahı Osman’a doğrultup ateş ettiğini ve Osman’ın vurulduğunu gördüm. Bu sırada genel başkan arkamdan Sedat’ın elinden silahı almaya çalışıyordu. Sedat benden kurtulup dışarı çıkıp kaçmaya başladı. Ben de dışarı çıktım. Geri döndüğümde genel başkanın vurulduğunu gördüm” dedi.

“Maktüle karşı ateş etti”

Bir diğer tutuksuz sanık Mustafa Sipahi ise verdiği ifadede, “Genel Başkan bir cenazeye katılmak için fabrikaya geldi. Fabrikada buluşup cenazeye gidecektik. Fabrikadaki durumları sordu, Sedat’ın konusunu söyledik. Sedat’la görüşmek istedi ve Sedat’ı çağırdık. Sedat geldi ve evet sizi dinliyorum dedi. Maktül de nazikçe oturmasını söyledi, neden böyle yaptığını sordu. Maktul konuşurken Sedat’ın telefonla oynadığını görünce sen kayıt-mayıt yaparsın, o telefonla oynama cebine koy, karşında genel başkan var dedi. Bunun üzerine Sedat bir anda ayağa kalkarak maktule karşı hamle yaptı. Ersoy Sedat’ı sakinleştirmeye çalışıyordu ve dışarı çıktılar. Bir süre sonra tekrar içeri girdiler, oturdular. Maktul Sedat’a sakin olmasını söyledi. Sedat suyu içtikten sonra bir anda maktulün yanındaki silahı aldı, maktüle karşı ateş etti. Osman ise Sedat’a doğru hamle yaparak silahı almak istedi. Bu sırada da Ersoy, Sedat’ı tutarak silahı almaya çalışıyordu. Sedat Osman’a iki el ateş etti. Osman’ın yaralandığını ve düştüğünü gördüm. Sedat’a sakin ol dedim, bana da ateş etti, hafif yanma hissettim ancak sıcağı sıcağına anlayamadım ve kendimi dışarı attım. İçeri girdiğimde maktulün yaralandığını gördüm. Maktülün tabancasını aldığını ve Sedat’a doğrulttuğunu görmedim. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum. Arbede esnasında arkadaşlarımız tarafından Sedat’a karşı bir darp olayı olmamıştır” diye konuştu.

Sanıkları, avukatları dinleyen mahkeme heyeti sanık Sedat U.’nun tutukluluk halinin devamına, davada yargılanan 7 sanığa ise yurt dışı yasağı vererek davayı ileri ki bir tarihe erteledi.
Kaynak: iha