Birçok tarihî kaynağa  göre zeytinin anavatanı Mezopotamya’dır ve oradan Akdeniz ülkelerine yayılmıştır.
İlk kez M.Ö 4000 yılında aşılanıp kültür bitkisine dönüştürülmüştür. 
Bu ıslah işlemi Mezopotamya, Filistin ve Suriye üçgeninde gerçekleştirilmiştir.
Bilinen ilk zeytin tarlası da M.Ö. 6000 yılında Suriye’de bulunmuştur.

Suriye zeytin yönünden çok önemli bir ülkedir. Hem zeytin hem de zeytinyağında oldukça ileri gitmişlerdir.
Bugün de gündemde olan Afrin Bölgesi bu konuda en ileri gitmiş bölgelerin başında gelir.
Afrin’de 14 milyon zeytin ağacı vardır.
*        *        *
Suriye seyahatlerimin dönüşünde hep Suriye’den zeytin getirdim.
Yıllar sonra bu sektörü çok iyi tanıyan Suriyeliler kentimize geldiler.
Şimdi bazıları açtıkları küçük gıda dükkanlarında, kendi yaptıkları zeytini pazarlıyorlar.
Tanıştığım,  şu anda Mersin’de gündelik işlerde çalışan bir Suriyelinin Suriye’de 300 dönüm zeytin bahçesi olduğunu biliyorum.

Maalesef Mersin’de, özellikle ekonomi ve Arap dünyası ile ilgili sivil toplum kuruluşları bu konuya eğilmediler.

Daha önce de yazmıştım: Halep’in ünlü bir sabun imalatçısı şimdi Paris yakınlarında bir kasabada kurduğu fabrikada üretim yapıyor.

Bugün 800 civarında Suriyeli şirketin Mersin’de kurulmuş olduğunu ve kentin ekonomisine önemli katkıda bulunduğunu unutmayalım.

Birlikte çalışmalar yaparak çok daha büyük katkı yapmalarını sağlayabilirdik.
Yine, geç de olsa bu tür çalışmalar yapılabilir.

Umarım Arap ülkeleri ve ekonomi ile ilgili STK’lar ulusal anlamda yapacakları çalışmalardan önce, hemen yanı başımızdaki bu insanların ve becerilerinin farkına varırlar. 
Suriyeli kardeşlerimizin Mersin ekonomisine olumlu katkıları çok daha ileri düzeylere çekilebilir; ZEYTİN sektörü de bu bağlamda ciddi bir imkândır.

HARUN ARSLAN