Sıcak havaların etkilediği en önemli grubun yaşlılar olduğunu anımsatan Prof. Dr. Batur, “Yaşlı hastaların, mevcut hastalıkları stabil seyretmiyorsa, her şey yerli yerinde değilse, ilaçlarına rağmen sıkıntıları oluyorsa mutlaka doktorlarıyla konuşarak tedavilerini ihmal etmemeleri lazım. Ama mümkün olduğunca, sıvı miktarlarını yerli yerinde tutarak, tuz kaybını dengeleyerek doktorlarıyla koordineli bir şekilde kontrolde tutmak lazım” diye konuştu.
Aşırı sıcaklarda sadece hastaların değil, herkesin dikkat etmesi gereken basit kurallar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Batur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mümkün olduğunca insanların dışarıda olan işlerini güneşin çok tepede, sıcaklığın çok arttığı dönemlerde yapmamalarını, daha çok, serin olan sabah veya akşama doğru vakitleri uygun görüyoruz. Herkes için geçerli. Su içmeyi ve su miktarını dengelemeyi mutlaka unutmamaları lazım. Dışarı çıktıkları zaman herkesin klasik dikkat edeceği, daha kapalı olmayan, açık renkli elbiseler giymeyi, sıcaktan koruyacak şemsiyeler ve şapkalar gibi önleyici giysileri öneriyoruz”.
Editör: Barış Köksal