Adana'da eşini tabancayla öldüren kadın adliyeye sevk edilirken, "Namusum için öldürdüm. Hep kadınlar ölmesin, biraz da erkekler ölsün" dedi. 

Adana'da eşini öldüren Çilem Karabulut'un evlendikten 28 gün sonra hastalandığı için kocasından dayak yediği, sonra fuhuş yapmadığı için ormanlık alanda, sokak ortasında saçından sürüklenerek tekmelendiği, hamileyken, hatta doğum yapmak üzereyken hastanede makineye bağlıyken bile dayak yediği ortaya çıktı. 

Edinilen bilgiye göre, 2.5 yıl önce evlenen Çilem Karabulut (28) kocası Hasan Karabulut'u (33) evinin yatak odasında öldürdü. Genç kadın bebeğini de alıp evden kaçtıktan bir süre sonra polise teslim oldu. Genç kadının 7 yıl önce mahallede Hasan Karabulut ile tanıştığı ve bir süre sonra arkadaş olduğu, 2.5 yıl önce de evlendiği öğrenildi. Hasan Karabulut'un evlendikten 3 ay sonra Çilem Karabulut'a resmi nikah kıydığı belirlendi.

28 GÜNLÜK EVLİYKEN HASTALANINCA DAYAK YEDİ

Çilem Karabulut'un alınan ilk ifadesinde Hasan Karabulut ile tanıştığında serbest meslek yaptığını söylediğini ancak daha sonra eşinin esrar sattığını ve uyuşturucu kullandığını öğrendiğini belirterek, "Ancak uyuşturucu kullandığını sürekli inkar etti. Evliliğimizin 28. gününde hastalandığımı ve başımın ağrıdığını beni hastaneye götürmesini istedim. Hastaneye gideceğiz diyerek beni Çatalan Köprüsü'ne götürdü. Ben de hani hastaneye gidecektik burası neresi dediğim zaman otomobilin içinde beni yumruklayarak kulağımdan yaraladı. Sonra beni ormanlık alana götürerek darp etmeye başlayıp, 'fuhuş yapıp bana para getireceksin' dedi. Sonra beni eve getirerek 3 gün kapıyı üzerime kilitleyip aç susuz bıraktı. Annem ve kayınvalidemler bana ulaşamayınca eve gelip benim hapis olduğumu görünce Hasan'ı arayıp 'gel kapıyı aç yoksa polis çağıracağız' dediler. Bunun üzerine Hasan geldi ve kapıyı açtı. Annem de beni kendi evine götürdü. Eve gittikten sonra bu olayla ilgili Cumhuriyet Polis Merkezi'ne giderek şikayette bulundum ve yasal işlem başlatıldı. Ben bu arada 1 haftalık gebe olduğumu öğrendim. Hasan da sürekli eve gelip eşimi istiyorum diyordu. Hamile olduğum için onu affedip tekrar kendi evime döndüm" dediği öğrenildi.

Hamileliğinin 4. ayına kadar problem yaşamadıklarını anlatan Karabulut, bir gün Hasan'ın 'Hadi gel annenlere gidelim, annenden biraz para iste' dediğini belirttiği ifadesinde şunları dile getirdi:

"Hasan'ın otomobiliyle annemlere doğru yola çıktık. Yolda ben paraya ihtiyacımız yok annemden para istemem deyince Kozan Yolu'nda, sokak başında araç yavaşlayınca araçtan inip kaçmaya başladım. Ancak eşim koşarak gelip beni yakalayıp saçımdan tutup sürükleyerek beni tekmelemeye başladı. Bir süre sonra elinden kaçıp annemlere sığındım. Daha sonra da yine polis merkezine giderek şikayetçi oldum. Bu olayın ardından eşimden ayrılmak istedim. Ama Hasan zaman zaman telefon açarak, zaman zaman babamın evine gelerek 'beni affet bir daha olmayacak' diyordu. Ben de korktuğumdan şikayetimi geri alıp eşimle aynı evde yaşamaya başladım. Hamileliğimin 7. ayında beni tatile götürmek bahanesiyle Antalya'ya götürdü. İlk gün otelde kaldık ertesi gün esrar içtikten sonra bana 'fuhuş yaparak bana para kazanacaksın' dedi. Ben de 'ben fuhuş yapmam üstelik 7 aylık hamileyim, annemi babamı ararım uçak bileti alırlar Adana'ya dönerim, kesinlikle fuhuş yapmam bu düşüncenden vazgeç' dedim. Sonra bu konudan bahsetmedi 4-5 gün kaldıktan sonra Adana'ya döndük. Doğum sonuna kadar Hasan bir daha bana karışmadı."

"DOĞUM YAPMAK İÇİN MAKİNEYE BAĞLIYKEN DÖVDÜ"

Çilem Karabulut, ifadesinde doğum günü gelip sancısı başladığı için hastaneye yattığını belirterek, şöyle devam etti:

"Hastaneye gittiğim gün annem ve kayınvalidem yanımdayken uyuşturucu almış bir vaziyette yanıma gelerek ben NTS cihazına bağlıyken beni dövmeye başladı. Benim için annesine hitaben, 'Bu çocuk benim değil ben bu çocuğun doğmasını istemiyorum, doğarsa bu çocuğu öldürürüm bırakın bu kadını benimle gelin' dedi. Bunun üzerine kaynanam 'sen git ben çocuğumun doğmasını bekleyeceğim sen namussuzsun biz namusluyuz' diyerek Hasan'ı hastaneden gönderdi. Daha sonra benim bir kız çocuğum oldu. Annem Hasan'ı arayarak doğum yaptığımı söylemiş Hasan 'Bana ne lan' diyerek telefonu kapatmış. Hastane masrafını annem ödedi biz hastaneden taburcu olarak annemin evine gittik. Bir hafta sonra Hasan beni aramadığı için ben Hasan'ı arayıp 'gel bizi ele güne rezil etme çocuğunla karınla ilgilen' dedim. Ancak Hasan o zaman gelmedi ama 10 gün sonra geldi ancak çocuğun yüzüne bile bakmadı ve gitti. Bir süre sonra da annemler beni ve çocuğumu kendi evime bıraktılar."


"DOĞUM YAPTIKTAN 3 GÜN SONRA DÖVDÜ"

Karabulut, 3 gün sonra ev sahibinin gelip kira istediğini, Hasan'ın ise kendisini darp ettiğini söyleyerek şunları kaydetti:

"Benim karnım daha dikişliyken beni dövüp annemden para iste dedi. Ancak hamilelikten yeni çıktığım için bu olayla ilgili polise müracaat etmedim. Bu tür nedenlerden dolayı Hasan Karabulut beni sürekli dövdü ben de sürekli polis merkezine başvurdum bundan dolayı evden uzaklaşma da aldı. Hatta başka cezalar da aldı. Bana şiddet uyguladığı için avukat tutarak boşanma davası açtım. Ancak araya aile büyükleri girerek arada çocuk var diyerek beni boşanmadan vazgeçirdiler. Boşanmadan vazgeçmemde Hasan Karabulut'un beni telefonla arayarak 'benden boşanırsan, anneni, babanı, kardeşlerini öldürürüm' tehditleri de etkili oldu. Sonra kendisiyle barışarak yine aynı evde yaşamaya başladık. 4.5 ay önce Hasan eve uyuşturucu almış bir halde geldi kapıyı açar açmaz tabancanın dipçiğiyle kafama vurdu ben yere düştüm. Ben de yerde 'suçum neyde beni dövüyorsun' deyince bana tabanca ile ateş etti. Ancak tabanca ateş almayınca mermim bitmiş diyerek beni dövmeye devam etti. Ben elinden kaçarak evin banyosuna kendimi kilitledim. Hasan banyo kapısına gelerek, 'sakın bu evden gidip beni şikayet etmeye kalkışma seni öldürürüm' dedi. Ben banyodayken evin kapısının kapandığını duyup Hasan'ın gittiğini tahmin ederek apartmanın kapıcısı Meryem'i arayarak yardım istedim. Sabaha kadar Meryem ile evde kaldım korktuğum için. Sabahleyin annemi arayarak beni almasını istedim kardeşim ve annem gelerek beni aldılar. Ben bebeğimi annemlere bırakıp Bağlar Polis Merkezi'ne gidip şikayetçi oldum. Polisler beni hastaneye götürdü. Bu arada Hasan'ın akşam iki polisi yaraladığını öğrendim. Bu olayı duyunca Hasan Karabulut'tan daha da korkmaya başladım. Bu olaydan iki ay kadar sonra yine Hasan ile barışıp birlikte kalmaya başladım."

Karabulut, eşinin ev almak için annesinden 120 bin lira aldığını ancak satın aldığı evi kardeşi Mesut Karabulut'un üzerine yaptığını belirterek, "Hasan 'artık kirada oturmayalım anneden para al ev alalım' dedi. Annemden 120 bin lira aldı ev alıp onu da kardeşi Mesut Karabulut'un üzerine yaptı. Bundan dolayı kardeşi annem, benim ve Hasan hakkında dolandırıcılıktan dava açtı. Bu olaydan dolayı da Hasan beni darp etti" dedi.


"FUHUŞ YAPTIRMAK İSTEYİNCE ÖLDÜRDÜM"

Karabulut eşi Hasan'ın kendisini fuhuş yaptırmak için Antalya'ya götürmek istediğini ileri sürerek şöyle devam etti:

"Son 3 gündür Hasan eve gelmiyordu. 8 Temmuz 2015 günü saban 07.00'da eve geldi. Bebeği yatak odasından çıkarmamı istedi ben de diğer odaya götürdüm. Daha sonra yatak odasına tekrar geldiğimde, her zaman belinde taşıdığı tabancayı yastığın altına koydu, soyundu valiz çıkardı 'ben biraz uyuyacağım iki kadın ve sen hazırlan Antalya'ya gideceğiz' dedi. 'Diğer 2 kadınla birlikte sen fuhuş yapıp bana para kazanacaksınız artık Adana ile ilişkilerini kes' dedi. Ben kendisine bakınca 'ne bakıyorsun bundan sonra lafımı ikiletme' diyerek saçlarımdan tutup sürükledi ben de düştüm, saçımdan tuttuğu için Hasan da yatağın arasına düştü. Benim elim de yastığın altına gitti. Antalya'ya gitmeyip fuhuş yapmayacağım için Hasan'ın beni öldüreceğini düşünerek yastık altındaki tabancayı alarak, Hasan bana dönmeden ona ateş etmeye başladım. Kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum çünkü tabancadan anlamıyorum, sonra tabancayı yatak odasına bırakıp, Hasan gelebilir diye yatak odasının da kapısını kilitledim bebeğimi de evden alarak kaçtım. Kucağımda bebeğimle dolmuşa binip çarşıya oradan da Sofulu'da bir aile dostumuza gittim. Bu aileye eşimle tartıştığımı, telefonumu da yolda düşürdüğümü söyleyip ikinci el bir telefon aldırdım. Bebeğimin karnını doyurduktan sonra Hasan Karabulut'un avukatını arayıp "Hasan'a tabanca ile ateş ettim vurulup vurulmadığını bilmiyorum' dedim. Avukat bana dönüp böyle bir olay olmadığını söyledi. Ben de kapıcı Meryem'i arayıp evin kapısını kontrol etmesini istedim. Meryem kontrol edip içeri girmek istemedi. Daha sonra kapıda Hasan'ı arayan şahısları görmüş beni aradı ben de onlarla birlikte eve girmesini istedim eve girince yatak odasının anahtarını alıp içeri girmelerini istedim. İçeri girince Meryem ablanın telefonu açık kalmıştı Hasan yerde çıplak eli karyolanın üzerinde yatıyor diye bağırdı ve telefonu kapattı. Ben de bunun üzerine beni bundan sonra arayanların telefonuna bakmadım. Bir süre sonra Hasan'ın avukatı arayarak 'Hasan ölmüş gel polise teslim ol' dedi. Ben de babamı aradım babam 'polisler yanımda kızım gel teslim ol' dedi. Ben de babamın evine giderek polislere teslim oldum. Eşimi sürekli beni dövdüğü için, sürekli beni fuhşa sürüklediği ve uyuşturucu içip suç işlemesi ve beni öldürebileceğinden korktuğum için öldürdüm."

NAMUSUM İÇİN

Adana'da eşini tabancayla öldüren kadın adliyeye sevk edilirken, "Namusum için öldürdüm. Hep kadınlar ölmesin, biraz da erkekler ölsün" dedi. 

Çilem Karabulut polise ifade verdikten sonra bugün adliyeye sevk edildi. Karabulut adliyeye götürülmeden önce sağlık kontrolünden geçirilmek üzere adli tıp birimine getirildi. Karabulut burada basın mensuplarının "Kocanı neden öldürdün" sorusu karşısında işlem tamam anlamına gelen iki elinin baş parmaklarını kaldırarak tepki gösterdi. Daha sonra ise Karabulut, "Namusum için öldürdüm. Hep kadınlar ölmesin, biraz da erkekler ölsün" dedi.

Çilem Karabulut kan örneği alındıktan sonra adliyeye götürüldü.
Editör: Barış Köksal