Saygılı, yaptığı açıklamada, depreme hazırlıklı olunması amacıyla her yıl 1-7 Mart tarihleri arasının Deprem Haftası olarak kutlandığını anımsattı. Bu haftanın okullarda ve kurumlarda bilinçlendirme çalışmaları ve tatbikatlarla geçirildiğini ifade eden Saygılı, kurulduğu yıldan bugüne deprem yaşanan bölgelerde önemli çalışmalar yürüten Türk Kızılayı’nın, afetzedelerin barınma, beslenme, psikososyal destek gibi ihtiyaçlarını karşılamış tecrübeli bir kurum olduğunu vurguladı.

Her yıl binlerce kişiye “yapısal tehlikeler, yapısal olmayan tehlikeler ve depremde güvenli davranışlar” alt başlıklarıyla depreme hazırlığı anlattıklarını kaydeden Saygılı, açıklamasında, “Bu çalışmalar Deprem Haftası’nda ağırlık kazansa da yıl boyu devam ediyor. Adana'nın deprem bölgesi olması nedeniyle önem verdiğimiz bu eğitimleri şubemize ulaşarak herkes talep edebilir. Basit şekilde eşyalarımızı evimizin içinde doğru yerleştirirsek olası deprem anında can kayıplarını ve yaralanmaları azaltmış oluruz” ifadelerini kullandı.
 
"Denetimler artırılmalı"

Olası depremin yol açacağı hasar konusunda en büyük sorumluluğun resmi makamlarda olduğunu belirten Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, şöyle devam etti:
“Yapılan binaların ruhsatlandırılması aşaması hassasiyet noktası. Eski binalar üzerinde gerekli denetlemeler yapılmalı, depremde sıkıntı yaratacak olan binalar için kentsel dönüşüm öncelikli olmalı. Deprem olduğunda insanlarımızın sığınabileceği afet parklarının sayısı artırılmalı. Afet parkları her mahallede mutlaka nüfus kapasitesine göre bulunmalı. Ayrıca, Deprem Haftası’nda her aile, kendi içinde ve komşularıyla bir afet planı hazırlamalı. Bu plan, apartmanlarda oturanlar için apartman yönetimi tarafından oluşturulabilir.”
 
Editör: Barış Köksal