İnşaatlarda kalıp ustası olarak çalışan Emin Bozdağ (39), 19 yıl önce Emine Bozdağ (36) ile evlendi. Bu evlilikten 4 çocukları oldu. Baba ortaokuldan, anne ise ilkokuldan maddi imkansızlıklar yüzenden terk olduğu için aile çocuklarını okutmak için mücadele başlattı. Baba kalıp ustası olarak çalıştığı para ile hem kafalarını sokacak iki odalı bir gecekondu yaptı, hem de bütün çocuklarını okutmaya başladı. Ancak Bozdağ, 4 ay önce motosiklet ile giderken ara sokaktan çıkan ve arkasında at arabası olan bir kamyonetin çarpmasıyla sol diz kapağından yaralandı. Çok kez ameliyat olan Bozdağ, sağlığına kavuşamayınca koltuk değneğiyle yürümek zorunda kaldı. Bu yüzden çalışamaz duruma gelen Bozdağ, raporlu olduğu için ayda aldığı 900 lira para ile geçinmek zorunda. Bozdağ ve ailesinin barındığı çatlaklar içindeki gecekondu da yıkılmak üzere. Bu durumda 3 çocuğunu okutan Bozdağ, çocukların masraflarını karşılamakta zorlanıyor.

Bozdağ, 4 aydır çalışamadığını anlatarak, “Şu an bacağımda lif yırtılması oldu ve 11 tane vida ile platin var. Diz kapağım parçalandı 1 sene sonra tekrar ameliyat olacağım liften dolayı, yani mağdur durumdayım. İnşaat ustasıydım ama artık çalışamıyorum. Doktor 1 sene boyunca ağır iş yapmayacaksın, bacağını zorlamayacaksın çünkü kırık çok kötü dedi. 1 sene boyunca evde yatacağım, bir gelirim de yok. 4 tane çocuk var 3’ü okuyor bütün bu olumsuzluklarla nasıl geçineceğim onu düşünüyorum. Şimdi servis parası ve okul masrafı da var benim aldığım 900 lira sadece rapor parası bunu da sadece rapor devam ettiği sürece alacağım. Bana çarpan kişi arkadaşımın yeğeni, pazarcı kendisi. Şu an mahkemeye verdim süreç devam ediyor. Bana çarpan kişi 16-17 yaşlarında ehliyeti yok olay yerinden de kaçtı” dedi.

İnşaat ustası olduğunu, evinde çatlaklar olduğunu ve sıva ile kapatmaya çalıştığına anlatan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Çocuk okutuyorum şimdi inşaatta çalışan bir kişinin yevmiyesiyle bir adam nasıl ev yapacak olmuyor işte, bununla idare ediyoruz. Ben ortaokuldan terk ettim. Okumayı istedim ama maddi imkanımız yoktu. Sabahtan öğlene kadar boyacılık yapıp simit satıyordum. Öğleden sonra da okula gidiyordum. Olmadı, bıraktım okulu. Çocuklarımı kesinlikle okutacağım. Dileneceğimi bilsem yine de okutacağım. Çünkü onlar benim gibi olmasın.”
Editör: Barış Köksal