Olay, geçtiğimiz 4 Şubat günü Sarıçam ilçesine bağlı Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde meydana geldi. 1993 yılında Elazığ-Bingöl karayolunda bölücü terör örgütü PKK'nın kurduğu pusu sonucunda şehit olan 33 askerden biri olan Jandarma Komando Er Mehmet Tura'nın (20) annesi Zübeyde Tura, torunu ile birlikte Kozan Yolu'ndan Burak Mezarlığına gitmek üzere halk otobüsüne bindi. Şehit annesi Tura, torunu için kartı okuttuktan sonra kendisinin de şehit annesi olduğunu söyledi. Ancak buna rağmen sürücü Eren Güngör karttan iki kişi parası aldı. 


Şehit annesi buna itiraz ederek, "Neden benden para alıyorsun? Sen askerliğini yaptın mı, ben bu vatana şehit verdim, onun için benden para alamazsın" dedi. Buna rağmen sürücü, "Biz vergimizi veriyoruz, devletin Allah belasını versin" dedi. Bu sırada halk otobüsünde bulunan vatandaşlar da Tura'nın şehit annesi olduğunu öğrenince tepki gösterdi. Bu anlar saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı. Olayın haber yapılması üzerine sürücü gözaltına alındı. 

Olayla ilgili tutuklanan ve hakkında toplam 11 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan şoförün duruşması dün görüldü. Güngör'ün avukatı tutuklama kararına itiraz etti. İtiraz dilekçesini değerlendiren Nöbetçi Adana 2. Sulh Ceza Hakimi, şüphelinin adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verdi. Hakim kararda Güngör'ün her gün saat 12.33'te kolluk kuvvetlerine giderek, "Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı" dizelerinin yer aldığı İstiklal Marşı'nın 6. kıtasının yazılı bulunduğu tablo önünde olacak şekilde imza atması şartı getirdi. 

Şoför Eren Güngör, bugün oturduğu semtteki Sarıçam İlçe Jandarma Komutanlığına giderek imzasını attı. İmza attıktan sonra gazetecileri görünce aracına binerek uzaklaşan sadece Eren Güngör, "Pişmanım" dedi. 

Editör: Barış Köksal